Allah Teâlâ, kâinatı yaratıp hiçbir şeyi eksik ya da yamuk bırakmadan her şeyi hikmeti ile donatarak yerli yerine kondurmuştur. Sonra da insanı ve aklı yaratmıştır. İnsanı akıllı varlık olarak dünya denen bir gezegene yerleştirmiştir. İnsana yüksek değer verip halifesi kılmıştır.
İnsanların yönetimi için ilk olarak peygamber görevlendirmiştir. Hazreti Âdem aleyhiselam’dan sonra bir rivayete göre yüz yirmi dört bin peygamber gelip geçmiş ve Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ile peygamberler silsilesi hitam bulmuştur. Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem “kâffeten linnas” bütün insanlara peygamber olduğu için O’na itaat de bütün insanlığı ilgilendirir. Ancak O’na, inananların itaat etmesi doğaldır. Allah Teâlâ bu meseleyi şöyle beyan buyurur; Gerçekten, Allah’ın Resulünde sizler için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı bekleyenler ve Allah’ı çok zikredenler için en mükemmel örnek vardır. (Ahzab:33/21) Allah Teâlâ, Resûlünü böyle bir görevle değerlendirir.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem fıtraten temizdir. Ahlâken en üstün örnektir. Ailede merhamet ve adalet timsalidir. Eğitimde emsalsiz rehberdir. Ticarette güven veren dürüst tâcirdir. Hukukta tavizsiz âdil bir hâkimdir. Beldede zirvede bir çevrecidir. Askeri alanda planlamadan sevk ve idareye varıncaya kadar her kademede karizmatik komutandır. Devlet yönetim alanında âdil öncü liderdir. İnsanlar arasında ve her şey için “bütün âlemlere rahmet bir peygamberdir.” Kur’an gibi hatasız ilâhî bir Kitabın muhatabı, uygulayıcısı ve mübelliğidir. Fıtraten O’na itaat gereklidir; Her kim Resûl’e itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur. Kim de itaatten yüz çevirirse Ey Resûlüm, biz seni onlara koruyucu bekçi olarak göndermedik. (Nisa:4/80) Bu ilâhî beyanda hem peygamber, hem de ümmetin sorumluları için harika bir mesaj vardır. “Dinde icbar yoktur.” Çünkü “din bilgi, sevgi ve gönül işidir.”
Gönül meselesi olması yüzündendir ki, Cenab-ı Hak, bunu şöyle dile getir; Ey Resûlüm de ki: “Eğer siz Allah’ı seviyor iseniz bana tabi olunuz ki, Allah da sizi sevsin ve sizin için günahlarınızı bağışlasın. Allah Ğafûrdur, bağışlar, Rahîmdir merhamet eder.” Ey Resûlüm yine de ki: “Allah’a ve Resûlüne itaat ediniz, eğer yüz çevirirlerse Allah gerçekten kâfirleri sevmez.” (Ali İmran:331,32) Kul iman ve küfür arasında muhayyer bırakılmıştır. Evrende Yaratılmışların arasında en üstün değer olan aklı, kıvamında kullanıp mantığın doğal norm ve önermelerini saptırmadan kullanan her insan, Kur’an mesajlarını algılamada zorlanmaz. Bu kalitede olan Yahudi ve Hristiyanlardan nicelerinin peygamberler sistemine uyarak Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e inandıklarını haber verir ve şöyle buyurur;
Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları Resûle, o ümmî peygambere uyan kimselerdir. O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helâl, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kırıp kaldırır. Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nûr Kur’an’a uyanlar var ya, işte onlar felaha erenlerdir. (A’raf:7/157) Buna rağmen aklî melekeleri bozuk olan ve hakikatleri algılayamayacak kadar şartlanmış, şahsiyeti gelişmemiş nice şarlatan insan körü körüne peygamberler sistemine uymaz ve Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e inanmazlar. Ey Resûlüm! İşte biz, sana emrimizden bir ruh vahyettik. Sen bundan önce kitap nedir, iman nedir, bilmezdin. Fakat biz onu bir nûr yaptık. Bununla kullarımızdan kimi dilersek ona hidâyet veririz. Sen hidayete erdirirsin. (Şura:42/52)
Kıyamet günü, her ümmet içinden kendileri üzerine Peygamberlerini bir şahid göndereceğiz ve seni de şu ümmetin üzerine şahid getireceğiz. Ey Resûlüm. Sana bu kitabı, her şeyi beyan etmek için ve bir hidayet, bir rahmet, müminlere de bir müjde olarak peyderpey indirdik. (Nahl:16/89) De ki: Onu, iman edenlerin inancını daha da sağlamlaştırmak, Müslümanlara doğru yolu göstermek ve müjde olmak için Rabbinden hak ile Rûhulkudüs indirdi. (Nahl:16/102) Bu kadar önemli gerçekler karşısında tüm mümin müslümanlar, Allah Teâlâ’ya kesin inanırlar, Resûlü’ne ve kitabına tabi olurlar. Kur’an hakikatlerini anlatmaktan yüksünmezler. Canla başla Kur’an ile büyük cihadı sürdürürler.
Kur’an’a uygun olan cihaddır, gayrisi yalandır. Yalanla iştigal ihanettir. Esselamu aleykum.
İlhan ORAL
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…