Mimar Zeynep Aybüke Tiryaki
Silivrikapı Mahallesi, Silivrikapı Caddesi 139 numarada bulunan külliye; İbrahim Paşa’nın emriyle 1551-1556 yılları arasında Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Mektebi günümüze ulaşmayan külliye, açık türbe, hamam ve çeşmeden oluşmaktadır. Caminin etrafı muntazam kesme taşlarla çevrilidir. Üç giriş kapısı vardır ve kapılardan ikisinde kitabeler bulunur.
Caminin son cemâat yerini, altı mermer sütunun tuttuğu beş yüksek kubbe örtmektedir. Ortadaki kubbe yüksek ve üstü dilimlidir.
Caminin cümle kapısı çift kanatlıdır. Oyma ve sedef işçiliğinin, kemik ve fildişi ile yapılan hendesi şekil ve çiçekli süslemelerin en güzel örnekleri burada sergilenmektedir.
Osmanlı klasik mimarî üslûbuyla yapılan cami kare plânlı olup, 12 m. çapında, kasnağında 16 penceresi olan, büyük bir kubbe ile örtülüdür. Kubbenin ortasında daire içinde sülüs hat ile “Fatiha Sûresi” yazılıdır.
Otuz sekiz pencere ile aydınlanan camiin nefis bir mihrabı bulunmaktadır. Mihrabın üstündeki yarım daire nakışlı ve tamamen çinilerle süslüdür. Minberi ve korkulukları mermer işçiliğinin bir şaheseridir. Kürsüsü ise ahşaptır. Mabedin sağında bulunan taş yapılı müezzin mahfilinin üzeri, kadınlar mahfili olarak yapılmıştır. Zamanla bu kadınlar mahfili kaldırılmış ve son cemâat yeri, kadınlar mahfili olarak kullanılmaya başlanmıştır.
İbrahim Paşa, ezanın vaktine aşırı özen göstermiş ve sadece bu iş için, bir ev vakfetmiştir. İçerisine koyduğu kum saatlerini, özel makaralarla hareket ettiren bir kişi, evde devamlı bulunur, ezan saati gelince dikili direklere vurularak, müezzin haberdar edilip, ezanın zamanında okunmasını sağlarlarmış. Bu masrafların karşılanması için mütevellinin vakıf gelirlerinden karşılanmasını şiddetle tenbih ettiği 95 sayfalık vakfiyesi 1560 tarihlidir.
Cami surlara çok yakın olup, sur çıkışındaki kapının sağında Bağdadî Haydar Dede, solunda ise Elekçi Baba adlı iki zatın türbesi bulunmaktadır.
2007 yılında camide onarım çalışmaları başlamış ve 2008 yılının Ramazan ayında bitirilerek ibadete açılmıştır.
Günün Terimi
Şerefe: Minarenin gövdesini çepeçevre dolaşan, korkuluklu, ezan okunan yere denir. Kısaca minare balkonudur. Farsça şarafa; eşik gibi, teras demektir.