Hayatın tekdüzelikten uzak olmasını renklere borçlu olduğumuzu söyleyebilirim. Renklerden azade bir dünya hayal edin veya her şeyin tek renkten ibaret olduğunu düşünün. Ne kadar sıkıcı olurdu yaşam, değil mi? Hayatın ve dünyanın süsüdür renkler çünkü. Ayrıca Allah’ın yaratmadaki sonsuz kudretinin ve varlığının sembollerinden biridir renkler.
Renklerle o kadar içli dışlı olmuşuz ki onlara anlamlar yüklemişiz. Hatta o kadar ileri gitmişiz ki şehirleri de renklerle ifade eder duruma gelmişiz. Dünyada bazı şehirler bazı renklerle anılmaktadır. Birkaçını burada zikretmek istiyorum. Fas’ın Şafşavan kenti Mavi Şehir; İskoçya’nın Aberdeen şehri, Gri Şehir; Malta’nın Valetta’sı ise Turuncu Şehir olarak kayıtlarda geçmektedir. Bir de rengârenk şehirler var Güney Afrika Cumhuriyetinde. Malezya’dan köle olarak getirilen Müslümanların özgürlüklerini kazandıktan sonra kurdukları Bo- Kaap şehri mavi, fuşya, sarı ve neon yeşili renkleriyle ziyaretçilerini karşılıyor. Şili’nin efsane şairi Pablo Neruda’nın şehri Valparaiso da tam bir renkler şehridir.
Şimdilerde renklerinin çoğunu kaybeden bir şehir var: Gazze. Aylardır orada renkler evrensel anlamlarını da yitirmiş, yeni anlamlar ı karşılamaya başlamışlar. Gri, tarafsızlığın rengi değil; savaşın yıkıcı etkisiyle bütün renkleri yutan bir canavardır orada. Her yer beton grisidir. Kırmızı, aşkı ve gücü değil; vicdansız katillerin etkisiyle şehit düşenlerin vücutlarında ortaya çıkan kan çiçeklerinin rengidir artık Gazze’de. Beyaz, masumiyeti ve saflığı değil; ölümü ve kefeni hatırlatır Gazze’nin artık yürünemeyen sokaklarında, caddelerinde. Mavi, denizden gelmesi beklenen ancak bir türlü gelmeyen yardımların umut rengidir şimdi orada. Ve bu mavi, Doğu Türkistan mavisiyle kardeştir, acının, inancın ve umudun kardeşliğidir onlarınki. Yeşil, Medine’den ‘’ Ay doğdu üzerimize Veda tepelerinden’’ ezgisi eşliğinde rahmet peygamberi için yükselen özlemin Zeytin Dağı’na yansıyan tonudur. Yavruağzı, ölen bebeklerin süt kokan nefeslerinin tenlerindeki aksidir.
Renk yoksulu bir şehirdir Gazze şimdi. Üç beş tondan başkası kalmamış orada. Modacılar, Gazze temalı bir çalışma yapmaya kalksalar bütün hünerlerini yitirirler. Ressamlar, tuvallerini ve fırçalarını bir daha kullanmamak üzere gömerler vicdan yoksunu yüreklere. Müzisyenler, bu renksiz şehre sadece ağıt yakarlar artık.
Ayakkabısıyla kemerinin, çantasıyla kıyafetinin, saatinin kordonuyla bilekliğinin renk uyumunu önemseyenler için Gazze’de öldürülen rengarenk gözlü çocuklara ve masumlara ölümün hiç yakışmadığı önemli değil midir? Zalimleri zulmün karasıyla, duyarsızları morun en koyu tonuyla, yardım için çırpınan gönüllüleri hilalin kırmızısı ile tanımlarsam Gazze’nin renklerini tamamlamış olur muyum?
Filistin bayrağındaki renklerin anlamlarını buraya aktararak zafer umudunu yarınlara taşıyalım: Siyah şerit, Filistin halkının geçmiş acılarını ve mücadelesini simgelerken, beyaz şerit barış ve umudu temsil eder. Yeşil şerit ise Filistin’in verimli topraklarını ve doğasını sembolize eder. Bayrağın sol köşesindeki kırmızı üçgen, Filistin halkının kararlılığını ve bağımsızlık arzusunu ifade eder. Zaferin, kardeşliğin, huzurun, güvenin rengi/renkleri kuşatsın Gazze’yi ve Filistin’i.
EYYUP YÜKSEL
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
Diline Yüreğine sağlık Eyyüp hocam..
Gazze umudun, imanın, insana ğayb olan ebedi hayatı dünya hayatına tercih edebilenlerin şehri.