<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
28 Ocak 2025 tarihli haber ilginç. Önce haberi okuyalım, sonra yorumumuzu sunarız.
[ “İmamlar ‘banka promosyonu‘ için sokağa çıktı”
Diyanet-Sen, Diyanet İşleri Başkanlığı önünde maaş promosyon ihalesine karşı çıkan bir açıklama yaptı. Genel Başkan Ali Yıldız, ihalenin ekonomik şartlarla bağdaşmadığını belirterek “Yanlışta ısrar edilmesin, Diyanet çalışanlarını mağdur eden hiçbir teklifi kabul etmiyoruz” dedi.
Diyanet-Sen üyeleri, Diyanet İşleri Başkanlığı önünde maaş promosyon ihalesi süreciyle ilgili açıklama yaptı. Diyanet çalışanları, “Maaş anlaşma ihalesinde yanlışta ısrar edilmesin. Yeni mağduriyetler yaşanmasın” yazılı pankart açarak “Sadaka miktarı hediye istemiyoruz”, “Katılım bankaları kazanıyor, DİB çalışanları kaybediyor”, “Yetersiz hizmete mecbur değiliz”, “Maaş teklifi bütün bankalardan alınmalıdır”, “Diyanet çalışanlarını mağdur eden hiçbir teklifi kabul etmiyoruz”, “Maaşımı çekmek için 400 km yol gitmek istemiyoruz”, “Maaş anlaşmasında rekabet şartları sağlansın” dövizleri taşıdı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın personelin maaşı için katılım finans bankaları ile anlaşma yaptığını ve bu anlaşma sonucu hizmet yetersizliğinden kaynaklı personelin mağduriyet ve sıkıntılar yaşadığının altını çizen Genel Başkan Ali Yıldız, şu ifadelere yer verdi: “Bilindiği üzere Diyanet İşleri Başkanlığı, merkez ve taşra teşkilatını kapsayan maaş anlaşma ihaleleriyle personel maaşları için katılım bankaları ile anlaşmıştır. Bugüne kadar bu yönde yapılan anlaşmalar nedeniyle Başkanlık personeli, maaş ve bankacılık işlerinde çok ciddi mağduriyetler yaşamaktadır.]
Çok yakın tarihe kadar müftüler ve imam-hatipler bir ölçüde de olsa müftü ve İmam hatipti. Az da olsa İslam diye bir dertleri vardı. Şimdilerde büyük çoğunluğu çalışan oldu. Diğer memurlar gibi seküler memur oldular.
Siz hiç sayıları on binlerle ifade edilen bu camianın İslam diye bir dertleri olduğunu duydunuz mu? Ülkemizin manevi hayatına bir katkı veremedikleri için bir talepleri olduğunu? Sokağa çıktıklarını.
Hele hele ülkemiz de İslam’ın toplum hayatından dışlanması için yapılan ve günümüzde de yaşatılan kanlı Atatürk devrimleri ile problemleri olduğunu, bunun için de İslam’ı öğrenip öğrenmek amacıyla çırpındıklarını…Örneğin camilerimizde Kur’an’ın Türkçe meallerinin olsun okunduğunu işittiniz mi?
Acaba müftüler ve İmam-hatiplerin görevleri dışında yüzde kaçı en büyük emir olan namazı kılar ve en azim haram olan faizden kaçınır.
Ülkemizin en büyük camileri için aranan imam-hatip ve müezzinler de artık sesleri güzel ama Kur’ân ve Sünnet bilmez amaçsız cahiller.
İslam açısından bakıldığında genel ev meyhane ile bankalar arasında bir fark yoktur. Bankalar daha da kaçınılması gereken yerlerdir. Ama büyük çoğunluk illa da bankalara girip çıkmak istiyor. “Maaş teklifi bütün bankalardan alınmalıdır” deyu sokağa fırlıyor.
Haklar pek tabii ki aranmalıdır. Bunun meşru yolu da bulunabilir. Ama halâli arayanlar nerede?
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-