Ramazan ayı boyunca Müslümanlar güneş doğmadan önce oruç tutmak için sahura uyanır, gün batımında iftarla orucu açar, ardından gecenin geç saatlerine kadar devam edebilecek ibadet yaparlar.
Ramazan ayı boyunca Müslümanlar güneş doğmadan önce oruç tutmak için sahura uyanır, gün batımında iftarla orucu açar, ardından gecenin geç saatlerine kadar devam edebilecek ibadet yaparlar. Uygulama, Ürdün’de kalan son şarkıcılar gibi, şafak öncesi sahura insanları uyandırmak için dünya çapında çeşitli gelenekleri doğurdu. Dünyadaki Müslüman nüfusunun neredeyse üçte birine ev sahipliği yapan Güney Asya’da, sahura kaldırma geleneği ölmek üzere olsa da bazı ilginç gelenekler de var.
Keşmir Sahar Hanları bunlardan biri. Boyundan sarkıtılmış bir davulu ellerinde iki sopayla tutan adamlar, mahalleli sakinleri uyandırmak için davul çalarken waqt-e-sahar (sahur vakti) diye bağırıyorlar. Çalar saatler ve akıllı telefonlar işlerini etkilemiş ve kazançları düşmüş olsa da, onlara sawab (ödül) verdiği için bu asil işi yapıyorlar. Ayrıca Sahar Han geleneğini yaşatmak istiyorlar. Kutsal ayın sonunda Sahar Hanları hizmet verdikleri mahallelerde oturanları ziyaret ederek, yaptıkları iş için ne verirse kabul ederler. Çoğunlukla pirinç ve nakit, 70-140 dolar arasında değişiyor. Gelenek genellikle babadan oğula geçer ve bu hizmeti birkaç nesil için gerçekleştirmiş olabilir. Bazıları geceleri rahatsız edilmek istemese de geleneği yaşatmak isteyen hatta Sahra Hanlarını Ramazan ayında bölgelerine davet edenlerin de olduğunu söylüyorlar. İnsanlar artık çalar saatlere ve akıllı telefonlara güveniyor olsalar da, hiçbir modern cihazın Sahar Hanlarının yerini alamayacağını söylüyorlar.
Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi, şehrin sokaklarında dolaşan ve dindarları sehri için şarkılar söyleyerek uyanmaya çağıran bir munaadis (kasaba yaratıkları) geleneğine sahip. Şarkılar, Kuran’dan ve diğer geleneksel kaynaklardan ayetler içerir. Ramazan ayının ilk günlerinde rivayetler kutsal ayı selamlamakla ilgilidir; daha sonra alvida (veda) ilahileri. Daha 1980’lerde, Babür imparatorlarının merkezi olan ve şimdi daha popüler olarak Eski Delhi olarak bilinen Delhi’nin eski bölgelerinde, sakinleri onlara nakit para ve lezzetler sunan çok sayıda munaadis vardı. Şimdi sadece bir avuç dolusu kaldı.
Bangladeş’in başkenti Dakka’da, bir grup gönüllü de rozedaarları (oruç tutanları) uyandırmak için şehrin eski kesimlerinin dar sokaklarından geçerken sahur saatinde başlayarak şarkı söylüyorlar. Şarkılar, Urduca şiirinin Qasida türündendir ve Ramazan’ın ayrılmaz bir parçasını oluşturur. Şarkıcılar, farklı mahallelerin nüfuzlu aileleri tarafından himaye ediliyordu. Dakka’nın eski mahalleleri, Babür döneminden kalma zengin bir Qasida şarkıcı geleneğine sahipti, ancak bu gelenek yavaş yavaş yok oluyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…