Analiz

EVLİLİĞE KARAR VERİLDİĞİNDE BOŞANMA VAADİ SÖZLEŞMESİ DÜZENLENMELİDİR

Günümüzde bilhassa evlilik çağına gelmiş gençlerin bu hususta evlenmek için kararsız olmalarının baş nedenlerinden birisinin ileriki süreçte ola ki boşanma vaki olduğu takdirde mevcut TC yasalarına göre verilen kararların sonuç itibariyle ortaya çıkardığı olumsuzluklardan kaynaklanmaktadır.

Bugün çevremize baktığımız hem erkek hem kadın tarafında mağduriyete sebep olan o kadar çok boşanmalar var ki evlenmek isteyen gençlere çok kötü örnek teşkil etmektedir. Bir yıl evli kalıp bir takım nedenlerle yürütemeyip boşanmış ancak yirmi yıldır nafaka ödemekten mağduriyet yaşamış erkekler. Üç-beş yıl evli kalmış boşanma neticesinde yasalar sebebiyle kadının asla hak etmediği servet paylaşımları mağduriyeti örnekleri. Çocukların velayetini üzerine alan kadınların çocuklarını babalarına göstermekten kaçınmaları gibi benzer birçok mağduriyet sebebiyle erkek tarafının çektiği dayanılmaz sıkıntı ve zulümler veya boşanma sebebiyle ortaya çıkan mağduriyetin neden olduğu kadın cinayetleri insanları evlilikten soğutmuştur.

Halbu ki Peygamberimize isnad edilen çeşitli hadis kaynaklarında yer alan: “Kim evlenirse imanın yarısını tamamlamış olur; kalan diğer yarısı hakkında ise Allah’tan korksun!

“Nikah benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimle amel etmezse, benden değildir. “ Gibi evlenmeyi özendiren, tavsiye eden sözler bulunmaktadır.

Ecdadımız dini üzerinde gösterdiği hassasiyet gereği evlilik tekliflerinde gençlerin büyükleri tarafından “Alalhın emri Peygamberimizin kavli…” sözüyle süreç başlatılmakta idi. Batılılaşma sevdası nedeniyle başta devletin idelojik tercihi ve yapısı olmak üzere müslüman toplumu içinde evlilik gibi müslüman hayatını doğrudan etkileyen bir çok önemli hususlarda dejenerasyona uğratmıştır. Bu değişimin tek sorumlusu olarak TC Devletinin kurulduğu ilk yıllarda ki dayatmacı rejim yasaları haric günümüz deki hukuk sitemini göstermek de doğru değildir. Her ne kadar evliliği sona erdirme hususunda sorunlu ve sıkıntılı olan devletin işleyişine vatandaş kendi isteği ile tabi olmaktadır. Halbu ki müslüman gençler Allahın emri peygamberin kavli ile başlattıkları evlilik sürecini sonlandırmak istediklerinde mevcut hukuk sisteminde Allahın emri doğrultusunda mahkeme sürecini tamamlamaları mümkün bulunmaktadır.

İslam toplumunda evliliklerin hem başlangıcı hem de sonucu itibariyle toplumun ve insanların mutluluk kaynağı olması gerekmektedir. Geleneğe göre değil Allah’ın tavsiye ettiği muradı doğrultusunda taraflar hareket etmeleri halinde evliliklerin hem başlangıcı hem de sonu ayrılıkta olsa mutluluğa sebep olmaktadır. Peygamberimizin yaşantısına baktığımızda aynı ortamda Zeynep annemizle Zeyd’in boşanmalarının ve Peygamberimizle evlenmelerinin ne denli kolay ve asla düşmanca bir tavra neden olmadığı örneğimiz olarak ortada duruyorken bizlere ne oluyor da sonuç itibariyle katilliğe kadar işi götürebiliyoruz. Bu durumun tek izahı olabilir adımız her ne kadar Müslüman olsa da yaşantımızı Kur’an ve Peygamberimize göre değil kafamıza göre yaşadığımız için olmaktadır.

Kitabımız Kur’an-ı Kerimde ki ilgili ayetlerin vaz ettiği şekilde taraflar kendilerini bağlayıcı olsalar, mevcut yasalardan da sonuçlarının bu yönde tezahürü için aralarında hukuki sözleşmeler yapmak suretiyle bir yol izleseler bugün toplum genelinde görülmekte olan karşılaşılan sorunların yüzde doksanının azalacağı görülecektir.

Ülkemizde de şu anda boşanmalarda “anlaşmalı boşanma” diye bir uygulama söz konusudur. Şayet taraflar isterse bu anlaşmalı boşanmayı İslamın tavsiye ettiği nafaka ve boşanma şartlarına göre evliliğin başlangıcında yasal zemine oturtulabilinir. Hukuk sisteminde ki “vaad sözleşmeleri” buna en uygun yöntemdir. Evliliğe kara verildiği an itibariyle ileride olabilecek vaki ayrılık halinde taraflar “Boşanma vaadi sözleşmesi” başlığı altında dinimize uygun nafaka yöntemini ve şartlarını içerecek şekilde noter huzurunda imzalanır. Sözleşmeden vazgeçilmenin ancak her iki tarafında onayı ile mümkün olacağı belirtildiği takdirde yapılacak böyle bir sözleşme bugün yaşanılan bir çok sorunları ve zulmü ortadan kaldıracaktır.

İslam Dini evrensel bir din olma özelliğine sahip olduğu için dünyanın neresinde olursa olsun insanlar istedikleri takdirde Kur’ani çercevede dinini yaşamaları mümkün bulunmaktadır.

              Fehmi YAĞLI

Recent Posts

  • Makale

COP 29, G20’DERKEN..

Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…

47 dakika ago
  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

8 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

9 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

13 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

14 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

15 saat ago