HAC KURBANLARI, TÜRKİYE’DE VE DÜNYANIN HER YERİNDE KESİLEBİLİR (2)

HEDYİN TARİFİ VE KISIMLARI

Hac’da kurban kesimi ile alakalı olarak Hac suresinin 27. ayetinde zaman ve mekân kayıtları konulmaksızın üzerinde Allah’ın adı anılarak hayvan kesilmesi gereği açıklanırsa da kesilecek hayvana Hedy adı verilmez. Ancak Bakara ( 196 ) , Maide ( 2, 97 ) ve Fetih ( 25 ) surelerinde değişik sebeplerle Hacda ve Umre’de kesilecek hayvanlara Hedy adı verilir.

Hediye ile aynı kökten gelen Hedye kelimesinin çoğulu olan Hedy Kuran’dan hareketle ” Hacda Allah’a yakınlaşma amacıyla Allah’a ( dolayısıyla topluma ) hediye edilen kurbanlık hayvanlar ” olarak tarif edilebilir.

Hac için ayrılan hedylerin başta Eyyam-ı Malumat ( kurban bayramının ilk üç günü olmak üzere ) kesim zamanları belirlidir. Mina’da ve Mina – Mekke arası alanlarda kesilebilecekleri ise Peygamberimizin uygulaması ile sabittir. Ancak Mina veya Harem sınırları ya da Mikat sınırları dışında kesilip ile kesilemeyecekleri tartışmalıdır.

Biz bu çalışmamızda konuyu Kuran ve sünnet çizgisinde inceleyecek ve bir sonuca varmaya çalışacağız.

Konunun anlaşılabilirliği için önce Hedy’le ile ilgili kısa bilgiler sunacağız.

Hedy ikiye ayrılır:

A- Nafile Hedy: Sevgili Peygamberimizin Veda Haclarında kestiği yüz deve gibi Hac mevsiminde Hac görevi olmaksızın Allah’ın rızası için kesilen Hedy’dir.

B- Vacip Hedy: Kuran ve Sünnet’te yer alan Vacib hedy şöylece tasnif edilebilir.

  1. İhsar Hedyi
  2. Ceza Hedyi
  3. İfrad / Temettü / Kıran Hedy’i

 

  1. İhsar Hedyi; özel bir durumdur / görevdir. Hacdan engellenen ihramlılar için variddir. Engellenilen yerde kesilebilir. (Hudeybiye örneğimizdir.) Hedyi bulamayacak veya alamayacak kişiden ihsar hedyi düşer. Çünkü oruç / sadaka gibi alternatif seçeneği yoktur.
  2. Ceza Hedyi; ihramlı iken genelde vücudda ve özelde başta oluşan hastalık sebebiyle ihramdan çıkılmak istenmesi durumunda ihramdan çıkmadan ve avlanmadan ötürü gereken hedydir. Oruç ve sadaka seçeneklidir.
  3. İfrad / Temettü / Kıran Hedyi;

Hac İhramlanma, İhram yasaklarından kaçınma , Arafat’ta vakfe , Şeytan sembollerini taşlama ( Remy-i Cimar ) , Kurban kesme , Tıraş olma , Kâbe’yi tavaf ve Safa ile Merve arasında Sa’y etme görevlerinden (Menasık) oluşan ibadettir.

Hac, Umre ile ilişkisi sebebiyle üç şekilde tanımlanmakta ise de her bir çeşidi ile aynıdır. Zilhiccenin 8. günü olan Terviye gününde başlar, bayramın 3. veya 4. günü Veda tavafıyla ile birlikte biter.

Haccın Üç Şekli :

  1. İfrad Haccı : Şevval , Zilkade ve Zilhicce aylarından oluşan Hac aylarında Zilhiccenin 8. Terviye günü hac için ihrama girmeden önce umre yapılmadan doğrudan hacca niyet edilerek yapılan hacdır.
  2. Temettü Haccı : Hac ayları içinde önce umre yapılıp umre ihramından çıktıktan sonra Terviye Günü niyetlenilerek yapılan hacdır.
  3. Kıran Haccı : Kıran Haccı , hac ayları içinde umre ve hacca beraberce niyet edip umre ihramından çıkmadan yapılan hacdır.

Kuran hac türleri arasında ayrım ve isimlendirme yapmaksızın hedye yönlendirdiği için ( Hac 28 ) İfrad haccı dahil bütün hac türlerinde kurban ( hedy ) kesilir. Hac hedyi Vacip olarak da görülebilir.

Bakara suresinin 196. ayetiyle Temettü haccı hedyine özel vurgu ve yönlendirme yapıldığı için ifrad haccı hedyi genelde yapılması sevap sağlayıcı müekket sünnet bir görev olarak değerlendirilirken Temettü haccı hedyi terki günahkâr kılacak vacib bir görev olarak kabul edilir.

Kıran haccında Temettü haccında olduğu gibi Umre ihramından çıkıp hac için ihrama girinceye kadar ihramsız bir dönem yaşanarak faydalanılamadığı için hedy yönünden Kıran haccı ifrad haccı gibidir. Bir diğer anlatımla Kıran da hedy vacib değil, İfrad haccında olduğu gibi müekked sünnettir. Ancak Hz. Peygamberin Kıran haccı yaptığını kabul eden ve hacda kestiği kurbanı ( hedy ) Kıranla irtibatlandıranlara göre Kıran haccı hedyi Nebevi Sünnet kaynaklı vacib görevdir.

(Bu görüşte olan mücthidler için bak. I. Rûjad Biyadetül – Müctehid… İlgili Hac Bölümü kurbanı ( hedy ) Kıranla irtibatlandıranlara göre Kıran haccı hedyi, Nebevi Sünnet kaynaklı vacib görevdir.)

HAC, KURBANI ( HEDYİ ) GÖREVLEŞTİRİR Mİ ?

Hacla ilgili Hac sûresinin 27. ayetine göre haccın amaçlarından biri de hac kurbanı kesmektir.

“ En faziletli hac hangisidir? “ sorusuna Sevgili Peygamberimizin “Yüksek sesle Telbiye getirilen ve de kendisinde kurban kesilen hacdır” şeklinde verdiği cevap da Kuranî amacı pekiştirmekte, hacılar hacda Kurban ( hedy ) kesimine yönlendirilmektedir.

Kur’ânın kurban dahil Haç menasikini Allah’ı hatırlatan nişan manasına Şeairullah olarak tanıtması ve şe’airin yüceltilmesinin kalplerin takvasından kaynaklanacağını, takvanın ise haccın erdirmesi gereken yücelik olduğunu duyurması da hacda kurbana yönlendirmektedir. 2 Hac da kesilecek hayvan manasına Hedy’in zikredildiği ayetlerde onların hedy hayvanı olduğunu gösterir gerdanlıklar olan Kelâide yer verilmesi de Hedy’in dışa dönük bir ibadet olarak önemsenmesi gereğine işaret etmektedir. 3

Hacda kurban kesimi, beraberinde umre yapılsın yapılmasın bütün hac türlerini içine almaktadır. Çünkü hacca çağrıyı içeren Hac sûresinin 27. ayetinden sonra “ ( Gelsinler de ) kendileriyle alakalı menfaatlere şahit olsunlar ve belirli günlerde ot yiyen dört bacaklı küçük – büyük baş hayvanlar üzerinde Allah’ın adını ansınlar. ( Allah’ın adını anarak kestiğiniz hayvanların etlerinden ) yiyin ve onlardan ihtiyaçhlara / fakirlere yedirin “ buyrulmakta, hac türleri il ilgili ayırım yapılmamaktadır. Ancak İhsar’la ilgili Bakara sûresinin 196. ayetinin “Güvenliğe erdiğinizde…” ifadeleriyle başlayan bölümünü İhsar’dan bağımsız anlayanlara göre, Hac öncesi umre yaparak Temettü yapanların kolaylarına gelen Hedy’le mükellef olduklarının açıklanması, İfrad ve Kıran türü haclarda öğütlenir olsa da Hedy’in yalnızca Temettü haccında vacib olacağına işaret etmektedir.

Biz bu işareti ittifakla kabul edilen bir gerçekmiş gibi değerlendirerek incelememizi yapacağız. Ancak aşağıdaki bilgileri sunmakta yarar görüyoruz.

Bakara suresinin değinilen 196. ayetinde kullanılan dil Temettü haccında hedyin vacib olduğuna gerçekten işaret etmekte midir ?

Mezkur 196. ayette “ Güvenliğe erdiğinizde her kim Umre ile hacca kadar temettü ederse kolayına gelen hedyi… “ buyrulmakta emir kipi içermeyen şart – ceza cümlesi kullanılmaktadır. Bir diğer anlatımla daha bir vucuba  delalet eden emir sığası kullanılmadığı gibi oruç ve kısas görevlendirmesinde olduğu gibi ” Kütibe ” fiili, Allah’a ibadet ve ana – babaya ihsan buyruğunda görüldüğü gibi ” Kaza ” ve ” Tavsiye ” fiilleri de kullanılmamaktadır. Ayrıca ihramlı iken avlanmadan ötürü üçlü seçeneği içeren fidyenin gerekliliği anlatırken yapıldığı gibi ” Ceza “ ifadesine yer verilmemektedir. Temettü  hedyinin kesilmemesi ve alternatif seçeneği olan on günlük orucun tutulmaması durumunda kişinin muaheze olunacağına da değinilmemektedir.

Bir diğer dikkatleri çeken husus da şudur :

Bakara suresinin 239. ayetinde “ Fe iza emintum : Güvenliğe erdiğiniz zaman … ” kaydından sonra namaz kılınması anlamına Allah’ın zikredilmesi ile ilgili olarak “ Fezkürüllahe : Allah’ı zikrediniz. ” şeklinde emir sığası kullanılmaktadır. Konumuz olan Bakara suresinin 196. ayetinde aynı şekilde “ Fe iza emintum “ formu kullanıldıktan sonra kurban kesilmesi için emir sığası  değil (açıktan emir sığası içermeyen şart – ceza) cümlesi kullanılmaktadır. Buradan hareketle varılmak istenen sonuç şudur:

Temettü hedyi namaz gibi farziyeti / vücubiyeti diğer ayetlerle sabit bir görev olsaydı , emir sığası ( kipi ) kullanılan zikir ( namaz ) görevi gibi Temettü hedyi görevi için de emir kipi kullanılırdı. Diğer ayetlerde hiç değinilmeyen Temettü hedyi için emir kipinden soyutlanmış bir ifade kullanılması yönlendirilen Temettü hedyi görevinin vücuba değil nedbe hamledileceğim çağrıştırmaktadır.

Bu çağrışımı destekleyen bir uygulama da sevgili Peygamberimizin Veda haclarının başında Medine’de Zülhuleyfe’de ihrama girdiğinde dileyen kırana , isteyen ifrada ve arzu eden temettüe niyetlensin buyururken hedyi şart koşmamıştır.

Rivayetler doğru ise o kurbanlık hayvanı olanlara kıranı tavsiye ettiği gibi kendileri için ayrılmış hedy olmayan eşlerine de kıranı tavsiye etmiştir. Fakat bu Kurân’ın hac suresinin 28. ayeti çizgisinde yapılan tavsiye nitelikli bir yönlendirmedir. Nitekim bu tavsiyelerinden dönmüşlerdir. Anlaşılan odur ki Kıran veya İfrada niyet edip gibi farklı tercihleri benimseyen imkânlı sahabiler beraberinde hedy götürmüş , imkanı olmayanlar veya götüremeyecek olanlar götürmemişlerdir. Bu da hangi tür yapılırsa yapılsın hedyin hacda teşvik edilen ihtiyari bir görev olduğunu çağrıştırmaktadır.

Bütün bunlar Kurandan hareketle Temettü hedyinin vacib olduğu görüşünün kesin bir dille ifade edilemeyeceğine işaret etmektedir. Kaldı ki yukarıda yapılan açıklamalar Temettü’ü ve hedyini ıhsardan bağımsız anlayanlara göredir. Bağımlı görenlere göre ise bizim anladığımız manada bağımsız Temettü ve temettü hedyi yoktur. **

(İslam hukukçuları emir sığasını Vucûb ( Bakara 110 ) Nedb (Nur 33 ) İrşad ( Bakara 282 ) İbaha ( Maide 2 ) İkram ( Hicr 46 ) Tehdid ( îsra 64 ) Inzar (İbrahim 30 ) İhanet ( Duhan 49 ) İhtikar ( Yunus 80 ) Teshîr ( Bakara 65 ) Tekvîn ( Yasin 82 ) Tacîz ( Bakara 23 ) Duâ ( Nuh 28 ) Tevfîz ( Taha 72 ) Tekzîb ( A. îmran 93 ) Meşveret ( Saffat 102 ) İtibar ( Enam 99 ) manalarım kullanırken emir kipi içermeyen taleplerin nedbi ( yapılması vacib olmayıp sevap kazandıran ) çağrıştırması tabiidir.)

 

HEDY’LE YÜKÜMLÜLÜK AÇISINDAN TEMETTÜ İLE ÎFRAD ARASINDA FARK VAR MIDIR?

Kuran ( ve sünnet ) hac türleri arasında;

  1. Fark gözetmeksizin kurbana yönlendirir. ( Hac kurbanı ) Hedy’e teşvik eder. Peygamberimiz de Hac kurbanı kesmiştir.
  2. Temettü Hedy / ihsar ayeti olarak da nitelenen Bakara suresinin 196. ayetinde öğütlenir / emredilir.

Abdullah b. Mesud ve Abdullah b. Zübeyr ve onları izleyen müctehidler mezkûr ayeti ( Bakara 196 ) ihsarla ilgili görür. Ayette ki ” Güvenliğe erdiğinizde n kaydını İhsar içinde iken İhsar’dan kurtulma anlamına alır ve bizim bağımsız olarak ele aldığımız Temettü ihsar içinde ki bir işlem olarak değerlendirir. Bu yaklaşıma göre çağrışımı yapılan anlamda Hac aylarında Umre ile Hacca kadar Temettüe özgü hedy söz konusu değildir. Bu da bize Hedy açısından Temettü ve ifrad hacları arasında fark olmadığını gösterir. Bir diğer anlatımla Hedy vacib değil de sünnet olarak görülüp İfrat’da terk edilebiliyorsa Temettu’da da terk edilir.

(Yazımız devam edecek)

ALİ RIZA DEMİRCAN

MİRATHABER.COM – YOUTUBE- 

KURBANINI PAYLAŞ ALLAH’A YAKINLAŞ

 

 

View Comments

Recent Posts

  • Gündem

Yahya Sinvar’ın Şehadeti: Gazze’de Direnişin Bir Kahramanı Daha Düştü

Yahya Sinvar’ın Şehadeti: Gazze’de Direnişin Bir Kahramanı Daha Düştü Hamas Lideri Yahya Sinvar Şehit Oldu…

12 dakika ago
  • Makale

ANAYASANIN İKİNCİ MADDESİ ÜZERİNDEN BAZI ELEŞTİRİ VE GÖRÜŞLERİMİZ II

DEMOKRATİK, LAİK VE SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİ Anayasnın 2. maddesi “demokratik laik ve sosyal bir…

1 saat ago
  • Gündem

YÜZÜN ÖRTÜLMESİ İSLAM’IN GEREĞİ DEĞİL

Önce haberi bir resim eşliğinde sunalım: { Erzurum'da 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler günü kapsamında…

1 saat ago
  • Makale

İNSAN OKUDUĞUNUN ÖZETİDİR 5

Ağaçların fısıltılarını, kuşların dedikoduların, çimenlerin dansını duya izleye yürüdü parkta. Oradan tarifsiz bir mutlukla ayrıldı.…

1 saat ago
  • Makale

TEK DİN: “İSLÂM”

Yeni din dilinin “Tek Allah” çağrısından sonra ikinci ilkesi “Tek Din” yani “İslâm” gerçeğidir. Buradaki…

2 saat ago
  • Gündem

ALLAH’I, ÖLÜMÜ VE AHİRETİ UNUTMADAN BİR ÖMÜR SÜRELİM

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 18 Ekim 2024 tarihli ve "Allah’ı, Ölümü ve Ahireti Unutmadan Bir…

2 saat ago