Gündem

“Filistin bu sene mezun vermedi. Dünya sınıfta kaldı.”

“Cehennemin en derin yeri kötülüğe tepkisiz kalanlara ayrılmıştır.”
(Dante, 1265-1321)

Aksa Üniversitesi kütüphanesini ateşe verdiler.
Gazze’de on binlerce insanın canına kıyan katil İsrail askerleri, daha öncesinde birçok kez bombardımana tutarak harabeye çevirdikleri Aksa Üniversitesinin bu kez de kütüphanesini talan ettiler.

“Cehennemin en derin yeri kötülüğe tepkisiz kalanlara ayrılmıştır.” Kötülüğün örgütlü yapısını yöneten, insanlığın can suyu, ab-ı hayat membaı ilmin ırmaklarını kurutmaya kastetenlere ne güzel mekan cehennem. Bu kasti yapıyı maddi ve manevi desteklemekte bile bile inatla devam edene yazılacak ebedi yurdun kapısı da bellidir elbete. Narı Cehennem! Rahman ve Rahim olan yüce kitabında buyurur ki:
’’… kim sana uyarsa, cezanız cehennemdir, ne mükemmel bir ceza!” (İsra-63)

Bayburt Üniversitesi mezunlarını hayranlıkla seyrettik. Gazze soykırımını ve bu halkın yaşam özgürlüğü, eğitim özgürlüğü elinden alınmış izzetli gençlerinin halini, tüm sağduyusuyla okuyan bu gençlere ve önderlerine Ashab-ı Kehf gençlerinin sevabı yazılsın dilerim.
Dünyaya ve halen içerisinde insan olarak gayret eden kimselere:
‘’Filistin bu sene mezun vermedi. Dünya sınıfta kaldı.’’ pankartlarıyla muhteşem bir mesajı taşıdılar.

Bayburt Üniversitesi mezunlarının ve saygıdeğer rektörünün karşısında yüksek bir ihtiram ve saygı ile selam veriyoruz. Dünya üniversitelerinde hayranlık verici gelişmeleri gördükçe umudumuzu tekrar tekrar tazeliyoruz. Daha güçlü seslerin diğer üniversitelerimizden ve tüm kamusal alanlarda dünya insanlığına da yayılması hususunda heyecan duyuyor ve umudu yeşertiyoruz.

Hüzünle izliyoruz ki ne kadar da benzedi dünyanın incisi Endülüs’ün kaderine Gazze’nin kaderi.
Endülüs Emevileri’nin büyük yöneticilerinden Halife II. Hakem Avrupa’daki en büyük kütüphaneyi kurmayı başarmıştı. Kurtuba’daki bu kütüphanenin 600 bini aşkın kitaba ev sahipliği yaptığı söylenir. Bu kütüphaneyi hayal bile etmek ne kadar heyecan vericidir. Endülüslülerin en önemli özelliğinin kitap sevgisi olduğu o coğrafyayı ziyaret eden seyyahların da dillerine dolanan en yaygın hakikattir. Burada da Endülüs halkı ile Gazze halkı o kadar benzeşirler ki küçücük yaşında Kuran ilmi ve Kur’an ezberi ile yetiştirilmeye gayret edilen hafız çocuklar ve en az bir iki üniversite bitirmeye azmettirilen genç yavrular Gazze sokaklarını inci tanesi gibi kaplar. Endülüs’te önce Berberi akınları Kurtuba kütüphanelerine zarar verir. İberya Yarımadası olarak da bilinen bölge Hıristiyanlar tarafından ele geçirildiğinde de Granada’nın meşhur kütüphanesi, binlerce elyazması, sayısız alandaki eser ve Kur’an-ı Kerimler yakılır. Tarihin yazdığı en büyük kültür kıyımlarından biri yaşanır.1917 yılında da Filistin hususunda bir benzeri gerçekleşir. Filistin cephesinde savaş sırasında yaşanan gelişmeler sonucu 8 Aralık’ı 9 Aralık’a bağlayan ve gece alınan kararla, 9 Aralık günü bir ahitname ile Kudüs şehri tahribe uğramaması amacıyla Osmanlı Ordusu tarafından İngilizlere teslim edilir. Kudüs şehrine İngilizler girene kadar şehirde güvenliği sağlamak (yani şehirde muhtemel yağma olayları yaşanmamasını sağlamak) amacıyla artçıl bir bölük bırakılarak, kutsal mekânlara saygılı davranılması gerektiği yönünde ifadeler de teslim ahitnamesinde belirtilerek şehir İngilizlere teslim edilmiştir. Fakat tahmin edileceği üzere tıpkı BM. İnsan hakları, Cenevre ahitnamesi vs.nin işe yaramadığı gibi bu tedbirler de bir sonuç vermemiştir. O günden bu yana Filistin halkında maddi ve manevi birçok kayba sebebiyet veren kıyım başlamıştır.
Hayatı okuyabilen kendi ile buluşur, özüne kavuşur. Özümüz Allah’tan gelen o muhteşem safi halimiz ile insan olmaktır.

Çok utanıyoruz!
Asli vazifelerimiz insana dair değerleri ve insanın tohumu nesillerimizi korumak. Muhammed Ümmetinin her ferdine karşı yüksek sorumluluk bilinci taşımak.
Masum yavruların kaderleri başıboş köpeklerin ve insansı yaratıkların elinde adeta oyuncak oldu. Ya da sanal bir oyun timsali level atlama arenasına döndü. Dünyayı cehenneme çevirmeye kimin hakkı var. Hele ki masum yavruları cehennemi dünyada iken yaşatmak ne demek?
Bire bakarak bütün okumak zorundayız. Bu okuma elbette mümkün ve zaruri bir durumdur çünkü tüm parçalar bütüne aittir.
Bir hücrenin bölümleri 30 trilyona yakın hücreden bedenimizi oluşturması ve tohumun yüzlerce meyve veren ağaca dönüşmesine benzer. Hepimiz tek bir organizmanın parçaları yani tek bir insanlığın hücreleri değil miyiz?

İnsanlık namına hastalık olan her şey kendi öz bedenimizde maraz doğuruyor. Mutlaka bizi de öldürüyor.
Allah’ın rahmeti üzerimize yağsın da bu acımasız soykırım hususunda kalbi kararmış, vicdanı susturulmuş, ruhu ölmüş kullara utanma duygusu bağışlansın. Belki felah buluruz. Zira cehennemin en derin yeri kötülüğe tepkisiz kalanlara ayrılmıştır biliriz.
Sevgili Ayçin Kantoğlu hocamızın genç bir öğrencisiyle diyaloğu da bizim için muhteşem bir farkındalık oluşturuyor.
“Hocam, Gazze’nin haklı olduğunu, İsrail’in işgalci olduğunu, soykırıma dur demenin insanlık vazifesi olduğunu söylediğim için yakın çevremde yadırganıyorum. Yalnızlaşıyorum…
‐Yalnızlaşmıyorsun a balam, Özgürleşiyorsun.”

Evet, gerçek o ki, dini dile ırkı milleti ne olursa olsun, insanlığa yapılan gayrimeşru saldırıların her birinde, özellikle Gazze soykırımı hususunda konuşan herkes özgürleşmiştir.

Efendimiz Hz. Muhammed’ in SAV en belirgin özelliği mazlumun yanında zalimin karşısında olmaktır ve bu hususta düşmanına dahi adil davranmak, taraf tutmamaktır. İşte bu kimseler Kur’an-ı Kerim’de gerçek takva sahibi olarak anılır. Efendimizin bu muhteşem ahlakı ile güzelleşenin yüzü nur saçar, gül timsali yüzü gönüllere muhabbetin en ulvi makamında aşkın masalını yazar. O kişilerden olmak ne ülvi bir çabadır. Sonsuz mutluluk ve bekaya taşır. Allahümme Salli alen Nebi. sanki kokusu buraya kadar geldi.

Ehl-i İrfan der ki: “İç dünyan yağmurdan sonraki bir gül ve tertemiz, yemyeşil parlayan bir gül yaprağı gibi olsun. Unutma ki hâl sârîdir (bulaşıcıdır). İnsan kalbinin nazargâhı ilâhidir. Birtakım ruhsuz, aşksız, şevksiz insanların yaydıkları eksi elektrikle iç dünyanı doldurma. “Ne doğru söyler ehl-i irfan ve ne muhteşem bir dize okur şair:
‘’Ey benim bahtımın ince rüzgârı,
Ben sana gel dedim
Yor demedim ki!..
Dallarıma bahardan müjdeler getir!
Ben sana ‘Es!’ dedim,
‘Kır’ demedim ki!..’’

Kısacık ömrümüzde bahtımıza yazılan darbeler, pandemiler, en acı görüntüleri ile savaşlar, işgaller, ciğerlerimizden sökülen kayıplarımızla gördüğümüz depremler, minik bebeklerin, masum kadınların, ihtiyar ve gençlerin gözümüzün önünde katledildiği soykırımlar bizi hidayete ve nusrete taşısın. Ruhumuzun öldüğü, en iyi ihtimal yorulduğu bu günler son bulsun. Şahlanarak ümmetçe zalimin üstüne atılıp da zulmünün köküne kadar ulaşıp darmadağın ettiğimiz günlere koşacak ve bu yolda yanımıza arkadaş olacak nazargâhı ilâhilerin ömrümüze nasip olması temennimizle.
Selam ve dua ile kalın…

Hatice Şebnem Diktürk.

View Comments

  • Allah'tan dileğim, Filistin halkının topraklarında ebeden özgür olması. Önümüzde ki yıllarda dünyanın diğer üniversitelerinde ve Filistin de yeniden inşaa edilecek okullarda, üniversitesitelerde binlerce mezunlar tekbir sesleriyle şeytanın ve dostlarının huzurunu kaçırsın. İslâm kültür ve ahlâkî dünyaya hakim olana kadar Rabbim müslümanları diri ve uyanık tutsun.

  • onlar bu fanı dünya üniversitesinden başarıyla mezun oldular baki olana atandılar

  • Bayburt Üniversitesinde bu eylemi gerçekleştiren gençlerin ve tüm desteklekleyenlerin eylemleri kabul olsun inşallah...Senin de yüreğine kalemine ömrüne sağlık...

Recent Posts

  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

2 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

3 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

4 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

4 saat ago
  • Makale

Bünyamin’in Alıkonma Süreci ve Su Kabı Meselesi-2

Önceki yazımızda Yûsuf 12/76 ayetini kısmen ele almıştık. Bu yazımızda ise ayetin ele almadığımız yönleri…

4 saat ago
  • Gündem

Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş

Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş Mirat Haber olarak, İslam'a aykırı olmadığı müddetçe, her…

5 saat ago