Felak Suresi Gönül Okumalarımız

Kötülüklerden nasıl korunmamız gerektiğini ve Dünyada kötülüklerden korunmanın yolunun mutlaka sığınılması gereken bir Rable mümkün olacağını, Bu Rabbin de Yüce Allah cc olması gerektiği;

Kişinin bu Dünyada kötülüklerle baş ederken sığındığı Rabbin, Yüce Allah cc olması halinde Hak Dinde isabet kaydedeceği;

Kötülüklerle mücadelede sığınılan Rabbin, Yüce Allah olması halinde Yüce Allah’ın Peygamberimiz Hz. Muhammed aracılığıyla indirdiği dinimizin emrettiği şekilde bir metot uygulamamız gerektiği;

Bir tohumun toprak, su ve hava ile buluşması halinde yeni bir canlının ortaya çıkmasının altında yatan nedenin Yüce Yaratıcının yaratılış sürecini sebeplere dayandırması, biz insanların kötülüklerle mücadelede de Allah’ımızın koyduğu kurallara uygun hareket tarzımızla kötülükleri bertaraf etmemize ve Dünyada ki imtihanı kazanmamıza vesile olacağı;

Hangi neviden olursa olsun yeni bir canlının mutlaka bir yarıktan Dünya hayatına başladığı;

Kişi bir sıkıntı anında bir tohumun yarılışından veya bir canlının üreme organından doğuş mucizesini hatırlayıp, bu mucizenin sahibi ve yaratıcısı olan Yüce Rabbe sığınması gerektiği;

Zihnimizde doğru Rabbe taptığımızın tescili ve tespiti açısından sık sık “Kainatı, yerküreyi, bizi, canlıları, mevsimleri yaratan Rabbimize sığınırım” cümlesini lisanen “de”memiz gerektiği;

Şerri, kötülükleri Allah’ın yaratmayacağı ancak şer ve kötülükleri yapan insan dahil tüm diğer varlıkların yaratıcısı Allah cc olduğu;

Özellikle bu surede “şer” olarak nitelendirilen büyücüye, hasetçiye ve geceye dikkat edilmesi gerektiği;

Yaratılan varlıkların kötülükleri ile karşılaşıldığı takdirde, şerrin sahibi de dahil tüm mevcudatı yaratan Cenabı Allah’ın büyüklüğüne, tek yaratıcılığına, onun yarattığı cehenneminin daha şedit ve zarar vereceği hususuna odaklanıp, niyaz ve dualarla Yüce Rabbimize yönelip sığınıldığı takdirde onlardan zarar görülmeyeceği, şayet zarar görülecek olursa karşılığının mükafat olarak ahiret yurdunda alınacağı;

İnsana zarar vermek, kötülük yapmak isteyen irade ve akıl sahibi sorumlu varlıkları Yüce Yaratıcının cehennemle tehdit ettiği;

İnsanların korkularından kurtulmak için, mutlaka sığınmak isteyeceği bir gücün olmasının yaratılış özelliğinden kaynaklandığı;

Yüce Rabbimiz nefesiyle okuyup üfürerek büyücülük yapanları “şer” olarak nitelendirdiğinden, iyi niyetli olarak nefesiyle şifa niyetine okuyup üfürmenin usul bakımından benzer bir yöntem olduğu için terk edilmesi gerektiği;

Kadın cinselliğinin erkekleri kendine bağlayacağı, büyüleyeceği, aklını ve iradesini teslim alabileceği ve erkeği istediği gibi yönetebileceği; kadının bu yönünü kişiye özel kullanması gerekirken (evlilik), piyasaya yönelik kullandığı takdirde “şer” olacağı bu şerden Allah’a sığınılması gerektiği;

Cinselliğin ulu orta piyasaya arz edilmesinin önüne geçme adına öncelikle bayanların eğitimli bir şekilde ekonomik bağımsızlığa kavuşturulması gerektiği;

Kız çocuklarının yetiştirilmesinde ebeveynlerinin yetersiz kalması veya kimsesiz olması halinde; Devlet otoritesinin denetiminde vakıf benzeri sivil toplum örgütlerinin etkin olması gerektiği;

Erkekler için vazgeçilmez cazibe unsuru olan cinselliğin sahibi tarafından evlilik harici kontrolsüz bir şekilde kullanıldığı takdirde o toplum için onarılmaz yaralar açacağı, diğer bir ifade ile şer olacağı;

Özünde insanları aldatıp çıkar elde etmek için ağzını kullanarak lisanen her türlü yapılan konuşmaların üfürükten ibaret olduğu ve şer olduğu;

Laf ve sözleriyle karşısında ki iyi niyetli insanın iyi niyetini istismar edip kandıran kişinin üfürükçü ve büyücü kategorisinde değerlendirileceği;

Yaratıkların şerrinden Allah’a sığınmanın fiiliyata yansıması ancak Kuran ayetlerini okuyup gereğini yapan güzel bir “müslüman” olmaktan geçtiği;

“Gasp etmenin” hasedin düşünceden eyleme geçmesi demek olduğu; ferdi ve toplumsal olarak bu kötülüğün kıyamete kadar işleneceği; bu yüzden hasede konu kazanımlarımızın boyutuna göre korunmamız için tedbir almamızın Yüce Allah’a sığınmak olduğu;

Günümüzün en büyük hasedcisinin Kapitalizm olduğu; Bu şerden (kötülükten) kurtulmak için kişisel veya toplumsal olarak tedbir almanın gayreti içerisinde bulunmanın Rabbimiz Yüce Allah’a sığınmak olduğu;

Yarattıklarının şerrinden Allah’a sığınmanın yolu, karşılaşılan kötülüğü bertaraf etmek için yine Onun yarattığı meşru sebeplere sarılmak olduğu;

Dünya hayatında, doğumdan ölüme kadar ki süreçte yaşamın kurallara bağlı olduğu (sünnetullah), akıl ve irade sahibi varlıkların da fıtratı ve vicdanlarını dikkate alarak kurallara uymaları halinde bu durumun bu dünyada Allah’a sığınma demek olacağı, ahirette de karşılığında mükafat verileceği;

Ruh hastalıklarına aklını kontrol edemeyen ve zihninde kendi iradesiyle oluşturduğu korkusunu yenemeyenlerin yakalandığı;

Her insanın karşılaştığı bazı olaylar nedeniyle depresyon geçirebileceği; Bu hali yenmenin üç yolu olduğu: 1- sahip olduğu veya oluşturduğu imkanlar nedeniyle aşırı derecede kendine güven. 2- vurdumduymaz ve asalak bir yaşantı. 3- Sorumlulukları çerçevesinde çaba ve gayretleri elden bırakmadan her türlü imkanları veya çaresizliği Yaratıcı güç ve Kudret sahibi Yüce Allah’ın istediği şekilde yaşayarak.

Sosyal yaşamda (evlilik, ticaret, siyaset v.b.) kişiler arasında yapılan anlaşmaları üçüncü şahısların araya girerek bozmalarının “şer” olduğu, kıyamete kadar insanlar arasında yaşanabileceği, bu kötülüğü bertaraf etmek için tedbir almanın Allah’a cc sığınmak olduğu;

Dedikodunun, kıskançlığın, kibrin, cehaletin kaçınılması gereken (şer) insani hastalıklar olduğu;

İnsanoğlunun özünde var olan iyilik; toprakla buluşan tohum çekirdeğinin yarılarak yeniden varoluş süreci gibi vahiyle buluştuğu takdirde yaratılmışların en şereflisi haline dönüşeceği;

Evliliklerde çevrenizdeki bazı insanların ailenizin huzurunu bozabileceği, çevrenizdeki bu tip insanlardan uzaklaşılması gerektiği;

İnsanın normal yaşantısında var olmayan aniden gözlemlediği akıl ve idrakinde karşılığı olmayan bir takım sıra dışı olayları çözüp tavır aldığı zamana kadar ki süreçte o sıra dışı olay kişi için “sihir”, “büyü”, “efsun”, “gizem” konumunda olduğu;

Kişiye sihir veya büyünün zarar vermediği, insana sihir ve büyü karşısında kendi aklında oluşturduğu evhamın zarar verdiği, bu gibi durumlarda Kâinatın yaratıcısı merhamet ve şefkat sahibi güç ve kudret sahibi Yüce Allah’ın yeryüzünde yarattığı her şeyin gizemliği, bilinmezliği, sihri yarattıklarının yanında bir hiç olduğu düşüncesi kişiyi evhamdan kurtaracağı;

Kişi Allah’a sığınmayı lafzen veya yüzeysel olarak değil gerçek manada becerebilse yeryüzünde hiç bir zarar vericinin zararının dokunmayacağı;

Günümüz insanlarının, Sosyal Güvenliği kişinin hayatını garantiye alan abartılı bir anlayış yaklaşımının ve emekliliğe sığınmanın yanlışlığı ve bu düşünceden kaçınılması gerektiği; bu durumu sadece dünyevi rahatlık açısından yaşamsal bir tedbir olarak düşünülmesi gerektiği;

Rab olan Allah’ın cc terbiyesi, yaşamı kurallarına göre yani fıtrata uygun olarak icra etmek olduğu;

Sığınılması gereken, aslı bir damla meni olan insan değil, rahimlerde can verip yaratan Rab olan Yüce Allah cc olduğu;

Bizi doyuran, aslı kuru bir çekirdek tohum olan tahıl, sebze ve meyveler değil, onu çatlatıp ürün olarak yaratan Yüce Allah cc olduğu;

İnsanı azmettiği, hoşuna gittiği, hedeflediği hususların kötülük içerebileceği ancak vahiyle terbiye olmanın ve zihinlerini meşgul etmenin kötülüklerden uzak tutacağı;

Kur’ana ve Peygambere çağırıyoruz söylemleri altında kendi cemaatine, tarikatına, mezhebine, cemiyetine, devletine velhasıl tabi olduğu topluluğa veya otoriteye çağırmanın insanlık için şer (kötülük) olduğu;

İnsanlara güzelliği,hayrı ve iyiliği dokunmayan her türlü görsel ve işitsel iletişim cihazlarının şer (kötülük) olduğu; Bu araçları hayra, güzelliğe ve iyiliğe dönüştürmek için çaba ve gayret göstermenin Allah’a sığınma olduğu;

İplere düğüm atıp üfleyerek sihir yapanlardan uzak durulması, bunları yapan insanların dindar görünümlü olmasına adlanılmaması gerektiği;

“Allah’a sığınmanın” sadece düşünsel bazda olmaması gerektiği, fiili hal, hareket ve davranışların olması gerektiği;

Hak ve adaletten yoksun otoritenin fiziki manada etrafında ki maddesel kazanımlara el koyabileceği ancak böyle bir imkanı olmayan kişilerin metafizik, enerjisel boyutu bulunan ve beyinler arası gönderilen bir soyut salgı olan sihir ve hasede sarılacağı;

Çevrede ki insanlar tarafından haset dolu duygulara maruz kalan kişinin bir takım dualarla Rabbe sığınmasının korunma sağlayacağı;

Etrafımızda ki insanların güzel hasletlerinden başka insanlara bahsetmenin kişiyi hasetten kurtaracağı;

Dini tanıma ve yaşama süreçleri sonucunda dindarlığı ve dine girme ve çıkma yetkilerini kendilerinde görmeye başlayan insan veya insan topluluklarının bu yaptıklarının haset olduğu;

Zihnimizde ki duygularımızın temizliği-güzelliği veya pisliği-kötülüğü Ahirette; Dünya hayatımızın değerlendirilmesinde görünüş itibariyle olumlu zannedilen fiillerimizi olumsuz, olumsuz gibi görünen fiillerimizi de olumluya dönüştürebileceği;

İnsanlık tarihi boyunca Peygamberlerin yaşadığı dönemler hariç, dinde kurumsallaşma beşeri otoriteye yani kurumun başına veya yetkilisine hizmet için tercih edildiği;

Cinayetlerin çoğunluğu kıskançlık ve haset kaynaklı olup bu şerden Allah’a sığınmak gerektiği;

Kainatın ilk yaratılışından itibaren sonra ki süreçte yaratılan her tür varlığın tek büyük yaratıcı olan Allah cc tarafından yaratılmasına ve yaratılış sürecine “felak” denileceği;

Kamu adına kullanılan yetkilerin tasarrufunda ve yetkililerin davranışlarında içe kapanıklılıktan uzak durulması, aksine şeffaf olunması gerektiği;

İnsan ve insanlık aleyhine olabilecek her türlü icraatın şer olduğu ve bu gibi durumlardan kaçınılması gerektiği;

Aydınlatılamayan cinayetlerin insanlık için şer olduğu, aydınlığa kavuşturulmasının ise Allah’a sığınmak olduğu;

Hasedciliğin (kıskançlık, çekememezlik) ve hasedcilerin yaygınlaştığı toplumun, şerrin ve kötülüklerin hakim olduğu toplum haline dönüşeceği;

Falcılığın, fala inanların ve falcıların; Sihrin, sihrin etkisinde kalanların ve sihircilerin yaygınlaştığı toplumun, şerrin ve kötülüklerin hakim olduğu toplum haline dönüşeceği;

Yahudi toplumunun sihir sahasında ki uzmanlıklarından kaynaklanabilecek zararları bertaraf etmenin yolu bu surenin gereğini yerine getirmekten geçtiği;

İnsanın karşılaştığı her türlü bela, eziyet, sıkıntı ve kötülüklerin neticesi nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, o süreci dikkatlice Yüce Yaratıcıyı suçlamadan, zihinsel ve bedensel olarak tüm benliği ile bütün mevcudatın yaratıcısı tek büyük olan Allah’tan cc yardım dilemesinin O’na sığınmak olduğu; Bu sığınmanın neticesinde kişinin hem bu dünyada hem ahirette mükafat olarak karşılığını mutlaka göreceği;

Geceleri işlenen şirretliklerin çoğalması, insanların toplu halde zihinsel birliktelik sağlayıp fıtrata aykırı haset ve benzeri şeytani duygu seli oluşturmaları insan ve insanlık aleyhine olabilecek afetlerin tetikleyicisi olabileceği;

Ümmetin birliğine zarar verici, ihtilafın rahmete dönüşmesini sağlamayan dini içerikli insan toplulukları meydana getirmenin şer olabileceğinden uzak durulması gerektiği;

İnsanların hayretini celbedecek bilimsel bir buluşu insanların genelinin henüz akletmedikleri bir süreçte insanlara sihir ve büyü gibi sunarak onları Allah’a sığınmaktan alıkoyacakları;

Kişi aciz kaldığı ve kendisine sıkıntı veren hususları aşmada kendisine yardım eden şahısları veya kurumları minnet derecesinde sığınılan kişi veya merci olarak görmemesi gerektiği;

İnsanlara ihtiyaçlarını gidermede yardımcı olan kişi veya kurumların yardımcı oldukları kimseleri minnetleri altına alıp kendilerini sığınılan merci gibi bir anlayışı engellemeleri gerektiği; Aksine kendilerini Allah’ın vesile kıldığı, esas sığınılacak mercinin Yüce Yaratıcı olduğu;

Büyücülüğün, sihrin, hasedciliğin ve her türlü kötülüklerin Müslümanlar arasında yaygınlaşmaması için insanlar birbirlerini bu gibi alışkanlıklardan uzak durulması hususunda sürekli uyarması gerektiği;

Felak Suresi düşünsel okumalarım esnasında zihnime yansıdı.

Estağfirullah… Estağfirullah… Estağfirullah…

Kuran Okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz.

En doğrusunu Allah cc bilir.

Söz konusu bu ve benzeri çalışmalarım kesinlikle meal veya tefsir çalışması olmayıp, İlgili Kur’an Suresi okumalarım esnasında zihinsel olarak fehmettiğim tespitlerdir. Kişisel olarak ibadet ve zikir amaçlı yaptığımız derslerin paylaşımından kastımızın ümmeti Kur’an okumaya yönlendirmede faydası olacağı düşüncesiyle, ayetlerin ruhuna ve surenin bütünlüğüne uygun akıl ve gönül okumaları yapmak olup Kur’an’ın ibadet muamelat ve fıkhına aykırı tespitlerin varlığı halinde ehlince uyarılmaya her zaman açık ve tashihimin beyanı olduğunu belirtmek isterim.

* Ön bilgilendirme: Bu yazıyı okurken “Felak Suresi düşünsel okumalarım esnasında zihnime yansıdı.” cümlesini her paragrafın akabinde olduğu varsayılarak okunması tavsiye olunur.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi