Son perdesinde Hamas’ın da etkin rol aldığı fiili savaş sahnelerini içeren senaryo, son seksen günün değil, yaklaşık son seksen yılın ürünü.
İsrail, Siyonist dünya zenginlerinin desteğini aldıve aıyor. Amerika, İngiltere ve bazı Batı ülkelerinin de yardımlarını gördü ve görüyor.
İSRAİL ZULÜMLE AYNİLEŞTİ
İsrail kuruluş aşamasından günümüze kadar zulmünü devamlı artırdı. Kadın, çocuk ve yaşlı demeden öldürdü ve işgallerini artırdı.
İsrail adaleti ve merhameti dışladı. Filistinlileri mezalimin her türlüsüne alıştırdı.
Kendisine acımasız olabilecek korkusuz ve yürekli bir düşman üretti. Uyguladığı şiddetinin benzerini uygulatma dışında alternatif bırakmadı.
İsrail şimdi kendisine sormalıdır: Şehadet koşabilecek on binlerce Filistinliye karşın içlerinden uçaktan bomba atma dışında tek başına eylem yapabilecek r tek bir cesur adam ortaya çıkarabilecekler mi?
DÜNYA MÜSLÜMANLARININ NEFRETİNİ KAZANDI
İsrail bütün bunları yaparken Mescid-i Aksa’yı da kontrol altına aldı. Dünyaya yayılmış Müslümanların daha da nefretini kazandı. Dünyanın her yerinde baş edemeyeceği düşmanlar edindi. Düşman edinilmesine yol açtı. Zalim Yahudiler hakkında bildirilen ilahi yasayı doğruladı:
“İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahudiler ile, Allaha ve yasalarına ortak koşan müşrikleri bulacaksın. Onlar içinde iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da “Biz Hıristiyanlarız” diyenleri bulacaksın. Çünkü onların içinde keşişler ve râhipler vardır ve onlar Hakkı kabulde büyüklük taslamazlar.” (Maide 5/82)
İSRAİL İÇ BİRLİĞİNİ KURAMADI,KURAMAZ DA:
Kendi iç birliğini de sağlayamadı. Yahudilerin pek çoğu yönetimlerinin uyguladığı zulüm politikalarını onayladı. Ama tasvip etmeyenler de vardı. Azınlıkta da olsa insanlık değerlerini koruyan Yahudiler de mevcuttu.
Bu savaş nasıl devam eder, ne kadar daha insan öldürülür. Üçüncü dünya harbine kadar gider mi, yalnızca Allah bilir.
İSRAİL KAZANSA DA KAYBETMİŞTİR
Ama İsrail sonunda açık ara kazanmış görülse bile kaybetmiştir. Yahudiler İsrail’de bile güvende yaşayamayacaktır. Gideceği ve güvende olabileceği yer de bulamayacaktır.
Yahudiler, tarihlerinin en güçlü olduğu dönemlerinde; bir diğer anlatımla Amerika, İngiltere ve Yahudi para babaları arkasında, teknolojik atılımlar içinde ve MOSSAD’larıyla istihbaratçılığın zirvesinde iken aldıkları bu darbe sonun başlangıcı olacaktır.
Tamam İsrail Gazze’de canlar alacak ama can aldıkça da krallıklar-sultanlıklar ve emirlikler ya İsrail’e tavır alacak ya da Müslüman halk onlara tavır koyacak. Cinayetler çoğaldıkça dünya ölçeğinde nefretler de şiddetlenecektir.
AKILLI YAHUDİLER DEVREYE GİRMELİ
Dünyanın akıllı Yahudileri ve gerçek Yahudi dostları devreye girmeli, henüz intikam almaya güçlü iken adalete dönüşle geleceklerini güvence atına almalıdır.
İsrail darbeyi alır almaz Amerika’ya koşmuştur. Amerika zaten yanındaydı. Amerika dolar egemenliği için belki de dünyayı ateşe verecek ama sonuçta kendisini de İsrail’i de kurtaramayacaktır.
Biz Müslümanlar savaş istemeyiz ama, zalimlerin her dönemde olacağını ve bu sebeple savaşsız adil bir dünya kurulamayacağını ve silahlı cihadın Kıyamet’e kadar devam edeceğini de biliriz.
Birileri insanlık duyguları çöktüğü ve yaratanın huzurunda sorgulanacağına iman etmediği için inanmayabilir ama biz Müslümanlar değil Filistinli, Yahudi kanı dökülmesini de istemeyiz. Çünkü bütün insanlar Hz Adem’in çocukları ve Allah’ın kullarıdır.
Biz Müslümanlar, bizi sevmeyecek ve bize derin bir kinle düşmanlık yapacaklara da adaletli olmakla yükümlüyüz. Hiç şüphesiz adalet saldırganlara savaş açmayı da gerektirir. Okuyalım:
“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsizliğe itmesin. Adaletli olun; çünkü adalet zulümden korunmaya ve Allah katında değer kazanmaya daha çok uygun bir davranıştır. Allah’ın yasalarına aykırılıktan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir.” (Maide 5/8)
“Size savaş açanlarla da Allah’ın koyduğu kurallara uygun olarak savaşın. Ama sakın ha aşırı gitmeyin. Zira Allah, savaşı sürdürmek ve masumları öldürmek gibi aşırılık yapanları sevmez.” Bakara 2/190)
ALİ RIZA DEMİRCAN
YAZARIMIZIN DİĞER YAZILARI İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ