Fakirlik, iman ve ahlâk değerlerini zedeleyen, sosyal düzeni sarsan ve kamplaşmalara iten bir unsurdur. Fakirlik problemini çözemedikçe sağlıklı ve mutlu cemiyet hayatı kurabilmek mümkün değildir.
Fakirlik Kâfirliğe Yol Açabilir
Fakirlik Ahlâkî Çöküntü Sebebi Olabilir
Fakirlik Düşünce Yeteneklerini Zayıflatabilir
Fakirlik Aile Hayatını da Etkileyebilir
Fakirlik Ruhsal Köleliğe Ortam Hazırlayabilir
Fakirliğe Karşı Vazifelerimiz
Vazifelerimizi şöylece özetleyebiliriz:
Tembelliğe savaş açacağız. Lüks üretim ve tüketime karşı çıkacağız.
Faiz ve karaborsacılıktan şiddetle kaçınacak, bunların sömürü aracı olduklarını haykıracağız.
Âdil müteşebbisleri yatırıma teşvik edeceğiz. Şirketleşmeye yöneleceğiz.
Sıhhatimizi kemiren, üretim gücümüzü zaafa uğratan, toplum ahlakımızı çökerten ve lüzumsuz harcamalara sebep olan içki, kumar ve zinadan uzak duracağız.
İsçilerimize karşı âdil ve ihsankâr olacağız.
Zekâtlarımızı verecek ve akrabamızdan âciz olanlara da nafaka ödeyeceğiz.
Ferdî mülkiyet düşmanlarını ve sömürücü sermaye çevrelerini toplum düşmanı bileceğiz.
Zengin-fakir, doktor-hasta, âlim-cahil ve bütün toplum fertleri olarak yardımlaşacağız. Hayır kurumlarında vazife alacak ve hizmetlerini yaygınlaştıracağız. Kiralayan olarak kiracılarımızı düşüneceğiz. Sabrı ve kanaati meslek tutacağız.
Fakiri dost fakat fakirliği düşman bileceğiz.
Bütün bu vazifeler İslâm’ın görev olarak yükledikleridir.
NOT: Sitemizde yayınlanmakta olan “Fakirlik problemi ve vazifelerimiz” başlıklı yazımızdan alıntılanmıştır.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi