Fatiha Suresi’nin Mesajı | (3)

Fatiha suresini, müslümanlar anlamakta zorlanıyorlar. Dört seçkin grubun verdiği mesajı düşünemiyorlar. Bu dört yüksek değerdeki zevat, Fatiha suresinde şu ifade ile dile getirilmiştir; “Bizleri doğru yola hidâyet et, o kendilerine nimet vermiş olduğun seçkin zatların yoluna ilet.” Bu ifade müminleri derinden ilgilendirmelidir. Bu dört büyük değerdeki zevat Nisa suresinde ilginç bir ifade ile geçer ve idrak edecek müminlere örnek gösterilir.

Her kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet bahşetmiş olduğu, nebiler, sıddıklar, şehitler ve sâlih kimseler ile beraberdirler. Onlar ise ne değerli arkadaşlardır. (Nisa:4/69) Bu dört büyük değerdeki zevatın birincisi “nebilerdir.

Bunlar “Allah Teâlâ’nın bizatihi seçip görevlendirdiği, hiçbir beşerî mücadele ile elde edilemeyecek yüce makam sahibidirler. Buna rağmen peygamberler de “salihlerden olmayı arzu etmişlerdir; Kendini bilmeyenden başka, kim Hazreti İbrahim’in dininden yüz çevirir?

Hakikat ki, biz İbrahim’i peygamber olarak seçtik. O, ahirette de Salihlerdendir. (Bakara: 2/130) Ayeti Kerimeye iyice dikkat edilirse Hazreti İbrahim aleyhisselam bile salihlerdendir.

Pekiyi bu “salih olan kimseler” kimlerdir diye bir soru sorarsak cevabı açık ve nettir:

Cevabını Ali İmran suresindeki ilgili ayetlerde çok açık ifadelerle tanımlandıklarını görürüz: Ehl-i kitabın hepsi eşit değildir. Onlardan dosdoğru İslâm dini üzere bulunan bir ümmet vardır ki, gece vakitleri Allah’ın ayetlerini okurlar ve onlar secdeye kapanırlar, namaz kılarlar. Allah’a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler ve kötülükten nehyederler, hayır işlerinde de yarışırlar. İşte bu özellikleri taşıyanlar Allah katında Salihlerdendir. (Ali İmran:3/113, 114) Evet, salih olan o seçkinlerin imanları nettir, iman ve amelde tavizleri yoktur. Himmetleri dünya değil, Allah Teâlâ’nın rızasıdır. Onlar şöyle dilekte bulunurlar; Bütün arzumuz, Rabbimizin bizi sâlih kimseler arasına koyması iken, neye biz Allah’a ve bu bize gelen Peygamberle Kur’an’a iman etmeyelim? (Maide:5/84) derler.

Şimdi bakın ki, beşerin mücadele ve gayreti ile ulaşma imkânı olmayan peygamberlik ve salih olma iç içe değerlendirilmektedir. Gelen ayet mealinde birkaç peygamber adı zikredilir ve peşinden “küllün” kelimesi ile teşmil edilir. Bütün peygamberler kapsam içine alınır: Zekeriya, Yahya, Îsa ve İlyas’a da hidayetle peygamberlik verdik. Onların hepsi salihlerdendir. (En’am: 6/85) Burada önemle dikkat edilmesi gereken bir ayrıntı vardır.

Peygamberlik, hikmeti sonsuz Allah Teâlâ’nın bizatihi kuluna hibesidir. Salih olmak için kulun himmet ve gayreti gerekir. Demek ki, Allah Teâlâ’nın bizatihi kuluna hibesi olan peygamberlik, kulun himmet ve gayreti ile kıvam bulmaktadır.

Müslümanların her yatsı namazından sonra okudukları aşır ayetlerine yoğunlaşıp tefekkür edelim: Biraz yoğunlaşır idrak etmeye çalışırsak manidar bir hakikat ve mana bütünlüğü ile karşılaşacağız. Peygamberin imanı ile O’na gönül bağı ile bağlananların dava bütünlüğü gönüllerde şahlanacaktır: Peygamber, kendine Rabbinden indirilene iman etti, mü’minlerin, hepsi de Allah’a ve O’nun meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etti. “Biz Allah’ın peygamberlerinden hiçbirinin arasını ayırmayız” dediler. “Ve biz dinledik, itaat da ettik, mağfiretini dileriz, ey Rabbimiz.” diye niyaz ettiler (Bakara:2/285) Hazreti Salih aleyhisselam ile müşriklerin mücadelesi bu konuda ilgi çekmektedir: Onlar için kendileriyle yürüyecekleri ayakları mı veya onlar için tutacakları elleri mi veya onlar için kendileriyle görecekleri gözleri mi veyahut onlar için kendisiyle işitecekleri kulakları mı var? De ki, haydi çağırınız şeriklerinizi, sonra bana yapacağınız hileyi yapınız, bana hiç mühlet vermeyiniz. Zira benim mevlâm, o kitabı indiren Allah’dır ve O bütün salih kulların velisidir. (A’raf:7/195,196) Bir peygamberde bulunması gereken yiğitlik caziptir.

Bir diğer yiğitler piri Hazreti Nuh aleyhisselam da müşriklere öyle meydan okumuştu!

Ya, zamanında çevresinde güçlü devletleri; Sasanî Devleti ve Bizans İmparatorluğuna, hizaya gelin ve bana itaat edin, komutu veren Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ümmeti nasıl olmalıdır? İnşaEllah haftaya devam etme arzu ve temennisi ile tefekkür edelim!

“Dinledik ve itaat da ettik” demeye devam diyelim! Esselamu aleykum.  

İlhan ORAL

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

5 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

6 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

9 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

10 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

11 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

11 saat ago