islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5209
EURO
36,4834
ALTIN
2.960,56
BIST
9.118,33
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Faiz Lobisi/Fobisi

Faiz Lobisi/Fobisi
1 Haziran 2018 07:56
A+
A-

“Ey iman edenler, Allah’ın emirleri ve yasaklarına aykırılıktan korunun. Yaratana ve yasalarına iman ediyor idiyseniz  alacağınızın  faiz olan kısmını  bırakın. Şayet böyle yapmazsanız, Allah’tan  ve Resulü’nden  size savaş açılacağını bilin.  Eğer faizden tövbe ederseniz ana paranız sizindir. Böylece ne zulmetmiş ne zulme uğratılmış olursunuz. “ (Bakara 2/278-279)

Yüce kitabımız Kur’an’ın  faizle ilgili ayetlerinde de  vurgulandığı gibi faiz, zulümdür.

2013’teki Gezi Parkı olaylarından itibaren itibarsızlaştırılmaya çalışılan paramız, ekonomimiz ve ülkemizin üzerinde oynan oyunlar artık gizlenmiyor. Ortalama hissiyata ve akla sahip, ideolojik kimliğine kafasını gömmemiş herkesin görebildiği bir durum apaçık ortada.

Hane halklarının ülkesine olan güvenini yıkmanın en kolay ve bilinen yolu ekonomik istikrarsızlıktır. İşsizlik, enflasyon, artan borçlar, yükselen faiz ve Türk Lirasının yabancı paralar karşısında değer kaybetmesi. Bu sayılanların içinde vatandaşın en yakından takip edebildiği ise kur değişimlerdir. İşsizlik, enflasyon, borçlar ve faiz açısından belli bir dönem için mali anestezi içinde olunabilir. Dövizin yükselmesi ise daha önceki tecrübelerde de yaşandığı gibi halk tarafında paniğe, korkuya ve umutsuzluğa yol açabilir.  Bu durumu iyi bilen ekonomik tetikçiler ise son dönemde rotayı tamamen buraya yönlendirmiş görünüyor. Manipülatif olarak piyasadan çekilen dövize, artan döviz fiyatlarından gelir elde etme hevesi ile döviz alanlar da eklenince kur, ekonomik tetikçilerin istediği gibi yükseliyor.

Peki mevcut sistemde çözüm olarak ne yapılabilir?

Yapılabilecekler arasında TCMB ’sının rezervlerini bozmak, halkı ekonomik ilişkilerini olabildiğince TL üzerinden yapmaya ikna etmek ve faizleri yükselterek döviz üzerinden kazanç elde etme peşinde olanları döviz piyasasından çekip faiz piyasasına yönlendirmek. Sonuncusunun maliyeti çok ağır.

Zaten Faiz Lobisi diye adlandırdığımız güruhun da istediği böyle bir cendereye düşmemiz. Bu ise anlaşılmaz ve beklenmedik değil. Borca dayalı faizci kapitalist sistemin içinde durduğumuz ve İslami çizgiler içinde bir ekonomik model geliştirmediğimiz sürece de bu cenderenin içinden çıkamayacağız.

Bahsedilen maliyet ise şöyle açıklanabilir.

Artan faizler sonucu üretim maliyetleri artacağından üretimde daralma yaşanmasının yanında artan üretim maliyetleri malların fiyatlarına eklenecek. Üreticinin katlandığı faiz maliyeti dolaylı olarak tüketiciye yansıyacak. Artan faiz nedeni ile üretimden vazgeçildiğinde üretilen mal ve hizmet miktarı azaldığı için arz talep dengesinde meydana gelecek açık ile kıtlık oluşacağından malların fiyatları artacak ya da ithal mal talebi artacak. İthal mal talebinin artması ise ülkemizden çıkan döviz miktarını yükselteceği için TL değer kaybedecek. Faizlerin artması ile bir kitle parasını üretimden çekip 1980 -2000 yılları aralığında olduğu gibi finans piyasasında değerlendirecek ve reel sektörde üretim azalacak. İşsizlik artacak.

Faizlerin artması ile devletin borçlanma maliyeti yükselecek ve sırtımıza binen yük artacak. Bütçeden faize ayrılan pay yükseldiği için cari harcamalar ve yatırım harcamalarında kısıntıya gidilecek.

Devletin sırtına binen bu yükün azaltılması için vergiler yükseltilecek ve vatandaşın geliri azalacak. Geliri azalan vatandaş ihtiyaçlarını karşılamak, mal ve hizmet satın almak için faiz karşılığında kredi kullanacak.

Kısaca;

Malın Bedeli + Malı Üretmek İçin Üreticinin Katlandığı Faiz Yükü + Vergi +Kar = Malın Satış Fiyatı

şeklinde özetlenebilir.

Malı satın alırken kredi kullanıp faiz ödediğimizi de düşündüğümüz de Faiz Lobisinin elinin cebimizden çıkmadığını rahatlıkla görebiliriz.  Ödediğimiz faiz, üreticinin kârına, devletin vergisine ve tüketicinin kullanılabilir gelirine ortak!

Faiz iman edenler için zaten zulüm nitelikli  günah, etmeyenler içinse en azından büyük bir fobi olmalıdır.

Faizli işlerin içinde olanların yüce Allah’ın (c.c) “Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah’ın (faiz gibi yasaklarından)sakının ki kurtuluşa eresiniz. “ sözlerine kulak vermesi dileği ile…((Âl-i İmran 3/130)

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.