İnancı ne olursa olsun bütün insanlar bizim Fıtrat kardeşlerimizdir. Zalimleşmedikleri sürece kendilerine adalet gösterip iyilikler yapmamız Rabbimizin buyruğudur. (Mümtahine 8)
Farsça kökenli bir kelime olan gavur dinsiz, gayr-müslim ve acımasız gibi manalara gelir. Biz bu kelimeyi aşağılamak için değil gerçeği yansıtıcı ve dikkatleri celbedici olduğu için kullandık.
Her Yıl Hacca Gidiliyor
Her yıl milyonlarca Müslüman hacca gidiyor. Evrenselleşebilmeleri için gitmelidirler de. Ancak hacılarımızın büyük çoğunluğunun bilgisi ve bilinci yetersizdir.
Attığımız başlıkla ironi yapmadığımız gibi caiz değildir şeklinde bir yargıya varacak da değiliz. Ama caiz değildir cevabını vermemiz de mümkündür. Haklı gerekçelerimizle caiz değildir cevabını vermedikçe Ümmet bilincimiz ve onurumuzu geliştiremeyeceğimiz de bir hakikattir.
Allah, “ Yoluna gücü yeten insanlara”haccı farz kılmıştır. (Âl-iİmran 97) Dünyamızın hangi bölgesinde yaşarsa yaşasın yoluna gücü yetiren Müslüman hac yapacaktır.
Güç getirilmesi açıklanan yol kara, deniz ve hava yoludur. Bu yollarda kullanabilecek vasıtalara muhtacız. Bildiğimiz kadarıyla motoru dahil bütün aksamı ile otomobil ve otobüs gibi kara vasıtaları yanısıra büyük yolcu gemilerini yapabilen bir İslâm Ülkesi yok. Uçak yapamadığımız da malum. İkinci Abdülhamit döneminde yapılan Hicaz demir yolu da bizim mühendislerimiz ve sermayemizin ürünü değildi.
Kara, Deniz ve Hava Araçlarını İthal Edemesek
Şimdi düşününüz, gavur ülkelerinden kara, deniz ve hava araçlarını ithal edemesek aramızda parasal imkanlarıyla kaçımız hacca yol bulabilir. Oysa ki farz bir ibadeti yapmak için gerekli olanları yapmanın da farz olduğu görüşü genel kabul gören bir ilkemizdir.
Şimdi soralım: Allah bize Kendi zatına ortak koşan müşrik insanlardan, Tevhid inancından kopmuş ehl-i kitaptan, deist ve materyalist ülkelerden vasıta ithal ederek hac yapmamızı mı emreder, yoksa bineceğimiz vasıtaları yaparak onlarla hac etmemizi mi emir buyurur?
“ Onlara karşıgüç yetirebildiğiniz kadar kuvvet hazırlayın…“ buyuran Rabbimizin ikinci şıkkı emir buyuracağında şüphe yoktur. (Enfal 60)
Sormalı değil miyiz? Millet onuru,Ümmet izzet-i nerede?
Bir Hatıra
35 yıl kadar önce Malatya’ya konferans vermek için gitmiştim. Mahşeri bir kalabalık vardı. Daveti yapan ilgililer gelerek Malatya’nın ikinci ordunun merkezi olduğunu beyanla sözlerime mukayyet olmamı istediler. Bu uyarıyı alınca daha bir celâllendim ve konferansa girişten sonra şöyle dedim:
Ben İstanbuldan Malatya’ya İslâm’ı anlatmak için İngiliz-Fransız yapımı bir uçakla geldim. Bundan utanç duyuyorum. Aynı uçakları ve benzerlerini kullanan ülkemizin generalleri ve üst düzey yöneticileri de benim gibi utanç duydukları zaman memleketimiz gelişme yoluna girecektir.
Hala uçak üretemediğimize göre demek ki gerekli utancı duyamamış, duyuramamışız.
Keşke İslâm ülkeleri bir araya gelerek kara, deniz ve hava yolları araçlarımız üretemedikçe çok zaruri haller dışında yabancı vasıtaları kullanmayacağız ve haccı da erteleyeceğiz diyebilsek ve uygulayabilseydik.
Hac emirliğini Amerika’ya 100 küsur milyar dolar silah siparişi vermeye mecbur bırakılan Suudiarabistan yaptığına göre keşkelerimiz de yarınlara mı kaldı, deyip dövünmeli miyiz?
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi