Kurban bayramına yaklaştığımız bu günlerde, bayram sevinciyle birlikte iki yıl aradan sonra hac ibadeti dolayısıyla kutsal toprakların ibadete açılması bizim ayrı bir sevinç kaynağı oldu. Zira Müslümanların yıllık büyük kongresi olan hac ibadeti, pandemi sebebiyle iki yıldır yapılamıyordu.
Hac ibadeti İslam’ın beş şartından biridir ve dinen zengin sayılan Müslümanların üzerine ömürde bir defa farz kılınmıştır. Zilhicce ayında arafe ve bayram günlerinde yapılması emredilen hac ibadetinin özelliği ve güzelliği bir başkadır. Özelliği Müslümanların yıllık kongresi konumunda olması, güzelliği ise kutsal toprakların ziyaretinin gerçekleştirilmesinden kaynaklanmaktadır.
Peygamberimizin (sav) doğduğu, yaşadığı, ayak bastığı bu topraklarda ibadet maksadıyla bulunmak, zannediyorum insanın kelimeler ile ifade edemeyeceği farklı bir duygu ve güzelliktir.
Hiç şüphesiz Hac ibadetinin fıkhı boyutunun yanında, İslam toplumları açısından sosyolojik, fert açısından da psikolojik yönleri vardır. Dili, rengi, ırkı farklı olan insanların aynı günlerde, aynı mekânlarda buluşması, yan yana omuz omuza ibadetlerde bulunması, İnsanlık ve İslam âlemi açısından, üzerinde durulması, düşünülmesi gereken önemli olgulardandır. Zira yaşadığımız son asırda insanlığın ırkçılık batağına düştüğü ve kendisinin haricindekileri ötekileştirdiği çağımızda, Hac ibadetinin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Kâbe’de, Arafat’da, Müzdelife’de belki de onlarca ırktan insanın bir araya gelmesi, İslam’ın evrensel güzelliğini ortaya koymaktadır.
Aslında ilmi manada da kutsal topraklarda programlar düzenlenmesi, gerekmektedir. Örneğin İslam âleminin yaşadığı siyasi, sosyal ve ekonomik manada ki problemlerinin masaya yatırılması, İslam ümmetinin birlik ve beraberliğini perçinleyici projelerin oluşturulması, hac ibadetinin temelde öngördüğü hedeflerdir.
İslam ümmetinin fertlerinin, hac ibadeti sırasında tanışması kaynaşması ve dostluklarını ülkelerine döndükten sonra da devam ettirmesi, İslam’ın bize emrettiği güzelliklerin mayasını oluşturmaktadır. Bu maya İslam’ın ve Müslümanların özünde vardır. Hac ibadeti, işte bu mayayı tutturmak zorunda olan Müslümanlar için büyük fırsattır.
Her zaman olduğu gibi Hac ibadetini ve Kurbanı seküler dayatmalar neticesinde farklı yorumlayan dangalaklar çıkmaktadır. Hac ve umre ibadetini, Araplara para yedirmek olarak gören zihniyete ise söyleyebileceğimiz tek bir cümle vardır:
“Allah ıslah etsin, Allah akıl fikir versin!”
Tatil beldelerine giderek bir lahmacuna 150 TL veren, yılbaşını Paris’te kutlamak için yurt dışına yüzbinlerce lira harcayan insanların bulunduğu bir ülkede, hac ve umre için, Araplara para yedirmek tabirinin kullanılması, patolojik bir durum arz etmektedir.
Her zaman söylemeye çalıştığımız gibi, teşhis doğru olursa tedavi doğru olur ve sonuç verir. Hac ibadeti ve diğer dini değerlere önyargıyla bakan ve seküler hayatın dayatmaları neticesinde her düşünceyi ve fikri sünnetullahın aleyhine değerlendirmeyi adet edinen insanların yapacağı tek bir şey vardır. “Bu yılda hac, Kurban bayramına denk geldi” mealinde manşetler atarak rezil olmak yerine; kendi düşüncelerine göre yaşamlarını sürdürerek İslam’a ve Müslümanlara hakaret etme ve düşmanlık yapma hastalığından vazgeçmeleri gerekir. Öyle ya… Yüce rabbimiz “Sizin dininiz size, bizim dinimiz bize” buyurmuyor mu?
İslam karşıtı düşüncelere gönüllerinde yer açan bu insanlar ne derse desin bizler, Hac gibi çok yönlü meziyete sahip olan hac ibadetine, vahiy penceresinden bakacağız ve bakmaya da devam edeceğiz.
Hadi gelin bizler hac ibadeti konusunda da yüce rabbimizin sözlerine kulak verelim:
“Sefa ile Merve, Allah’ın hac ve umre için belirlediği işaretlerdendir. O halde hac ya da umre yapan bir kimsenin, bu iki tepe arasında Sa’yetmesinde bir mahzur yoktur. Kim gönlünden gelerek bir hayır işlerse, mutlaka mükâfatını görür. Çünkü Allah, iyiliğin karşılığını fazlasıyla veren ve her şeyi bilendir.” (Bakara 158)
“Rabbinizden bir lütuf beklemenizde sizin için bir günah yoktur. Arafat’tan dalga dalga indiğinizde Meş’ari Haram’da Allah’ı zikredin; O’nu, size gösterdiği şekilde zikredin; şüphesiz siz bundan önce yolunu şaşırmışlardan idiniz. Sonra insanların dalga dalga ilerlediği yerden siz de ilerleyin. Allah’tan bağışlanmanızı dileyin. Kuşkusuz Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.” (Bakara 198-199)
Rabbim, Hac ibadetini yerine getiren ve getirmekte olan bütün kardeşlerimizin hac ibadetlerini mebrur eylesin…
Hacca gitmek için gönüllerinde kutsal topraklara hasret besleyen herkese de Rabbim, bu güzel ibadeti yerine getirmeyi nasip eylesin…
Kurban bayramınız mübarek olsun…
Selam, saygı ve muhabbetlerimle…
Şaban DOĞAN
Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
View Comments