Yazımızın ilk bölümünde şeriat nedir, şeriatçi kimdir açıkladık. Şimdi soralım:
Gerçek şerîat insanı nasıl benimsenmez ve sevilmez ki o, üstün insan örneğidir:
– Şeriat insanı Hak’tan yanadır.
– Şeriat insanı ilimden ve tekâmülden (gelişimden) yanadır. Şeriat insanı güzel ahlâktan, sevgiden, adaletten, merhametten, aftan ve sulhtan yanadır.
– Şeriat insanı sosyal adaletten yanadır.
– Öz ifadeyle, Şeriat insanı Mukaddes İslâm Şeriat’tinden yanadır.
Şeriat, bu kadar yüce, şeriat insanı bu derece saygıdeğerdir de niçin ve neden anlaşılamıyor, kabul edilemiyoruz. İman ve ahlâk buhranı içerisinde kıvranan nesillerimiz en verimsiz hatta en zararlı düzenlerin ardına düşebiliyor da büyük çoğunluğu ile Mukaddes Şerîat’e niçin sîne açamıyor, rahmet kaynağı olan şeriat insanına neden yar olamıyor?
Gerçeğin bilgisinden yoksun yetiştirildikleri, devamlı ve düzenli bir şekilde aldatıldıkları için inançta ve gayede şeriatla, yaşantıda şeriat insanı ile kaynaşamayan zümreler bir derece mazurdurlar. Ancak, bu uğurda asgarî arzu ve atılımı göstermedikleri için de şüphesiz birinci derecede mesuldürler.
Fakat şeriatlarını tanıtamayan ve gerçek bir şeriat insanı olmanın örneğini veremeyenler sorumlu değil midir? Pek tabiidir ki sorumludur. Ancak bu mesuliyeti rûhunda duyan, omuzlarında taşıyan hakikî şeriat insanı nerede?
Yalnız Hakk’a yar olan, güzele sevdalanan, doğruyu arzulayan şeriat insanı nerede?
Karşıtlarına şefkatle bakan, yardımla yanaşan ve onlara yüce fikirlerine ve muhteşem eserlerin sahibi olarak üstün olan şeriat insanı nerede?
Erişilmez üstünlükle hayat yasalarını ihtiva eden Aziz Şerîat’ı, Kur’ân ve Sünnet bilgisinden yoksun cahil kişi nasıl tanıtabilir?
Pek güzel olan Şeriat’ı, O’nun güzellikleriyle donanamayan çirkin şeriat insanları nasıl temsil edebilir?
Şeriat İslâm’dır, Şeriat insanı Mümindir. Şeraitimiz en mükemmel hayat nizamıdır. Çünkü O, âlemlerin Rabbinin nizâmıdır. Artık isteyen inanır, ister inanmaz.
Biz şeriatımızı öğrenelim. O’nu yaşayalım. Çevremize örnek olalım.
Yazımızı, mü’mini « HAKK’A ESİR İNSAN» olarak tarif eden Peygamberimizin şahsında, bütün inananları İslâm Şerîati’ne uymaya çağıran âyetlerle bitiriyorum:
[« ( Ey yükümlü iinsan! İçerdiği ve buyruklarını uygulaman için ) Seni din insanlarını yönetimi konusunda bir şerîatle görevlendirdik. Artık ona uy. Onu bilmezlerin arzularına uyma.»
« Allah ve Peygamberi ile yönetimleri arasına kesin sınırlar koyarak çatışmaya girenler aşağılık olanların ta kendileridir..»] (Casiye, 18; Mücadele, 20)
ALİ RIZA DEMİRCAN
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TKLAYINIZ
Not: Bu yazımız, 1972 yılında İstanbul Süleymaniye Camiinde tarafımızdan Cuma hutbesi olarak okunmuştur.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…