Filistinliler Kudüs Mezarlığı’ndaki Mezarları Korumaya Yeminli

Mescidi Aksa’nın doğu duvarlarının bir kaç metre ötesinde Bab el-Esed Mezarlığı olarak da bilinen asırlık Yusufiye Mezarlığı uzanır.

Geçtiğimiz bir kaç hafta boyunca sosyal medyada geniş bir şekilde, İsrail güçleri onları tutuklarken, döverken ve onları zorla mezarlardan uzaklaştırmaya çalışırken aile üyelerinin mezarlarına sarılan Filistinlilerin video ve görüntüleri yayıldı.

İşgal güçleri Kudüs’te 14 dönümden fazla yer kaplayan mezarlığın bir kısmını da kapsayacak bir alan üzerinde 2022’nin ortasında açılacak bir Yahudi “milli parkı” inşa etme planlarıyla ilerliyor. 

Üç hafta önce İsrail kontrolündeki Kudüs Belediyesi çalışanları ve İsrail Doğa ve Parklar Kurumundan işçilerin kazılar esnasında ceset kalıntılarını açığa çıkarması öfkeye ve alanda sürekli dua ve protestolara sebep oldu.

O zamandan beri Filistinliler kendi ölülerini korumaya gidenler de dahil olmak üzere mezarlıklardaki varlıklarını artırıyor ve kendilerine göz yaşartıcı gaz, şok bombası, dövme, tutuklama ve mezarlığa bir süre girmeme cezalarıyla karşılık veren İsrail güçlerine karşı koyuyor.

Müslümanların Cuma günü alanda kıldıkları namaz sonrasında en az üç Filistinli yaralandı ve yedi tanesi de tutuklandı, son birkaç hafta birçok kişi tutuklanmıştı.

İsrail Kudüs Bölge Mahkemesi’nde gelecek hafta Kudüs’teki Filistinli avukatların devam eden kazılara karşı sunduğu ikinci dilekçelerin ele alındığı bir duruşma yapılması bekleniyor.

18 yaşındaki Ömer Raşade 25 Ekim’de mezarlıkta İsrailliler tarafından tutuklanan Filistinlilerden biri.

Raşade El Cezire’ye “Sabah namazını kılıyor, sonra dedemin ve diğer Müslümanların kabirlerini korumak için mezarlığa geliyorum. İşgal güçleri ben dedemin mezarını korumak için oradayken beni ağır bir şekilde dövüp tutukladılar.” açıklamasında bulundu.

Tutuklandıktan sonra İsrail güçleri Raşade’yi sorguya aldılar ve aynı gün onu serbest bırakmadan önce ona mezarlığa geçici bir süre gitme yasağı koydular.

Raşade “Mezarlığa girmem yasak olduğu halde, her gün geliyorum. Geçen yıl vefat eden ve 17 yıl boyunca bana merhamet gösteren dedemin mezarını korumak için burada gece gündüz kalacağım.” diye sözlerine devam etti.

İşgal altında olan Doğu Kudüs’teki Yusufiye Mezarlığı Filistinlilerin ve Müslümanların simge yapılarından biridir. Tarihi Yusuf bin Eyyub bin Şadi olarak da bilinen ve mezarlığa adını veren Müslüman lider Selahaddin Eyyubi’nin emriyle inşa edildiği Eyyubi dönemine dayanır.

Mezarlıkları Yok Etme

Mezarlığın doğu bölümündeki uzantısı ve Şehitler Mezarlığı olarak da bilinen kısmında kazılar şu an sürüyor. Mezarlık 1967 savaşı sırasında İsraillilere karşı savaşırken öldürülen Ürdünlü, Iraklı ve Filistinli savaşçılardan ismini aldı.

İsrail’in Doğu Kudüs’ü, Batı Şeria’yı ve Gazze’yi 1967 yılında işgalinden kısa bir süre sonra Kudüs Belediyesi mezarlığın da bulunduğu araziye el koydu.

İşgalciler geçen on yıllar boyunca alanın karakteristiğini değiştirmek için çeşitli adımlar attılar. 2004’te birçok mezarın yıkılması için emir verdiler ve bakım çalışmalarını yasakladılar.

On yıl sonra yetkililer Ürdünlülere ait birçok mezarı yıkarken yeni mezarların kazılmasını ve Kudüslülerin ölülerini oraya gömmelerini engelledi. 

İsrail Kudüs Belediyesi, İsrailli yerleşimcilerle beraber 2020 Aralık’ında park projesini uygulamaya koydu ve mezarlığı çevreleyen duvarlardan birini aynı zamanda bölgedeki birkaç arkeolojik merdiven setini yıktı.

Aralık 2020’de İsrail’in Kudüs belediyesi, yerleşimcilerle birlikte park projesini uygulamaya başladı ve mezarlığı çevreleyen duvarlardan birini ve bölgedeki birkaç arkeolojik merdiven setini yıktı.

Kudüs’teki İslami Mezarlıkları Koruma Komitesi başkanı Mustafa Ebu Zehra, El Cezire’ye İsrail işgal güçleri belediyesinin ve Tabiat ve Parklar Kurumu’nun “Aksa Cami’sini çevreleyen önemli yapıları yok etmeye niyetli olduğunu” söyledi.

Yusufiye Mezarlığı’ndaki kabirlerin Filistinli Kudüs ailelerinden Bakarat, Nababta, Beşir ve Raşade aileleri ile diğer ailelere ait olduğunu söyledi.

Ebu Zehra kazıları yürüten ve buldozerleme işini yapanların Tabiat ve Parklar Kurumu’ndan yerleşimciler olduğunu ve silahlı olduklarını ifade etti.

İslami Simge Alanları Yahudileştirme

Komite başkanı Yusufiye’deki kazıların İsrail’in Kudüs’teki İslami bölgeleri hedef alan politikasının bir parçası olduğunu söyledi.

Ebu Zehra “Kudüs’teki İslami mezarlıklara saldırılar şehrin işgalinden (1967’den) beridir var, bu Arap ve İslami simge yapıları yok etmek ve Yahudileştirmek amacıyla başladı.” dedi.

İçinde şehirdeki en eski mezarlıklardan olan Ma’man Allah Mezarlığı’nın da bulunduğu çeşitli Filistin mezarlıklarında bunun gibi politikalara işaret etti.

Mezarlık ve çevresindeki alan “Mamilla” olarak yeniden adlandırıldı ve onun bölümleri bir park ve İsrail müzesi inşa edilmesi için yerle bir edildi.

Ebu Zehra Filistin köylerindeki mezarlıkların 1948’de etnik olarak temizlendiğini ve İsrail’in üzerinde “Kanada Parkı”nı inşa ettiği Ramla’nın eteklerinde yer alan Yalu ve İmvas köylerinde olduğu gibi “sadece bir kaç mezarın kaldığını” söyledi.

Benzer şekilde, şu anda Batı Kudüs olarak bilinen yerde etnik olarak temizlenen Malha ve Deyr Yasin köylerinde sadece birkaç mezar bulunur.

Ebu Zehra “Bu mezarlar hala suça tanıklık ediyor.” dedi.

Yusufiye Mezarlığı’na geri dönen Rüşda, rahmetli dedesinin kış aylarında onu nasıl sıcak tutacağını hatırladı.

“Elini tuttuğumda ellerimin ne kadar soğuk olduğunu hisseder ve ısınıncaya kadar ellerimi tutardı. Bugün, varlığımla onun kabrini ısıtmaya geliyorum.” dedi.

Geçen hafta İsrail güçleri oğlunun kabrinin çevresini kazmaya çalışırlarken oğlunun mezarına sıkı sıkı sarılırken görüntülenen Ola Nababta haftada iki kez oğlu Ala’nın mezarına dua etmeye geldiğini söyledi.

El Cezire’ye nasıl dövüldüğünü anlatan Nababta “Beni öldürene kadar oğlumun mezarını kazamayacaklar.” dedi.

Nababta diğer iki oğlu Baha ve İhab’ın İsrailli yetkililerin mezarları kazdığı ve şu an gömülmeyi yasakladıkları Bab el Rahme Mezarlığı’nda gömüldüğünü söyledi.

Nababta “Yusufiye Mezarlığı ve Şehitler Mezarlığı bütün Kudüs ailelerin mezarlık alanıdır.” açıklamasında bulundu.

“İsrail Kudüslülerin şehirdeki varlığını silmek, şehri kontrol etmek ve Yahudileştirmek için onları ölü veya diri kovalıyor.”

Çeviri: Zehra Kaya

Kaynak: https://www.aljazeera.com/features/2021/10/31/palestinians-vow-to-defend-graves-in-jerusalem-cemetery

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

5 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

6 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

9 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

10 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

11 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

12 saat ago