İşgalci siyonistler, abd ve ab’yi arkalarına alarak, yüz gündür Gazze’yi bombalıyor. “Adeta değil”, bizzat soykırım yapıyor. Dünyanın geri kalan devletlerini bir kenara bırakarak, 57 İslam ülkesinin (!) iktidarları, Türkiye de dahil olmak üzere, sadece seyrediyor. Arap Devletlerinin devlet ricali ise, korkaklığın ötesinde, zalim işgalci Siyonist ve abd ile işbirliği içinde, Gazze’nin ölümünü seyrediyor.
Türkiye devleti, işgalci siyonist ile ticaretin arttığına dair iddiaları yalanlıyor, fakat ticaretin kesildiğini söylemiyor. Yani işgalci siyonist israil ile al gülüm – ver gülüm yine devam ediyor. Hem de “terörist” bir devletle. Devletin en tepesindeki ricalde, durmadan işgalci siyoniste lanet okuyor. “Netenyahu hesap verecek” diye durmadan sesini yükseltiyor. Acaba sorun Netenyahu denen kefere mi? Yoksa bizzat işgalci siyonistin varlığı mı?
Neden sürekli Netenyahu’ya lanet okuyorsunuz da, işgalci siyonistin varlığı sorgulanmıyorsunuz? Yetmiş yıldır süren soykırım, zulüm, katliamlar yapılırken, işgalci siyonistlerin başında her daim Netenyahu denen kefere mi vardı? Neden devlet ricalinden hiç kimse işgalci siyonistin gayrimeşru olduğunu dile getirmiyor? İşgalci siyoniste kimin ne borcu var da, sesini çıkaramıyor? Netenyahu denen kefere gittiğinde, Filistin’de her şey düzelecek mi? Sürekli “İki devletli çözüm” dayatması ne anlama geliyor?
Sizin borcunu yoksa bu ticaret nedir? Kardeşleriniz gözlerinizin önünde soykırıma uğrarken abd üsleri, İncirlik hava üssü, radar üsleri neden açık? Sizin borcunuz yoksa işgalci siyonist israile dava açmak, Hıristiyan bir devlet olan Güney Afrika’dan önce en çok size yakışmaz mıydı?
Her mikrofon gördüğünüzde, “İsrail yargılanacak, hesap verecek” diye laf ediyorsunuz. Neden işgalci siyoniste uluslararası alanda dava açıp yargılatmıyorsunuz? Açılan davaya neden devlet olarak taraf olmuyorsunuz? İşgalci siyonistle siyasi ve iktisadi ilişkilerinizi kesebilir misiniz? Madem zalim, katil, işgalci israile bir borcunuz yok, katledilen, soykırıma maruz kalan çocuklar, kadınlar, Müslüman kardeşleriniz için yapılması gereken neyse yapın.
Siz değil miydiniz, “Kudüs kırmızıçizgimizdir” diyenler? Kırmızıçizgisi Kudüs olanlar, işgalci siyonistin necis postalları altında Kudüs’ü çiğnetir mi? Bindört yüz yıldır Cuma Namazı kılınan Mecid-i Aksa’da, yüz gündür Cuma namazı kılınmasını engelleyen zalim, katil işgalci siyonistle ilişkileriniz nasıl devam edebiliyor?
Gazze’deki mazlum mustazaflar, çocuklar ve kadınlar, zalimlerle savaşan mücahitler ölecek de, sizler sağ mı kalacaksınız? Unutmayın, sultan Süleyman’a bile yar olmadı bu dünya. Hiçbir gerekçe, daha dünyaya gözlerini bile açamadan katledilen çocukların, yavrusunu rahminde taşıdıktan sonra, bir de kucağında kabre taşıyan anaların, susuzluktan yağmur oluğundan akan suyu içmek zorunda kalanların katledilmesine meşruiyet sağlayamaz.
Ziya Paşanın lafı ne güzel ifade ediyor olup biteni: “ “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.” Konuşmaktan başka hiçbir şey yapmadınız. Hala da yapmıyorsunuz.
YAKUP DÖĞER
YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ
MİRATHABER.COM – YOUTUBE
Duygularımıza tercüman olduğunuz teşekkürler. Allah razı olsun.
Amin kardeşim, Allah cümlemizden razı olsun.