Haber Türk yazarı Fatih Altaylı, Türkiye’deki tüm elektrik dağıtım işinin hepsinin iktidara yakın isimler olan 21 şirkete paylaştırıldığını ifade ettiği bugünkü yazısında, bu şirketlerin kâr elde etmek için izlediği yola dikkati çekti. Altaylı, “Yediğimiz kazığın en önemli unsurlarından biri özelleştirme yöntemi ise diğeri de özelleştirme sonrası yaşananlar” dedi.
İş Doğan Petrol Yatırımları AŞ’nin Petrol Ofisi’ni satın almasını ardından Aydın Doğan’ın bu iki şirketi birleştirerek Petrol Ofisi’nin kârından ödediği vergiyi ödemeyip, o kârla şirketin satın almadan kaynaklanan borcunu ödediğini hatırlatan Altaylı, “Dağıtım şirketi özelleştirmesi ile dağıtım şirketlerini alanlar ise Aydın Doğan’ın yaptığından daha farklı bir yol izlediler. Daha akıllıca” dedi.
“Satın alınan şirketi bir anlamda ikiye böldüler. Bir dağıtım şirketi, bir de görevli tedarik şirketi. Yani bir marketiniz var ama markete mal sağlayan şirket de sizin. Duble aracı” diyen Altaylı, “Kamu otoritesi başlangıçta özelleştirmenin ruhunda, yasasında olmayan bu duruma göz yumdu” diye yazdı.
Altaylı okurlarına, “Barajdan ya da termik santralden çıkan elektrik size gelene kadar sayısız aracıdan geçiyor ve her biri ayrı ayrı kâr ediyor. Devletin 32 kuruşu sattığı enerji sonunda size 2 TL’nin üzerinde bir fiyatla ulaşıyor. Devlet de buna göz yumuyor. Niye? Çünkü memleketin tüm kaynakları zaten bu şirketleri alan müteahhitlere tahsis edilmiş durumda” diye seslendi.