islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4768
EURO
36,3253
ALTIN
2.957,23
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

GÜCÜN SÖZÜNE İSYANIMIZ VAR!…

GÜCÜN SÖZÜNE İSYANIMIZ VAR!…
23 Eylül 2024 10:00
A+
A-

Mezarı küçük, acısı büyük Narin! Biz seni koskoca bu dünyaya sığdıramazken; meğer sen, bir küçük çuvala sığacak kadar küçükmüşsün.
Vicdanını bırak da git bu dünyaya, bırak da sızlasın seni koruyamayan o vicdanlarımız.
Artık rezillik bu denli ayyuka çıkmışsa, vicdansız bu dünyadan git narin narin.
Çuvaldan kefeninle varınca Hakka, Bizleri şikayet et narin narin!
Narin’siz evlat yetimi bir ana-baba olmak, bir Amca-kardaş olmak nasıl bir acıymış, ne büyük bir mahrumiyetmiş hele bir görün bakalım.

Hele hele orada, mutlak adalet önünde, elleriniz konuşacak, ayaklarınız şahitlik yapacak.(Yasîn,36/65) Hatta derileriniz bile haykıracak aleyhinize, o işlediğiniz günahları.
“Hatta ki (bütün insanlar) oraya (hesaba çekilmek üzere mahkeme huzuruna) geldikleri zaman; kulakları, gözleri, derileri (ve tüm organları), yapmış oldukları işlerle ilgili kendi aleyhlerinde şahitlik yapacaklardır. Kendi (vücut) derilerine (dönüp): “Niye aleyhimizde şahitlik ettiniz?” diye (soracaklar) onlar ise: “Her şeye nutku verip-konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. (Zaten) Sizi ilk defa (ve hiç yoktan) O yaratmıştı ve (şimdi) O’na döndürülmüş (bulunuyorsunuz).
Siz (uyarıldığınız halde); işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz kendi aleyhinize şahitlik eder diye (hiç) sakınmıyordunuz. Aksine, yaptıklarınızın birçoğunu Allah’ın bilmeyeceğini (ve sizi hesaba çekmeyeceğini) sanıyordunuz” (denilecektir.)(Fussılet,41/20-22)

Sığınacak delik arayacaksınız ama nafile… Karadelik bile dar gelecek size.
Burada aman konuşmasın diye gırtlağına çöktüğünüz o masum konuşacak orada.
Hangi günahından değil; kimlerin gizli günahından dolayı nasıl bir vahşetle öldürüldüğünü bir bir anlatacak.
“Ve o diri diri öldürülen ve toprağa gömülen kız çocuğuna, sorulduğu zaman; Hangi suçundan dolayı (cahili bir gurur ve vicdansızlıkla niçin) katledildi? (diye)”(Tekvir,8-9)
Peki bu toplumsal acıyı ve büyük ıstırabı yüreğimize eken kim? Hiç şüphesiz bizden biri, içimizden birileri. KORKU KÜLTÜRÜ baskın toplumlarda ve ailelerde bir insanın değeri, fizikî, siyasî ve ekonomik gücü ile orantılıdır. Ne kadar güçlüyse o kadar değer ve itibar görür.

Çocuklar, özellikle de kız çocukları ve hanımlar güçsüz oldukları için insan yerine konmazlar. Ha var, ha yok. Kamuoyunun duyduğu, kendilerinin hiç farketmediği bu acı ve ıstırabı, taşıdıkları önyargı sebebiyle ne kendileri hisseder, ne de önemserler.
Bizim duamız, gücün sözüne değil; sözün gücüne, sevgi ve merhamete,her canlının yaşama hakkına en azından saygı duyulması ve dokunulmamasıdır. Aksi halde. GÜCÜN SÖZÜNE İSYANIMIZ VAR! Zira canın küçüğü-büyüğü olmaz, canın erkek-kadın diye cinsiyeti de bulunmaz, canın güçlü ve zayıf gibi bir tartısı da olmaz. Can can’dır. İnsanın, hayvanın, kurt-kuş, tüm varlığın canı, hem bireysel olarak bize, hem de kollektif olarak tüm insanlığa emanettir. Bir cana kıyan, tüm insanları öldürmüş gibi acı eker, ısdırap eker, bütün yürekleri yakar. Bir canı kurtaran, tüm insanları yaşatmış gibi sevinç ve mutluluk hediye eder tüm gönüllere.(Mâide,5/32)

Bir yanda Gazze’de yaşamadan ölen o şehit bebekler ve çocuklar, Öbür yanda en yakınlarının eliyle, diliyle, beliyle katledilen; boncuk gözlü Leyla, hayat dolu Narin, 2 yaşındaki Sıla bebek ve daha daha nicelerinin dramları karşısında; bıktık bu vahşetlerden, bittik utancımızdan, yer yarılsa yere girsek şu tükenmiş insanlığımızdan.
Bütün bu insanlık dışı rezillikler karşısında beni terk etmeyen, acıma ortak olan, üç dostuma teşekkür borçluyum; 1)Bunca acılara dayanan yüreğim, 2) vicdansızların karşısında çaresiz ağlayan gözlerim. 3) kimse görmeden gözyaşlarımı silen ellerim.
İyi ki varsınız, acı ve ıstırabıma, kahır ve kederime ve tüm utançlarıma el atan dostlarım teşekkürler!…
Bu acı elem, keder ve ıstırabımızı, saza-söze döken o dizelerle veda ediyoruz Narin’lere, Leyla’lara, Sıla’lara ve nice günahsızlara…
Sen küçüksün ölemezsin,
Kefen bile giyemezsin,
Aldı seni zalim eller;
İstesen de dönemezsin,
dönemezsin…
İlâhî sevgi ve merhamet sizlerle olsun. Yolunuz açık, yolculuğunuz mübarek olsun küçüklerim…

NURİ ÇALIŞKAN 

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.