islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5077
EURO
36,4331
ALTIN
2.962,75
BIST
9.144,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

GIDALARLA İLGİLİ GÖREVLERİMİZ VE ZULÜMLERİMİZ

GIDALARLA İLGİLİ GÖREVLERİMİZ VE ZULÜMLERİMİZ
20 Ekim 2021 09:35
A+
A-

Yüce Allah bizleri yaratmış ve yaşamımızı sürdürebilmemiz için muhtaç olduğumuz maddeleri de halk etmiştir. Muhtaç olduğumuz maddeler arasında gıda maddeleri başta gelmektedir.

Rabbimiz, yarattığı bütün canlılar için gıda ürünlerini yaratmayı üstlenmiş ve ihtiyaç duyulacağı oranda da yaratmıştır ve yaratmaktadır. (Hûd 11/6 ; Ankebût 29/60)

Gıdalarla İlgili Vazifelerimiz

Bize düşen görev, muhtaç dolduğumuz maddeleri elde etmek için çaba sarf etmek ve bunu yaparken bize yüklenen İslamî vazifeleri yapmaktır.

  • Bütün maddeler gibi gıda maddelerini de Allah’ın  ihsanı bilmeyiz.
  • Bu maddeleri doğaya ve insanlara zarar vermeden sağlamalıyız.
  • Gıda maddelerini elde ederken doğrudan veya dolaylı olarak zulüm oluşturan, faiz, karaborsa ve emeği sömürü gibi yollara baş vurmamalıyız.
  • Şu veya bu sebeple muhtaç olduğu gıda maddelerini sağlayamayanlara kişisel ve toplumsal yardımları yapmalıyız.
  • Gıda maddelerinin elde edilmesi için çalışacak çiftçilere, hayvancılıkla uğraşanlara, arıcılara-balıkçılara vs. özel destekler vermeli ve yüreklendirmeliyiz.
  • Gıda maddelerinin genleriyle oynamamalı ve doğal yapısına müdahale ederek onları zararlı hale getirmemeliyiz. Dünyayı sömüren emperyalistlerin, genleriyle oynadıkları yiyeceklerimiz ile sağlığımızla oynamalarına şiddetle karşı çıkmalıyız. Bakınız Rabbimiz bizleri  nasıl uyarmaktadır:

 “Size rızık olarak verdiğimiz helal ve temiz yiyeceklerden  yiyin, ama verdiğimiz rızklarda azgınlık ve taşkınlık yapmayın, yoksa gazabıma uğrarsınız. Benim gazabıma uğrayan kimse  de  gerçekten uçuruma yuvarlanır, helak olur.” (Tâ-Hâ 20/81)

  • Bir de sularımız ve yiyeceklerimizi gereğince ve yeterince kullanmalı ve asla israf etmemeliyiz.

İsraf Nedir?

İsraf; genelde inanç, söz, davranış, iş ve ilişkide dinimizin, olgun aklın ve bilimsel verilerin belirlediği çizgiyi aşmaktır. Özelde malı ve sahip olunan imkânları gereksiz-faydasız bir şekilde veya haram kılınan yollarda kullanmaktır. Somutlaştırarak maddi ve manevi israf türlerini şöylece örneklendirebiliriz:

Değişik İsraf Türleri

Su israfı, elektrik israfı, giysi israfı, ev ve evlerin tefrişi israfı, araba israfı, servis takımları israfı, kamu malları israfı, gıda israfı, doğal kaynakların israfı ve zaman-ömür israfı gibi pek çok kalem… Bütün bunlar Kur’an’ımızın israf yasakları kapsamına girecek tüketimlerdir.

Anlaşılacağı gibi İsraf her alanda olabilirse de gıda israf, israfın yaygın olanıdır.

Gıda İsrafı

Sevgili okurlarım; yiyecek maddelerinde ve hele hele tabaklarda bıraktığımız ve döktüğümüz yemekler ve çöplere attığımız ekmeklerle yapılan israf, pek azım günahlarımızdandır.

Bizim en büyük eksiklerimizden ve israflarımızın sebeplerinden biri de kullandığımız maddeler üzerinde düşünemeyişimizdir. Oysaki yaratılmışlar üzerinde düşünme Rabbimizin buyruğudur.(Ğaşiye 88/17-20; Vakıa 56/58-72)

Gıdalarımız olmasa hayat olmazdı. Düşünelim; örneğin her birimizin sahip olabildiği  bir dilim ekmek, bir tane domates, üç-beş zeytin tanesi. Hangi gıdayı ele alırsanız alın, güneşin, rüzgârların, bulutların, yağmurların ve toprağın hizmet vermesiyle soframıza geliyor. Güneş olmasa bu gıdaları elde edebilir miyiz? Bulutlar-yağmurlar olmasa, toprak olmasa, insan emeği olmasa,  bu nimetlere sahip olabilir miyiz?

Çöpe atılmak üzere tabaklarda bırakılan yemekler ve çöpe boca edilen ekmekler,  ekonomimize zarar vermekle kalmıyor, bizi Rabbimizin huzurunda nankör konumuna düşürerek günahkâr kılıyor.

Bakınız, aziz Peygamberimiz ne buyuruyorlar:

Yere düşürülen lokmayı da temizleyip yiyiniz. Onu şeytana bırakmayınız.”

Aziz Peygamberimiz yere düşürdüğümüz lokmanın dahi silinip yenilmesini emir buyuruyor. Bir bilge kişinin hafızamda kalan sözleri şöyle: eğer ben tabağımda bir pirinç tanesi bırakırsam ülkemin bütün insanları da bırakabilir. Bunun anlamı milyonlarca tane pirincin israfıdır.

Hulasa İsraf haramdır. İsrâ sûresinin  26-27. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyurur:

Akrabaya, yoksullara, yolculara ve mültecilere haklarını ver. Onlarını haklarını verirken bile saçıp savurma. Zira saçıp savuranlar şeytanlarının kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür.”

İsraf nimetleri veren Allah’a isyan, imkânları heder etmek olarak da topluma zulümdür. Bunun  içindir ki Allah israf edenleri sevmez.  Sevmediğini, israfı haram kıldığı Kur’ân-ı Kerîm’de şöylece açıklamaktadır: “…Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez. “ Hiç şüphesiz azaba uğratılacaklar da Onun  sevmedikleridir.

Değinilen bütün bu gerçekleri gündemimize taşıyamayan Dünya Gıda Günü’nün kime ne faydası olabilir?

Ali Rıza Demircan

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.