Almanya ekonomisi neredeyse her yıl dünya ölçeğinde büyüme oranlarında bir istikrara kilitlenmiş ve Avrupa’nın lokomotifi pozisyonuna ulaşmış durumdayken, Alman orta sınıf vatandaşları gelecekte ekonomilerinin dibe vuracağı endişesiyle huzursuzluk yaşıyor.
Çalışma disipliniyle ün yapmış olan Alman ırkı; son 5 yılda, yine kendilerine ait olan en parlak büyüme oranını egale edip işsizlik rakamlarını tarihlerinin en aşağı seviyelerine çekmelerine rağmen ciddi bir gelecek kaygısı içinde.
German Angst olarak nitelenen bu sürekli endişe ve korku hâli, Almanya’da bir kısım orta sınıf halk nezdinde şaşkınlık verici boyutlara ulaşmış durumda.
Yaşları 30 ile 59 arasında değişen ve orta jenerasyon olarak nitelendirilen bu kitlenin % 41’i Alman ekonomisinin gelecek yıllarda büyük bir düşüş yaşayacağına inanıyor ve bu durumun kendilerini de etkileyeceğinden muzdarip, üzüntü ilaçlarına sarılıyor.
Uzmanlar ise ülkede sadece bu konuya endeksli psikolojik yardım taleplerinde artış olduğunu bildirdi.
Orta kuşağın ise sadece ¼’ü Almanya’nın gelecekte de ekonomik konumunu muhafaza edeceğinden emin.
Çalışan nüfusun 35 milyonu zaten orta sınıftan. Bunlar çalışan nüfusun % 70’ini oluşturan kitle ve Almanya’daki vergi gelirlerinin % 80’i bu sınıf üzerinden ödeniyor.
Araştırmanın en dikkat çeken kısmı ise, bu kitle içinde iyi kazananlar arasında gelecek kaygısı çekenlerin daha fazla olması gerçekten hayret verici.
Gelecekten endişe duyan kitle ana sebep olarak; pandeminin uzaması, uzman ve nitelikli personelin yeterli seviyede olamaması, teknolojik gelişmelerde giderek yerinde sayma ve akabinde geri kalma, iklim değişikliklerinin ekonomiye yapacağı negatif etkilerle, göçmen sayısında beklenen azalmanın gerçekleşmemesi sorumluluk hisseden Alman halkının ortak derdi.
Ayrıca her dört kişiden birinin de, toplumun her geçen gün daha agresif yapıya bürünmesi ve yabancı düşmanlığının da tırmanması sonucu ipin ucunun kendisine de değeceğini düşünerek mutsuzluk duyması cabası.
Alman halkının kaygısı öyle bir nokta da ki; ekonomilerinin Avrupa’nın lokomotifi olduğu bir zamanda dahi ufak bir sendelemeyle bunalabiliyorlar.
Ufuktaki gri rengi görebilmek büyük meziyet olmanın yanı sıra aslında takdir-e şayan bir davranış olsa da bu kadarı da bence a-normal.
Bu bakış açısının geliştirilmesi zamanla belli avantajlara dönüşse de bu evham hali teknolojik yorgunluk ve bireysel yaşamanın öne çıkarılmasıyla açıklanabilir.
ATİLLA AKBAŞ
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-