Artır ki helakin yaklaşsın.
Ali Rıza Demircan
İslâm bütün peygamberlerin ve kutsal kitapların ortak tebliğidir. Bu dinin son Peygamberi Hz Muhammed ve son ilahi kitabı Kur’ândır. Kur’ân merkezli iman esasları ve hayata yön veren yaşam kurallarıyla İslâm, adaletin ta kendisidir. İslâm’ın olmadığı yerde zulüm egemen olur. Bu sebeple Allah’ın ve yasalarının hayatın merkezinden çıkarıldığı sözde İslâm ülkeleri dahil bütün ülkelerde zulüm hakimdir.
Allah’ın varlığı ve yasalarını örtme anlamına kâfirlik ve Allah’ın yaratıcılık, yaşatıcılık ve yasa koyuculuk gibi vasıflarını insanlara ve kurumlara yamama manasına Allah’a ortak koşma olan şirk gelişir de zulüm şiddetlenirse doğrudan veya insanlar eliyle ceza gelir:
“NİCE TOPLULUK var ki Rablerinin ve Elçilerinin emirlerine küstahça karşı çıkmışlardır! Bunun üzerine Biz tümünü çetin bir hesaba çektik ve görülmemiş bir azaba çarptırdık:
Ve böylece onlar kendi yaptıklarının kötü meyvelerini tattılar; (bu dünyada,) yaptıklarının sonu yıkım oldu” (Talak, 65/8,9)
Güncelden Hareketle Yahudileşen İsrail Oğullarından Örnek Verelim:
Allah, İsrail oğullarını yücelterek çağdaşlarının üzerine çıkardı. Ama onların çoğunluğu başta kendilerine gönderilen peygamberleri katletme olmak üzere lanetlenmeleri ve iki bin yıl devletsiz, dağınık, ihtilaf ve zillet içinde yaşamaları sonucunu doğuran pek çok suç-günah işlediler. Kur’ân, sakınmamız için bu suçları ve günahları biz insanlara aktarır.
Yahudileşme Zaafımız yazımı okumak için tıklayınız.
Ne acıdır ki biz Müslümanlar da aynı suçları-günahları işleyerek Rabbimizin özel yardımından yoksun kaldık ve kalmaya da devam ediyoruz.
Kur’an’dan öğrendiğimize göre Allah, kendisini ve yasalarını unutanlara kendi nefislerini unutturur. Güç hakkın yerini alır, güçlenenler kendilerini haklı görürler ve saldırganlaşırlar.
Zalimlere Ceza Üç Şekilde Gelir
Allah, zalimleri imhal eder (yani mühlet verir) se de ihmal etmez, süreç içinde ceza üç şekilde gelir.
“Sadırganlaşan Allah’ı tanımaz kâfirler ve Ona ortak koşanlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın.
Ve müminlerin kalplerinden öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hikmet sahibidir.” (Tevbe 9/14-15)
Adillerin zalimleri cezalandırması hakka çağırıp batıllardan sakındırmanın nihai merhalesidir. Yaşadığımız dönemde bu görevi üstlenecek salih kullar; güçlü adil ülkeler görülmüyor.
“Ad kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve: Bizden daha kuvvetli kim var? dediler. Onlar kendilerini yaratan Allah’ın, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Onlar, bizim hayatlarına yön verecek ayetlerimizi inkâr ediyorlardı.
Bundan dolayı biz de onlara dünya hayatında zillet azâbını tattırmak amacıyla onlar için felaket olacak günlerde dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azabı elbette daha çok rüsvay edicidir. Onlara yardım da edilmez.
Semûd’a gelince onlara doğru yolu gösterdik, ama onlar körlüğü doğru yola tercih ettiler. Böylece yapmakta oldukları kötülükler yüzünden alçaltıcı azabın yıldırımı onları çarptı.” (Fussilet, 41/15-17)
Ders almayan topluluklar tarih sahnesinden çekilecek şekilde yıkıma uğradılar. Arkeolojik çalışmaların da kalıntılarına ulaştığı nice ülkeler ve medeniyetler yok olup gittiler, Ahiret azabları ise önümüzdedir.
“ İşte Biz böylece yaptıkları zulümleri sebebiyle zalimlerin bir kısmını bir kısmına saldırtırız.” (Enam, 6/ 129)
Yahudiler Çalıştılar, Güç ve Şer Ürettiler
Özellikle son bir iki asırdır İsrailoğulları çokça çalıştılar; ilimde, ekonomide ve sanatta (sinema, porno, yazılı-görsel medya ve sosyal medya alanında ) başarılar sağladılar. Allah da adaleti gereği dünya hayatında çalışanlarını önünü açtı. (Hûd 11/15; İsra 17/18)
İsrailoğulları başarılı oldukça da azgınlaşıp Yahudileştiler. Ateizm, kapitalizm, komünizm, evrim teorisi ve daha nice Şeytanî sistemlerin kaşifi ve öncüsü oldular. Allah onları, ürettikleri öldürücü sistemleri ile birlikte kâfirleşip zalimleşen insanlığın üzerine saldı. Kendilerini dünyanın efendileri sanan Yahudiler kurdukları sistemlerle bütün dünyayı borca dayalı para düzeni, faize dayalı ekonomi, silah, ilaç, tohum gıda ve spor sanayii ve yazılı, görsel ve sosyal medya ile sömürüyorlar. Şimdilerde dünya ekonomisine hakimler.
İsrail Devletini Kurdular ve Durmuyorlar
Aralarındaki ihtilaflara rağmen iki bin yıl devletsiz yaşadıktan sonra Osmanlı devletinin 400 yüz sene adaletle yönettiği topraklar üzerinden terörle İsrail devletini kurdular. Başkent ilan ettikleri Kudüs’ümüzü doğusuyla da ele geçirebilmek için var güçleri ve yönetiminde etkili oldukları Amerika’nin desteğiyle zulümlerini sürdürüyorlar. Türkiyemiz üzerindeki emelleri ve PKK terörizmine destekleri de devam ediyor.
Yahudiler gibi gavurlaşmaya başlayan ama ilimde, ekonomide ve sanatta gerilerde kalan ve de parçalan iki miyar Müslümana rağmen, üstelik yaklaşık bu iki milyar Müslümanın 400 milyonu ile kuşatılmış olmalarına rağmen İsrail zulümlerine devam edebiliyor. Oysaki İsrail, yalnızca 400 milyon Müslümanın bilinçle atacakları tükürükle bile boğulabilir.
İsrail aslında bir güç odağı değil. Biz ortada olmadığımız için İsrail var görünüyor. Biz de görülen İsrail’e haykırıyoruz:
Ey Siyonist İsrail! Biz daha fazla zulmedilmeye müstehakız. Yaptıklarınız yetmez. Zulümlerinizi fasılasız sürdürün, sürdürün ki biz de daha erken uyanalım, birliğimizi sağlayarak teknolojik atılımlarımızı yapalım.
Hiç şüpheniz olmasın yakın bir gelecekte Müslümanların eliyle veya Rabbimizin doğrudan salacağı musibetlerle belanızı bulacaksınız. Siyonist İsrail’i, siyonist dünya zenginleri de, egemen olduğunuz uluslar arası sömürü ağlarınız da, bankacılık ve sigortacılık düzeniniz de ve hatta Amerika da koruyamayacak.
Not. Türkiyeli Yahudiler bizim 500 yıllık yurttaşımızdır. Siyonist İsrail devletinin yaptığı zulümlere insaflı İsrailoğulları bile karşı çıkarken yerli Yahudilerimizin sesiz kalması dikkatimizden kaçmıyor ve bizi üzüyor. Yerli Ermenilerimiz kadar olsun duyarlılık gösteremeyişlerine bir anlam veremiyoruz.
Gönüllerinin bir parçası İsrail’de olabilir, empati yaparak bunu makul görebiliriz ve de görüyoruz ama beş yüz yıldan beridir bu topraklarımızda birlikte yaşadığımızı, sevinçte ve hüzünde beraber olmamız gerektiğini unutmamalıyız.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…