Güzel bakan güzel görür demişler… Bugün tam da konumuz bu…
Mü’minun suresinin 78. Ayeti kerimesinde yüce rabbimiz, olaylara güzel bakabilmenin, ancak İslami perspektiften bakılınca gerçekleşebileceğini beyan buyurmuşlardır:
“Çünkü doğrusu, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir.”
Görme duyumuz gözlerimizdir ama aslında insan yürekten bakarsa gerçekleri görebilir ya da hayata güzel bir pencereden bakabilir. Kalplerimizi köreltmeyecek olan da İslami değerlerimizdir.
Hz. İsa için anlatılan kıssayı hepiniz duymuş okumuşsunuzdur. Hz. İsa arkadaşları ile birlikte giderken yolun kenarında bir köpek leşine rastlarlar. Çürümüş olan köpek cesedi etrafa çok kötü bir koku salmaktadır ve oradan geçenler ister istemez bu kokudan rahatsızlık duymuşlardır. Herkes bu kokudan dolayı yüzünü buruşturup burnunu tıkarken Hz. İsa (as); “Bu hayvanın ne kadar da güzel dişleri varmış” diyerek, bakmanın başka görebilmenin başka bir şey olduğunu güzel bir şekilde ifade etmiştir.
Rabbim insanı yaratırken mayasına sevgi meziyetini katmıştır. O sevgide rahmet vardır, bağışlama ve bağışlanma güzelliği vardır. İşte o sevgi meziyeti ki kalplerde yeşerirse ve yeşertilirse, insan hayata İslami pencereden bakma basiretini gösterebilir.
Hayata ve olaylara sevgi ve merhamet ölçüsünde bakabilmenin de tek kriteri vardır. Eğer biz hayatımızın merkezine Kur’an ve Sünneti koymayı başarabilir ve hayatımızı buna göre yönlendirebilirsek, hayatımız güzelleşecektir.
Yüce rabbimiz Kur’an-ı Keriminde, Peygamberimiz’in (sav) üzerinden sevgi ve muhabbet dilini o kadar güzel tanımlamıştır ki gelin bu ilahi sese hep birlikte kulak verelim:
“Eğer sen, katı kalpli, sert birisi olsaydın şüphesiz onlar, senin etrafından dağılıp giderlerdi. Yine de sen, onları affet, kendileri için (Allah’tan) af dile, yapacağın işler hakkında onlara da danış. Eğer bir işe karar verirsen o zaman da Allah’a tevekkül et”
Allah Teala (cc) bu ayeti kerime ile bizlere sevgi ve muhabbet dilini kaybetmememizi emrederken, diğer taraftan da karşılaşacağımız birçok durum ve şartta meşveret etmemizi, dolayısıyla da meşveretin İslami bir kriter olmasından dolayı da hayata güzel bir pencereden yani Kur’an ve sünnet penceresinden bakmamızı öğütlemektedir.
Güzel bakan güzel görür dedik… Güzel bakmak için altın gibi bir kalbe, altın kalbe sahip olabilmek için de İslami değerlerimize ihtiyacımız vardır.
Güzel bakabilmek için bu dünyanın imtihan dünyası olduğu bilinciyle hareket etmemiz gerekir… Bu imtihan bilinci bizi iyilik yapmaya, hayır ve hasenatta bulunmaya, yetim başı okşamaya, ihtiyaç içinde olan insanlara yardım etmeye sevk etmelidir.
Bir yetim başı okşadığımızda duyduğumuz haz ve heyecan, kıldığımız namazlarımızda ki huzur, tuttuğumuz oruçlar ile fakir-fukara, garip gurabayı hatırlamamız ve yardım elimizi uzatmamız, pişireceğimiz çorbaya bir bardak su fazla koyarak o çorbayı komşumuzla paylaşmamız, bizleri hayata güzel bakmamızı sağlayacak hareketlerimiz olacaktır.
Kalplerine yüce rabbimiz tarafından atılan sevgi mayasını yaşayamayanlar ya da yaşamak istemeyenler, hayata, olaylara ve yaşadıklarına güzel bakamazlar dolayısıyla da güzel göremezler. Hayata “bu dünyada İmtihan oluyoruz” bilinciyle bakamayanlar, sevgi ve merhamet duygusundan uzak bir şekilde hayatı kendilerine zehir ederler de farkına bile varamazlar.
Ne diyelim?
Güzel bakmak ve güzel görmek için de İslami değerlere ihtiyacımız var. İslami değerleri hayatımıza mihmandar kılarak güzel bakmayı becerebilirsek, güzel göreceğimiz kesindir vesselam!
Selam, saygı ve muhabbetlerimle…
Şaban DOĞAN
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…