Türkiye genelinde Müslümanlar tarafından düzenlenen Gazze eylemlerine yönelik hakaret içerikli açıklamaları nedeniyle gazeteci Fatih Altaylı, 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bu karar, toplumda geniş yankı uyandırdı. İşte sürecin detayları:
Fatih Altaylı, Gazze eylemlerine katılan Müslümanlara yönelik sert ve hakaret dolu ifadeleriyle gündeme gelmişti. İslami kimliğe ve Müslümanlara yönelik eleştirileriyle bilinen Altaylı, bu kez toplumsal tepkinin odağı haline geldi. Gazze’deki insanlık dramına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen eylemlere karşı kullandığı ifadeler, birçok kesim tarafından “ağır ve tahammül edilemez” olarak nitelendirildi.
Bu söylemler, özellikle İslami camiada büyük bir öfke uyandırdı. Toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler, Altaylı’nın bu açıklamalarının sadece eleştiri değil, nefret söylemi ve hakaret içerdiğini ortaya koydu.
Altaylı’nın hakaretlerine karşı Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve birçok tanınmış isim harekete geçti. Aralarında Kenan Alpay, Musa Üzer, İsmail Ceyran, Yakup Şahin, Mehmet Ali Kaçmaz, Erdem Özveren, Enes Harman ve Ali Yıldız’ın da bulunduğu isimler, Altaylı hakkında “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu.
İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen yargılama sonucunda Altaylı, 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, ayrıca Altaylı hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı aldı.
Mahkemenin verdiği bu ceza, Altaylı’nın yıllardır süregelen Müslüman karşıtı söylemlerine karşı bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Özellikle İslami kesim, bu kararın adaletin yerini bulması açısından önemli bir örnek teşkil ettiğini belirtiyor.
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, mahkeme kararını değerlendirirken, “Bu ceza, Müslümanlara yönelik nefret söylemlerinin cezasız kalmayacağını gösteriyor. Ancak asıl önemli olan, bu tür söylemlerin toplumda daha fazla bölünme yaratmasını önlemektir” dedi.
Fatih Altaylı, yargılama süreci boyunca suçlamaları kabul etmedi ve ifadelerinin eleştiri sınırları içinde olduğunu savundu. Ancak mahkeme, bu ifadelerin eleştiri sınırlarını aştığına ve nefret söylemi içerdiğine hükmetti.
HABER YORUM
Öteden beri Fatih Altaylı bunu yapa gelmiştir..
28 Şubat sürecinde, tutunduğu tavır ve başörtülüler hakkında söyledikleri herkesin de malumudur…
İslami motif taşıyan her şeye karşı olan Altaylı, bu ceza onanırsa ve infazı gerçekleşirse “Nefret Söylemi” dilini terk eder mi? Bunu zaman gösterecek..
Ama bizler terk edeceği kanaatinde değiliz…
Diğer taraftan sol basın ise, Altaylı’nın söylemini özgürlükler bağlamında değerlendirmeye başladı bile…
“Özgür düşünen gazeteciler içeride” cümleleri çok kullanılacaktır…
Ne gariptir ki ülkemizde, İslam ve değerlerine hakaret özgürlükler çerçevesinde değerlendirilirken, Mustafa Kemal ve devrim (!) kanunlarını eleştiri, hep 5816’ya takılmıştır…
Bir türlü yıkamadığımız bu tabuyu, Fatih Altaylı çok iyi kullana gelmiştir…
Fatih Altaylı, İslam’a ve Müslümanlara saygısızlık misyonunu kendi kendine mi yüklemiştir yoksa birileri tarafından mı ona yüklenmiştir, bunu bilemiyoruz…
Bildiğimiz bir gerçek var ki o da, İslam gerçeğini kimse ağızlarıyla söndüremeyecektir…
“Onlar ilâhî ışığa kucak açacakları yerde, Allah’ın nurunu ağızlarından çıkan iftiralar ile söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, —inkârcılar istemeseler de— nurunu mutlaka tamamlayacak ve Âdem’den bu yana bütün Peygamberlerin bir sancak gibi elden ele taşıyarak getirdikleri İslâm inancını tüm güzelliği ve ihtişamı ile cihana yayacaktır.” (Sâf Suresi 8)
MİRATHABER.COM