GÜVEN VEREN BİR KAVRAMIN KORKU VEREN BİR KAVRAMA DÖNÜŞMESİ: ŞERİAT

Yazar Cahit Karaalp’in kaleme aldığı “Güven Veren Bir Kavramın Korku Veren Bir Kavrama Dönüşmesi: Şeriat”  yazısını siz değerli okuyuculara sunuyoruz…

Son zamanlarda namaz kılmayan öldürülür, dinden çıkan öldürülür gibi ifadeler şeriat korkusunu yeniden tetiklemiş gözüküyor… Onun için televizyonlarda programlar düzenleniyor, ilgili ilgisiz, bilen bilmeyen herkes ekranlarda din lehinde ve aleyhinde konuşturuluyor… Kimileri ise kendini dinin bekçisi, hamisi sanıp ekranlarda, minberlerde geçmişte ifade edilen içtihatları şeriatmış, dinmiş gibi anlatıyor…
Şeriat denince nedense hep akla asmak, kesmek, öldürmek geliyor… Hâlbuki İslam ceza hukukunda öldüren öldürülür, başkasının hakkına el uzatanın eli kesilir, başkasının iffetine saldıran kırbaçlanır, vatanı satanın canı alınır gerisi adalet, huzur, mutluluk ve doğruluktur…
Şeriat denilince sadece ceza hukuku anlaşılıyor… Hâlbuki şeriat insana yol gösteren hayatı doğru yaşama rehberidir, hayatı en güzel şekliyle yaşama şeklidir… İnsana aklını, kalbini, imkânını, varlığını, gücünü, parasını, makamını doğru kullanmasını ve her anını doğru yaşamasını öğreten bir rehberdir şeriat…

Şeriat denilen şey sadece inananlara değil iman etmeyenlere de güven telkin eder ve korkulardan emin kılar… Şeriat, ibadetlerini yapmayanları, hakka inanmayanları, farklı bir din yaşayanları, Müslüman olmayanları, dinden çıkanları değil dinin içini boşaltıp kendi anlayışlarını din diye sunanları, dini tahrif edenleri, İslam’ın önünü kılıç zoruyla kesenleri, insanlara inanç baskısı yapıp aforoz başlatanları cezalandırır…
Din, başkasının hukukunu çiğneyenleri, hak gasp edenleri, yeryüzünde bozgunculuk yapanları, vatana ihanet edenleri, namuslara leke sürenleri, gayri meşru ilişkileri meşrulaştıranları cezalandırır… Değilse hayat bahşeder… İnanan inanmayan herkesin yaşam güvencesidir…
Dinden döneni öldürmeye kalkmak, inanmayanı zorla dinde tutmak demek olur ki bu da nifaka kapı aralar, münafıkları çoğaltır… Böylesi bir durumu hiçbir din kabul etmez, hiçbir din inanmadığı halde inanmış gibi gözüken insanları istemez… Aynı şekilde namaz kılmayanı canıyla tehdit etmek de ibadetlerin ifasındaki ihlası öldürür… Zorla namaz kıldırtmak namazın ruhuna aykırıdır…

Kur’an dininden dönen kimselerin de, ibadetlerini eda etmeyenlerin de cezasını ahirete bırakmıştır… Dinden çıkan öldürülecek olsa hiç dine girmeyen kimse dine girip çıkandan daha avantajlı bir konumda olur ki bu da doğru değildir… Zaten Kur’an dileyen iman etsin dileyen de inkâr etsin (Kehf, 29) diyerek iman ve inkârı isteğe bağlamış ve hiçbir zorlamada bulunmamıştır…
“Namaz kılmayan uyarılır, tövbeye davet edilir, yine namaz kılmazsa hapsedilir, yine namaz kılmama konusunda ısrarcı olursa öldürülür” gibi içtihatlar şeriat değildir, din değildir, hatta ne peygamberin rehberliğine ne de Kur’an’ın öğretisine uygundur… Dönemsel uygulamalardır, bireysel içtihatlardır… Hz. Peygamber namaz kılmayanları cezalandırmamış, Kur’ân da ibadetlerini ifa etmeyenlere herhangi bir ceza belirlememiştir… Ama Kur’an başkalarının canı, malı, namusu söz konusu olduğunda acımayı bir kenara bırakmayı emretmiş ve insanlara kötülük yağdıranlara ceza yağdırmıştır…

Cihad zannedildiği gibi insanları zorla dine sokma, beldeleri zorla imana getirme aracı değildir aksine zulümleri ortadan kaldırma, zalimlerin hükümranlığını sonlandırma, haksızlıkları bertaraf etme vesilesidir… Onun içindir ki cihad sonucu fethedilen hiçbir memleket zorla Müslüman yapılmamıştır… Şirkin ve zulmün hüküm sürdüğü memleketlere hakim olmak için başlatılan cihadı “dine zorla girdirme operasyonu” şeklinde algılamak yanlıştır..

Unutmayın! İslam kılıç dini değil söz dinidir, kelle kesmez kelle kurtarır, esir kılmaz özgürleştirir, kin tutmaz affeder, imana zorlamaz ikna eder, ibadetleri dayatmaz isteğe bağlı kılar, insanları tek tipleştirmez kendi olma, kendi kalma imkânı verir… İnsanlığa iyilik etmenin, kötülüğü yok etmenin, kötüleri affetmenin, insanlara kötülük edenleri cezalandırmanın adıdır ŞERİAT…

Ey inanan ve inanmayan tüm insanlar! Şeriattan korkmayın, zira o sizin güvenceniz, saadet rehberinizdir… Zira şeriat iyilik, ahlak, fıtrat, hak, hukuk ve adalet yoludur… İşi ehline verme, zulmü bitirme yoludur… İnsanlığı zilletten kurtarma, aydınlık yarınlara kavuşturma rehberidir…
Ey katiller, hırsızlar, hortumcular, tefeciler, zina edenler, fuhuş tacirleri, mafya örgütleri, terör örgütleri, vatan hainleri, organ mafyaları, zalimler ve halkın cebini farklı yollarla boşaltan tüm usta hırsızlar siz korkun, zira şeriat halkı sizden korumak için vardır… Siz korkun zira şeriat sizi zelil ve rezil etmek için vardır…