Gazete Duvarın hazırladığı ve Odatv’nin de ondan alarak gündeme taşıdığı 06 Eylül 2023 tarihli olayın haber özeti şöyle:
“Zonguldak Merkez Ulu Cami’de öğle namazı öncesinde vaaz veren İl Vaizi Ali Koblay, Avrupa Şampiyonu olan A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncularının kıyafetlerinin ‘dinen sakıncalı’ olduğunu savundu. Vaiz Koblay’ın “Zafere giden yolda her şey mübah değildir” sözlerine cemaatten tepki gösterildi. Vaiz Ali Koblay’a tepki gösterenlerden Ekrem Güllüdağ, “Siz Kuran kurslarında erkek çocuklara tecavüz edilirken burada konuştunuz mu da Voleybol Milli Takımı hakkında konuşuyorsunuz” dedi. Cemaatten bir başka kişi de “Neymiş sakıncalı olan hocam açıkla da bilelim” ifadelerini kullandı.
Cemaatten bazı kişilerin araya girmesi sonucu yatıştırılan tartışmanın ardından vaizin sözlerine tepki gösterenlerden bazıları öğle namazını kılmadan camiyi terk ederken, Vaiz Ali Koblay ise “Tamam tamam” diyerek namaza geçti.”
Gerçi haberi hazırlayan ve yayan kaynaklar hakkında güvenimiz yoksa da olay bize hiç de yabancı gelmedi. Bu gibi olaylar yer yer camilerde görüldüğü ve de görülebileceğinden haddini aşmaması için Diyanet’i uyaralım istiyoruz.
VARLIĞI YOKLUĞUNDAN İYİ DİYANETİMİZ VE ŞERİATSİZ İSLAM
EY DİYANET! Yaşadığımız şartlarda varlığın yokluğuna tercih edilebilir ise de haddini aşma, mensuplarına hakim ol. Odatv’lerin seni İslami bir kurum olarak görmelerine ve İslam’a saldırmalarına sebebiyet verme.
Sen meşruiyetini laik bir devletin laik Anayasasından alan bir teşkilatsın. Ana görevin İslam’ın toplumsal hayata yön veren yasalarını dışlayarak şeriatsiz bir İslam sunmaktır. Tek tip hutbeyle bu görevini de yapıyorsun.
“Gerçeğin kendisi değil de niçin dile getirilmesi yadırganır” anlayamasak da soralım:
Seküler hukuk ve yaşam düzeninin Allah’a ortak koşma olarak bağışlanmayacak azım bir günah olduğunu açıkladığın oldu mu?
Milyonlarca kızlarımız ve kadınlarımız,-dizilerden, görsel ve sosyal medyadan ve de karma eğitimden aldıkları örnekler çizgisinde – minilerini de minileştirip göbek çukurlarını teşhiri doğallaştırırken İslam’ın tesettür kurallarını -cılız da olsa- bir öğretme çabanız oldu mu?
AB önünde eşcinselliğe zımnen onay verilirken, malum gösteriler sokaklara taşar pankartlarda propagandaya dönüşürken ve lezbiyenlik voleybol milli takımımıza tırmanırken yasaklayıcı Kuran ayetleri önünde ürperip utandığınız ve eşcinselliği bir hutbe ile olsun gündeme taşıdığınız oldu mu?
Daha nice genel ve özel örnekler çizgisinde sorular yöneltilebilir de …geçelim.
E Y DİYANET! İşte böyle laikliğe bağlılığınızı kanıtlayıp görevinizi yaparak İslam’a duyarsız olun. Laikliğin erdemlerini kavrayamayan gafil ! vaizlerinizi anında tecziye edin.
Bakınız, isim vererek eleştiri yapmıyor, vicdanı sızlayan görevlileriniz olduğunu bildiğimiz için de kardeşlik sınırlarını koruyoruz.
Ha…şimdi suçlu iken güçlü çıkmaya çalışarak sakın ha bize kızıp mırıldanmaya kalkışmayın. Üstelik bize dua edin. Bizim söylediklerimizi, “şecaattin arzederken sirkatin söyleyen” merd-i kıbtı gibi bazı müftülerimiz de zaten söylüyor. Ehl-i Kitabın Rabbanileri ve Ahbarı gibi manen bitiklere dönüşmediysek buyurun aracısız okuyalım:
ANAYASA’NIN 136. MADDESİ VE LAİKLİK İLKESİ
(Tepkiler üzerine bir açıklama yapan Zonguldak İl Müftüsü Aşır Durgun, vaiz Ali Koblay’ın sözlerinin maksadını aştığını belirterek, “Kendisiyle görüşüp ikaz ettim. Çok üzgün olduğunu söyledi. Her kim olursa olsun ötekileştiren ifadeler kullanması doğru değil. Bizler Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Anayasa’nın 136’ncı maddesinde de belirtildiği gibi laiklik çerçevesinde her türlü siyasi düşünce dışında kalmak zorundayız. Milletimizin gururu olmuş, milli sporcularımız hakkında yani hedef gösterilerek böyle bir konuşma yapılması kabul edilmez. Tecrübeli bir vaiz olan arkadaşımız da genel ifadeler kullanıldığını söyledi. Bugün vaiz arkadaşlarımla bir toplantı yaparak bu tür konularda daha hassas olmalarını söyledim” dedi.
ALLAH, Müslümanları, Diyanet İslam’ından ve müftülerinden korusun.
ALİ RIZA DEMİRCAN