Sohbeti Kur’an Olanın Yolu Aydınlık Olur:
13/
İnsan herhangi bir istek ve ihtiyacının giderilmesinde veya karşılanmasında zihninde kime yalvardığına bakması gerektiği;
Bir İnsanın istek ve arzularını karşılayan, ihtiyacını gideren sebeplerinde yaratıcısının Allah olduğunun unutulmaması;
Dünya yaratıldığı günden bugüne güneşin, ayın, gündüzün, gecenin düzenli bir şekilde süregelen görevini yapmasını sağlayan kudreti sonsuz tek büyük Yaratıcının Allah olduğu;
Yaratıcısı Allah olan güneşin,ayın,gündüzün,gecenin insan hayatının her anında varlığı söz konusu iken vesvese mahsulü bir takım sırlar yüklü bilinmez güçlere yönelip yardım istemenin, dua etmenin ne kadar mantıksız olduğu;
Allah’ı tanımak isteyen Kişiye, bir ömür her anını içerisinde yaşadığı varlık alemine bakmasının yeterli olacağı;
İnsanoğlu için hayatın tekdüze olmadığı, varlık aleminin işleyişine benzediği, bazen aydınlık bazen karanlık hallerle karşılaşacağı;
Hükmetmenin ve yönetmenin gerçek sahibinin kim olduğunu görmek isteyenin; yaratıldığı günden bugüne görevini aynı şekilde noksansız ve kusursuz yerine getirmekte olan güneş, ay, gece ve gündüzün işleyişine bakması gerektiği;
Yaşadığı her anı, müdahale edemediği güneş,ay,gece ve gündüz sistemine bağlı olarak yaşayan insanoğlunun hükmetme ve yönetme kabiliyetinin acziyet mertebesinde olduğu ve hesabını vereceği;
Yönettiğini ve hükmettiğini kendi şahsi başarısı gibi gören kişilerin sahip olduğu kabiliyetin ve kendisinin Allah’ın tasarrufu ve müsaadesi altında olduğunu unutmaması gerektiği;
İnsanoğluna Allah tarafından tanınan tercihi kadarıyla bulunan kendi egemenliğini ve hükümranlığını yanlış Rabb tercihinde kullanmaması gerektiği;
İnsanoğlu zihninde ki Rab tasavvurunu kainat aleminde ki makro ve mikro varlıkların yaratılışına ve işleyişine bakmak suretiyle düzeltebileceği;
Doğumundan ölüm anına kadar her nefes birlikte yaşadığı güneş, ay, gündüz ve gece ile hemhal olup da içerisinde kendisinin de bulunduğu söz konusu varlık aleminin yaratıcısından başka ilaha tapmanın ne kadar mantıksız olduğu;
Zihninizde ki taptığınız ve inandığınız ilahla varlık aleminin bağlantısının mutlaka kurulması gerektiği;
Kişi taptığı ve inandığı ilahla varlık alemi arasında “Yaratıcı ve yaratılmış” ilişkisini zihninde mutlaka kurması gerektiği;
Varlık alemindeki muhteşemlik ortada iken,Kainatta zerreden kürreye kadar ki nesnelerin sahipliği karşısında, yaratılmışların mülkiyetinde ki sahipliğin anlamsız olduğu ve verilen değerin ilahlık seviyesinde asla olamayacağı;
İçerisinde ölene kadar birlikte yaşadığımız gündüz ve gecenin doğuşuna sebep olan ay ve güneşin de görevinin süreli olduğu;
İnsanoğlunun gözlemlediği varlık aleminde ki her anın ve şeylerin arka planında sebep-sonuç ilişkisinin bulunduğu;
Yaşanılan her olayın ve görünen her nesnenin sebep-sonuç vesilesiyle ancak varlık aleminin bir üyesi olabileceği;
14/
Zihninizde ki yaratıcı ilahın yanlış veya doğruluğunu gözlerin şahit olduğu,kısmen ellerin dokunduğu muazzam kainat dediğimiz zerreden kürreye varlık alemiyle tespit edilebileceği;
Zihinde ki tapılan İlahın doğruluğunu vücuda konan bir sinekten dahi test edilebileceği;
Yaşamın her anından, alınan her nefesten, vücuda konan bir sinekten dahi varlığını hissettiren Allah’ı düşünmek için herhangi bir aracıya gerek olmadığı;
Gözlerimizin gördüğü, duyularımızın hissettiği varlık aleminde ki eserler, yaşanılan olaylar, bir taraftan doğanlar, diğer taraftan ölenler; Yaratıcının tek büyük olduğunu, O’nun üzerinde hiç bir güç ve kuvvetin olmadığını, sunduğu yeryüzü ve gökyüzü nimetleriyle O’ndan daha büyük ikram sahibi ve acıyanın bulunmadığını adeta her an duyarak görerek yaşamakta olduğumuz;
Varlık âleminde gözlerin gördüğü ulaşılması imkansız güneş ve benzeri yaratılmışları Allah’a ortak yapmanın mantıksız olduğu ve hiçbir işe yaramayacağı;
İnsanoğlunun canlı veya cansız bir takım varlıkları kutsayıp onlardan yardım istemesi yaratılışında var olan inanmak ve tapınmak duygusundan kaynaklanıyor olduğu;
Akıldan yoksun yaratılmış varlıkların kendi varlığından bihaber insanoğluna doğrudan bizzat bilgi aktaramayacağı;
İnsan gücünü aşan bertaraf etmesi imkansız afetlerle veya ölümle karşılaştığında o an için zihinsel olarak yöneleceği yardım isteyeceği varlığın, yaşamında o ana kadar kutsayarak bilinçaltına yerleştirdiği imanı ortaya çıkaracağı;
Fâtır Suresi düşünsel okumalarımdan zihnime yansıdı.
Subhanallah…Estağfirullah… Elhamdüllah…
Kuran Okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz.
Doğrusunu Allah (cc) bilir.
(Devam Edecek)
Not: Söz konusu bu ve benzeri çalışmalarım kesinlikle meal veya tefsir çalışması olmayıp, İlgili Kur’an Suresi okumalarım esnasında zihinsel olarak fehmettiğim tespitlerdir. Kişisel olarak ibadet ve zikir amaçlı yaptığımız derslerin paylaşımından kastımızın ümmeti Kur’an okumaya yönlendirmede faydası olacağı düşüncesiyle, ayetlerin ruhuna ve surenin bütünlüğüne uygun akıl ve gönül okumaları yapmak olup Kur’an’ın ibadet muamelat ve fıkhına aykırı tespitlerin varlığı halinde ehlince uyarılmaya her zaman açık ve tashihimin beyanı olduğunu belirtmek isterim.
Fehmi YAĞLI