İsrail’in Saldırıları ve Su Krizi
Gazze Şeridi, İsrail’in yaklaşık 10 aydır süren saldırıları nedeniyle büyük bir insani krizin eşiğinde. Bu süreçte, özellikle Deyr Belah’taki Filistinli çocuklar, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. İsrail’in uyguladığı abluka ve saldırılar nedeniyle Gazze’de su kaynakları büyük ölçüde zarar gördü. Çocuklar, içme suyu bulmakta ciddi sıkıntılar yaşıyor ve bu durum, bölgedeki sağlık koşullarını tehlikeye atıyor.
Aksa Şehitleri Hastanesi Çevresinde Su Arayışı
Gazze’nin orta kesiminde yer alan Aksa Şehitleri Hastanesi çevresinde yaşayan çocuklar, temiz suya ulaşmak için büyük bir mücadele veriyor. Su şebekelerinin yetersizliği ve mevcut şebeke sularının toprağa karışması, Filistinli aileleri zor durumda bırakıyor. Çocuklar, çadırların arasında akan kirli suyu içmek zorunda kalıyor. Bu durum, hastalıkların yayılma riskini artırıyor ve çocukların sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.
HABER YORUM
İsrail’in Gazze’ye uyguladığı insanlık dışı abluka ve saldırılar, yalnızca toprakları değil, geleceği de yakıp yıkıyor. Gazze’de her gün bir çocuğun hayalleri toprağa gömülüyor; içecek temiz bir su bulamayan, açlık ve susuzlukla mücadele eden masum çocuklar, dünyanın gözü önünde çaresizliğe mahkum ediliyor. Bu masumların suya hasret dudaklarından yükselen feryatlar, ne yazık ki sessiz kalabalıkların duyarsızlığı arasında kayboluyor.
Aksa Şehitleri Hastanesi’nin gölgesinde, Filistinli çocuklar kirli suyun arasında hayatta kalmaya çalışıyor. Onlar için su, sadece bir yaşam kaynağı değil; umut, direnç ve hayatta kalma mücadelesinin sembolü. Ancak İsrail’in insafsız ablukası, bu çocukları temiz suya dahi ulaşmaktan mahrum bırakıyor. Çadırların arasında akan o kirli su, Gazze’nin üzerine çöken zulmün en acımasız yüzünü gösteriyor.
Bu çocuklar, sadece su değil, aynı zamanda bir gelecek arıyor. Onların hayalleri, bir yudum temiz suya erişebilmekten ibaret. Fakat İsrail, Gazze’de her bir su damlasını kanla boyarken, bu çocukların hayallerini de söküp alıyor. Toprağın altına karışan suyun kirli olduğunu biliyorlar, fakat başka seçenekleri yok. Çünkü İsrail’in attığı her bomba, Gazze’nin su kaynaklarını kurutuyor, her yıkılan bina, Filistinlilerin hayallerini enkaza çeviriyor.
İsrail’in Gazze’ye reva gördüğü bu insanlık dışı uygulama, sadece bir coğrafyayı değil, bir halkın onurunu, haysiyetini ve umutlarını da hedef alıyor. Gazze’nin küçücük yürekleri, kirli suyun acısıyla kavrulurken, bu zulmün hesabını kim verecek? Dünyanın sessiz kalışına inat, Gazze’nin çığlığı arşı titretecek kadar büyük.
Unutmayalım ki, Gazze’de akan su değil, insanlığın gözyaşlarıdır. Ve bu gözyaşlarının hesabı, er ya da geç sorulacaktır. Bu zulme sessiz kalan herkes, Gazze’nin çığlığında boğulacak. Çünkü adalet, bir gün mutlaka tecelli edecek; Gazze’nin çocukları ise o gün tertemiz suyla yeniden hayat bulacak.
MİRATHABER.COM