Gülriz Sururi ve Benzerlerini Nasıl Anlayalım ve Analım?

Mir’ât Haber’de ana gayemiz olaylardan hareketle gücümüz ölçüsünde İslâm Dini’ni anlatmaktır, hayata Müslümanca olumlu bakılmasına katkı vermektir. Bu sebeple “Gülriz Sururi cenaze merasimi istemedi” şeklindeki haber bizim için İslâm cenaze adabına ve İslâmî iman esaslarının bütününe veya bir kısmına inanmayan kişilerin cenazelerine yeniden değinme vesilesi oldu.

Değinilmesi Gereken İlgili İslâm Ölçüler

İslâm, insanın dirisini ve ölüsünü kuşatan bir hayat nizamıdır. Koyduğu kurallara uyulmasını ister. Bu sebeple Müslümanın cenaze namazının kılınmasını emreder. Ancak cenaze merasiminin feryadı figana boğulmasını, cenazenin müzik eşliğinde, resimler taşınarak, sloganlar atılarak ve de alkışlar tutularak kabre götürülmesini şiddetli bir dille yasaklar.
İslâm dinine zahiren veya kalben iman etmemiş bulunan insanların cenaze namazlarını kılmak, saygı duyularak kabirlerini ziyaret edip bağışlanmaları için dualar yapmak da İslâm’ın Kur’ân kaynaklı yasaklarındandır.
Rabbimiz Tevbe Sûresi’nin 84. âyetinde şöyle buyuruyor:
“Kâfirler ve münafıklardan ölen hiçbir kişinin asla cenaze namazını kılma. (Defin, ziyaret ve dua için)kabri başında durma. Çünkü onlar Allah’ı ve Peygamberini tanımayıp kâfir oldular ve İslâmi çizgi dışında bir yaşamla öldüler.

Cenaze Cemaatinin Çokluğunu Arzu Etmeli

Cenaze namazına katılacaklar arasında Gülriz Sururi’nin ifadesiyle cenazeyi ‘cami avlusu kokteyllerine’ dönüştürüp dedikodu vesilesi yapacak düzeysizler olacak olsa da samimi bir Müslümanın cenaze merasimine karşı çıkması veya yapılmaması için vasiyetde bulunması doğru değildir; hatadır. Çünkü cenaze namazı Dinimizin bir gereğidir, ölü için bağışlanma duasıdır. İnsanların haklarını helal etmesi veya alacaklarını varislerine duyurma vesilesidir.*

Gülriz Sururi Niçin Cenaze Merasimi İstemedi?

Ahmet Hakan’a göre sebep farklı ve şöyleydi:

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/gulriz-sururi-cok-hakli-biz-cenaze-merasimi-duzenlemeyi-bilmiyoruz-41071209

“Gülriz Sururi, cenaze merasimi istemedi. Niye? Dini merasimlere karşı olduğu için mi? Cenaze törenlerine karşı aşırı felsefi ve çok anarşist bir isyan duygusuyla dopdolu olduğu için mi? Camiden uğurlanmak istemediği için mi?

Hayır! Hayır! Alakası yok! Gülriz Sururi’nin temel derdi şuydu: Bizdeki cenaze törenlerinde sergilenen olağanüstü lakaytlık…Şu cümleler, Gülriz Sururi’nin cümleleri:

“Bizdeki cenaze törenleri kötü oluyor. Bana samimiyetsiz geliyor. Cami avlusu kokteyllerine dönüşüyor bizdeki törenler. Biz merasim bilmiyoruz, ölüye saygı duymuyoruz. İnsanların dedikodu yaparak vakit geçirdiklerini, sosyalleştiklerini çok gördüm. Birbirlerini görmek için gelenler olduğunu da biliyorum.”

Kısacası Gülriz Sururi, hayata merasimsiz veda ederek “Öğrenin artık cenaze merasimi düzenlemeyi” mesajı vermeye çalıştı. Keşke mesajı doğru dürüst kavrayıp gereğini yapmaya çalışsak.”

Gerçek Sebep Neydi?

İslâm’la ayarlanmamış soyut akılla bakılınca Gülriz Sururi’nin cenaze merasimi istemeyişi makul bulunabilir ama istemeyişin sebebi keşke Ahmet Hakan’ın dile getirdiği gibi olsaydı. Ama böyle değil gibi. Ayşe Arman’ın kendisiyle yaptığı söyleşideki açıklamasına göre gerçek sebep Gülriz Sururi’nin Müslüman hatta gayrı-müslim bile olmayışıdır.

Gülriz Sururi içi kâfir dışı Müslüman olan Münafık tiplerden değildi ama samimi bir materyalist veya deistti. İnançsızlığının gereğini yaptı. Çünkü ölümle başlayacak Âhiret Hayatı’na inanmıyordu. Bilinmesi gerektiği üzere İslâm Dini’nin iman esaslarından biri de Âhiret Hayatı’na imandır. Ahiret Hayatı’na nanmayan gerçeğin üstünü örttüğü için Cehennemlik kâfirdir.

Ayşe Armanın röportajından ilgili bölüm şöyle:

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ayse-arman/bu-dunyadan-bir-gulriz-sururi-geldi-gecti-41071228

“Biricik eşiniz Engin Cezzar’ın şimdi daha iyi bir yerde olduğuna inanıyor musunuz?

Hayır. Çünkü biz cennetimizi de cehennemimizi de bu dünyada yaşadık. Cennet ve cehennemin ayrı ayrı dönemlerde yaşandığına inanmıyorum. Bir gün içinde insan cehenneme girip, sonra kurtulup, yeşil çimlerin üzerinde cenneti yaşayabilir.

Neden daha iyi bir yere gittiğini düşünmek istemiyorsunuz?

Devam eden bir şey yok bence. Bitti gitti. Elektriğin düğmesini kapatmak gibi. Artık simsiyah. Bence ölümden sonra bir şey yok. Ruhlara inanılıyorsa, isterim ki ruhu çok güzel bir bebeğe gitmiş olsun. Ama ruh hatırlayamadığına göre, beni de hatırlamayacak.

Zor bunları kabul etmek…

Teselliye ihtiyacım yok ki.

Peki bir daha kavuşacağınıza inanıyor musunuz?

Katiyen… Şairin dediği gibi, “Bir testinin kulpunda buluşabiliriz belki bir gün…” Toprak olarak yani…”

Her Kâfir Cehennemliktir

Görüldüğü gibi Gülriz Sururi âhiret hayatına inanmıyordu. Bu sebeple kâfire idi. Her kâfir de Cehennemliktir. Biz Müslümanız, üzülürüz, çünkü tebliğde bulunduğu insanların inkarcılıkta ısrar etmeleri Peygamberimizi son derece üzüyordu. Aşırı üzüntüsü sebebiyle Rabbimizden uyarı da almıştı

“Bunlar, apaçık kitabın ayetleridir.

İnsanlardan bir kısmı, ulaştırdığın mesaja inanmıyorlar diye, üzüntüden neredeyse kendini tüketeceksin.

Eğer biz dileseydik, gökten onları zorla imana getirecek bir ayet ve alamet indirirdik de, onun karşısında hemen ona baş eğerler ve inanırlardı..” (Şuara 2-3)

Gülriz Sururi’yi Tanımam Bilmem

Gülriz Sururi’yi yakından tanımam, bilmem. Keşke Arman’ın röportajı gerçek dışı olsa. Gülriz’in Ayşe Arman’la söyleşisinden sonra iman etmiş olmasını ne kadar çok isterdim, bilemezsiniz.

Allah, Onun yasaları, âhiret hayatı ve onun sorgulaması, Cennet ve Cehennem yokmuş gibi yaşayanları düşündürmek ve uyarmak için sözü lafız ve mâna olarak Allah’ın kitabı Olan Kur’ân’a bırakalım. Rabbimiz şöyle buyurur:

“ Bizim huzurumuzda hesaba çekilmeyi, mükâfat ve cezayı ummayanlar, dünya hayatına razı olanlar, onda huzur bulanlar, birliğimizi ve kudretimizi gösteren delillerden ve insan hayatını yönlendiren yasalarımızdan gafil ve habersiz olanlar var ya… işte onların varacakları yer Cehennemdir.” (Yunus 10/7-8)

* Abdülmetin Hocanın Cenaze Cemaati

Çok yakın bir tarihte Abdülmetin hoca kardeşimizin Fatih camiinde kılınan cenaze namazına katıldık. O ne ihtişamlı cemaatti. Mubalağasız on binlerce Müslüman vardı cenaze namazında. Doğrusu gıpta ettik. Çünkü on binler cenazeye saygılıydı ve duacıydı. Peygamberimizin müjdesine göre cenaze cemaatinin hüsn-ü şehadeti Allah katında da geçerliydi.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi