Şimdilere merhum olan mâna erlerimizden biri ile bağlılarından bir kişi arasında şöyle bir konuşma geçer.
Gideceğimiz her yerde ölüm var. Mali kayıplara uğrama ihtimalimiz de var. Yani kaçış çare değil.
Bulunduğumuz yerde, mümkün olduğu ölçüde sağlam zeminlerde kurulan standartlara uygun yapılmış binaları tercih edelim. Bilerek nefsimizi ve ailemizi tehlikeye atmamak Rabbimizin emridir.
Deprem gibi doğal afetler kulluk denemesi gereği günahımız olmaksızın gelebilirse de genelde günahlarımız sebebiyle gelir. Allah’a ortak koşma, faiz, zina, rüşvet, üretilen maldan çalma, zekat vermeme, namaz kılmama, ana babayı dışlama, yalan, zulüm ve de benzerleri başta gelen günahlarımızdır.
Günahlarımızı terk etmeli, tatlı bir çift söz ve güleç yüz gösterme şeklinde de olsa insanlara yönelik hayırlarımızı artırmalıyız. Adalet, merhamet ve affetme gibi erdemlere de ağırlık vermeliyiz. Sabır ve dua da her olayda kullanacağımız silahımız olmalıdır.
Biz yapabileceklerimizi yapalım. Mevla görelim Neyler. Neylerse Güzel eyler..