“FİTNE EN BÜYÜK CİNAYETTİR” 

Aileleri, kurumları, devletleri, blokları hatta ümmetleri içten çürüterek çökerten en korkunç virüs fitnedir. Fitne, kardeşi, kardeş katili yapar. Çıktığı yerde cehennem ateşi olur.

Mutlu ve müreffeh ülkeleri kısa zamanda yangın yeri yapar toplumları kamplara böler. Her kesi birbirine düşürür, dehşet saçar. Hiç kimsede huzur bırakmaz, her kesi endişeye ve tedirginliğe sürükler. Fitnecileri de şeytanlar yönetir. Şeytanlar gafilleri de perişan ederler.

Bizde bu fitne illetine kapılıp “raydan çıkanlar,” kendi aidiyetlerini unutuyorlar. Bu fitne zamanla nüksediyor. Bundan yüz on sene önce yeniden toparlanma dönemine girmiş olan Devletimizin başında II. Sultan Abdülhamid Han vardı. Zamanında büyük projeler hazırladı. İslam beldelerini kalkındırma planları yaptı. Bu projelerden biri de Hindistan’a, Yemen’e ve Filistin’e planlanan demir yolu idi. Devletine daha nice projeler hazırlanmıştı.

Demir yolu, İstanbul’dan Medine’yi Münevvere ’ye sekiz senede yapıldı ve hizmete girdi. Fakat bu eser, yedi senede İngiliz ve Fransızların her tarafta haince yaptıkları sabotajları sonunda devre dışı kaldı. Bundan sonra senaristler durmadılar. Gerek projelerin ve gerekse İslam birliğinin yeniden güçlenmesi, engellemeliydi. Bunun için tebaa arasında Halifeyi rûyizemini devre dışı bırakmak gerekiyordu. Bunun için de insanlık tarihinin en korkunç ve en kalleşçe fitnesini canlandırdılar. Sultan II. Abdülhamid Han’ı hedeflerine yerleştirdiler.

Sultan II. Abdülhamid Han’ın, “Sahihi Buhari Kitabını” yaktığı iftirasını attılar ve İslam âleminde sinsice yaydılar. Onun korkaklığını, şüpheciliğini, hainliğini, zorba ve diktatör oluşu gibi nice suçlamaların yaygarasını kopardılar. Bu ve benzeri iftiraları sürekli yaydılar. Bunların kimlikleri ve icraatları fitne odaklıdır ve tahribatı yaygındır.

Bunların temsilcileri, Sultan II. Abdülhamid Han’ın görevden alınma tebliğini getiren heyette görülmektedirler; “Gürcü Arif Hikmet Paşa, Arnavut Esat Toptanî paşa, Musevî Emanuel Karasu Efendi ve Ermeni Aram Efendi’dir.” İnsanlık tarihinin en zâlim ve en alçak fitne başı olan bu hainler bir tarafta görevlerini sürdürüyorlardı. Diğer tarafta nice müslüman görevli âdeta onlarla “ittifak” kurmuşlardı. On sene sonra da bir kahraman türettiler.

Onu siper ettiler. Ve yedi yüz yıllık Osmanlı Devletini çökertip yıktılar. Her tür değerlerini talan edip yağmaladılar. Her türlü kültürel bağlarını kopardılar. İslam ümmetini batı kültürüne adapte ettiler. İslam şeri’atını lağvedip yasakladılar. Her taraftan saldırarak Osmanlının yetişmiş genç nesillerini harp meydanlarında telef ettiler. Müslüman milletin omurgasını ârızalandırdılar. Mefkürelerine ambargo koydular. “Allahu Ekber” ikrarı yerine “tanrı uludur” şekliyle düzmece ezan ihdas ettiler. Hiçbir ahlâkî değer bırakmadılar.

Ne acıdır ki, başta ulemayı, ümerayı ve tekkeleri de şeytanca kullandılar. Sultan II. Abdülhamid Han’ı yapayalnız bıraktılar. Devletin başını gövdesinden ayırdılar. Gövde başsız kalınca, millet gövdesini “demokrasi” zehiri ile uyuşturdular. Particilik virüsü yüklediler. Halifeyi rûyizemin II. Abdülhamid Han’ın halinden sonra sözüm ona halklara özgürlük hakları verdiler. İslam ümmetini birbirlerine düşman ettiler ve ayrı ayrı kamplara yerleştirdiler. Birbirlerine karşı şartlandırmayı da başardılar. Sadakat ruhunu da çökerttiler.

Biz, bu insanlığın en iğrenç, en korkunç, en hain ve en zâlim fitnesini hatırlayalım da, Altılı masaya bakalım.  On bir kez toplandı. Henüz bir aday bulamadılar. Lider çıkaramadılar.

Kılıçdaroğlu, lideriniz de benim, adayınız da benim havasında. Akşener; ben başbakan olacağım. Onun için İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı yapacağım, derdine düştü. Babacan; ben bu işi sizden daha iyi yaparım, iddiası ile öne geçmeye çalışıyor. Davudoğlu, kendini, başbakan yapan Erdoğan’ı devre dışı bırakma marazı ile illetli haliyle şimdi başka plan peşinde kıvranıyor. Karamollaoğlu başka bir atmosferde dolaşıyor. Alptekin tecrübesiz genç!

Bunların tutarsızlığı ve ortak hedefi “Başkan Erdoğan gitsin! Hele şu basitliğe bakın! İlginç ve çarpıcı bir ayrıntı sırıtıyor. Akşener Hanımefendi bilinmeyen bir dans sergiliyor. Yerinden fırlıyor, İmamoğlu’nun boğazına sarılıyor ve yanak yanağa poz veriyorlar! Bu ne..!?

Yaptığınız güncelleme fitnedir. Emanuel Karasu ve Ermeni Aram Efendiyi hatırlayın yeter! Siz onlar gibi yıkmayın.Faydalı olun!

Erdoğan’ın mücadelesi HAYIRDIR. Fitne cinayettir! Onurunuzu koruyun, taş üstüne taş koyun! Esselamu aleykum İlhan Oral