“Bursa’da Kurban Bayramı tatilini Mudanya’nın Kumyaka sahilinde geçirmek isteyen vatandaşlar sahilleri çöplüğe çevirdi. Ağırlıklı olarak Bursa’dan günübirlikçi vatandaşların yüzmeye geldiği sahillerin görüntüsü şehir çöplüklerini aratmadı.”
Temizlik bir Müslüman için iman, ibadet, ahlâk , sağlık ve güzellik mevzuudur.
Yüce Rabbimiz “Allah tertemiz olmaya çalışanları sever,” buyurarak temizlik konusunun Halk nazarında olduğu kadar Kendisinin katında da önemli olduğunu açıklar. (Bakarai 2/222; Tevbe, 9/108)
Peygamberimiz de “Aman temizliğe önem veriniz,” çünkü “Temizlik İslamî iman ve yaşamın yarısıdır” buyururi
Biz Müslümanlar gusül ve namaz abdesi ile yükümlüyüz. Vucut temizliği yanısıra su ile taharetleniriz. Giysilerimizi, konutlarımızı ve işyerlerimizi de ibadet edebileceğimiz şekilde tertemiz tutarız. Çıplaklık, zina, eşcinsellik, şımarıklık, kibir ve utanmazlık gibi manevi pisliklerden de beri olmakla da vazifeliyiz.
Biz müminlere israf da haramdır. Günümüzde israftan korunmanın bir yolu da atıkların geri dönüşümünü sağlamaktır, böylece doğal çevremizi kirletmemektir, temiz tutmaktır.
Ama gel gör dindarlar dahil insanlarımızın önemli bir kısmı her gidip dinlendiği, yiyip içtiği yeri çöplük haline dönüştürerek terketmektedir.
Yukarıda değinilen temizlik ölçülerimiz bir yana üstelik Peygamberimiz bu tür çevre kirletilmesinden de men etmişlerdir. O bir defasında sahabilerine şöyle buyurmuştur:
“Avlularınızı temizleyiniz, süprüntülerini evlerinde biriktiren Yahûdilere ben– zemeyiniz.”
-Allah yüceliğini artırsın- Peygamberimiz, devrindeki Yahûdilerin bu olumsuz âdetini tesbit ettiği için mü’minleri ikaz etmek/uyarmak gereğini duymuştur. Yahûdilerin devrimizde böyle bir âdeti olmamış olabilir.
Önemli olan hadîsin ortaya koyduğu ölçüdür. Yani yakın ve de uzak çevremizi çöplük haline dönüştürmekten korumaktır.
Temizliğe ilişkin İslami ölçüler elimizde. Üstelik Rabbimiz yağmurlar ve karlarla çevre temizliğini de örneklendirmektedir.
Böyle iken bizim gidip eğlendiğimiz, yiyip içtiğimiz yerleri çöplük haline dönüştürmemizi ne ile açıklayacağız? İman zayıflığıyla mı, cehaletle mi, yoksa utanmazlıkla mı?
Hiç değilse bundan sonra, piknik yerinden ayrılırken temizlik yapmalı, çöplerimizi poşetlere doldurmalı , mümkünse götürmeli , değilse uygun yerlere bırakmalıyız.
Kamuya açık alanları çöplerimizle kirletme aleyhimize insan ve hayvan hakları oluşturacağı için âhiretimize de zarar verecek eylemdir. Bu tür eylemlerden korunmalıyız. İslamî sorumluğumuz bunu gerektirir.
Unutmayalım Peygamberimizin ifadesiyle doğaya, insanlara ve hayvanlara zarar vermemek de bir hayırdır.
Temizliğe gerekli özeni göstermemek İslam’dan kopuşla başlayan eski bir ayıbımız olacak ki merhum Mehmet Akif’imiz de şöyle demekten kendini alamamıştır:
Bir selâm ver be herif! Ağzın aşınmaz ya… Hayır
Ne selâm vermeyi bilir hayvan, ne de sen versen alır.
Yağlı yer, çeşmeye gitmez; su döker, el yıkamaz;
Kafa orman gibi, lâkin, o bıyık hep budanır.
Ne ayıptır desen anlar, ne tükürsen utanır.
Tertemiz yerlere kip kirli fotinlerle dalar.
Kaldırımdan daha berbat olur artık odalar.
Ali Rıza Demircan