Bismillahirrahmanirrahim
Bütün varlıkların halikı olan yüce Mevla’mıza hamd ederim. Rabbimizin emirleri ve yasaklarını örneklendirerek bize aktaran aziz Peygamberimiz, biricik hayat önderimiz Hz. Muhammed’e salat ve selam ederim.
Aziz kardeşlerim; Bu sohbetimizde “Fert ve Toplum Haklarını Çiğnemek, Cehennem’e Yol Açmaktır konusunu işlemeye çalışacağız.* Dünya ve ahiret hayatımız için son derece önemli olan bu konunun hakkımızda hayırlara vesile olmasını yüce Mevla’mızdan niyaz ediyorum.
Aziz kardeşlerim; sık sık hatırlatmaya çalışıyorum. İslam dini adına konuşulurken mutlaka ve mutlaka Rabbimizin Kitabı Kur’an’ından ayetler sunmak ve aziz Peygamberimiz efendimizin açıklamalarına yer vermek gerekir. Konular bu iki temel üzerine oturtulmalıdır. Bu sebeple konumuza yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in Nisa suresinin 29 ile 31. ayetlerinin tercümelerini aktararak başlayacağım:
“ Ey iman edenler, mallarınızı aranızda haramlar işleyerek / fert ve toplum haklarını çiğneyerek yemeyin. Karşılıklı rızaya dayalı meşru ticaret yollarıyla yiyebilirsiniz. Fert ve toplum haklarını çiğneyerek birbirilerinizin canlarına kıymaya kalkışmayınız. Allah sizler için bir rahmet kaynağıdır.
Kim birbirilerinin haklarına düşmanca ve zalimce tecavüz ederse onları alevli ateşe atacağız. Hiç şüphesiz bu işlem Allah’a kolaydır.
Eğer siz yasaklandığınız, size haram kılınan büyük günahlardan korunabilirseniz sizin orta ve küçük ölçekteki günahlarınızı örteriz, bağışlarız ve sizi Cennetlere de koyarız.”
Yüce Rabbimizin bu buyrukları çizgisinde aziz Peygamberimiz efendimiz de gerçek müminler şöylece tanımlar:
“Müslüman fert ve toplum haklarına tecavüz etmeyeceği konusunda Müslümanların güven duyduğu kişidir.”
Müslümanların hayır beklemediği ve şerlerinden ötürü güven duymadığı insanlar, dünyaları karanlık, ahiret hayatları da azaplı olacak insanlardır.Peygamberimiz şöyle buyurur:
“Sizin en hayırlınız hayırları ümit olunanlarınız ve zarar gelmeyeceği konusunda güven duyulanlarınızdır. En şerlileriniz de hayır gelmeyeceği konusunda yargıya vardıklarınız ve zarar gelmeyeceği konusunda kendilerine güven duymadıklarınızdır.”
Aziz kardeşlerim; hayır beklenmemek, güven duyulmamak ancak fert ve toplum haklarına tecavüz durumunda mümkündür. Dolayısıyla yüce dinimiz; fert ve toplum haklarında tecavüzüz tek tek yasaklama yoluna gitmiş, dünya ve ahiret hayatımıza mutluluk yollarını açmıştır.
Anlatacaklarımız çok. Fakat sohbetimiz sınırlı olduğu için şimdi sizlere fert ve toplum haklarına tecavüze ilişkin örnekler sunmaya çalışacağım.
Kişisel çıkarlar uğruna toplum menfaatlerini çiğnemek, muhtaç toplum kesimine ödemekle yükümlü olduğumuz zekât, fakir akrabaya nafaka hakkını vermemek, ana-babaya isyan etmek ve onlara görevimiz olan ihsanda bulunmamak, faiz almak, rüşvet yemek, karaborsacılık yapmak, taşınır ve taşınmaz malları zimmete geçirmek, gasp etmek, ilgililerini zarara uğratacak şekilde sözleşmeleri ihlal etmek, bayatı taze-çürüğü sağlam gösterip satmak, eksik tartıp ölçerek mal satmak, mahsul ve mamulleri reklam ettirilen vasıfta piyasaya sunmamak, aldatmak, sövmek, dövmek, kalp kırmak, arkadan çekiştirip gıybet etmek, jurnalde bulunmak, yalan söylemek, haksız yere baskıda bulunmak, başkalarının yararını engellemek ve bunun gibi işlemler aziz kardeşlerim; fert ve toplum haklarına tecavüzdür.
Bu gibi tecavüzler dünya hayatımız için karanlıklardır. Mutsuzluk ve bunalım sebepleridir. Eğer haklar tanzim olunmazsa ahiret hayatımız için de azap sebebidir.
Unutmadan bir hakikate işaret edeyim. Bu yasakların her biri Cehenneme yoldur. Allah korusun bu gibi fert ve toplum haklarına tecavüz günahlarını üstlenmek ve hakları ödeyerek gereğince tövbe etmeksizin ahiret hayatına göçmek felaketlerin habercisi olur.
Sevgili kardeşlerim; burada fert ve toplum haklarına tecavüz olduğu konusunda hiç mi hiç akla getirmediğimiz olgular da var. Oysaki onlar bize rutin davranışlar gibi geliyor ama onlar da fert ve toplum haklarına tecavüzün örnekleridirler. Misaller verelim:
Her gün yaptıklarımız bu, her akşam tv programlarımızda izlediğimiz siyasilerimizin yaptıkları da bu. Hep birbirimizin manevi şahsiyetini yaralayıcı ifadeler kullanıyoruz. Buna hakkımız var mı? Basite indirgiyoruz ama Rabbimiz basite indirgemiyor aziz kardeşlerim. Sevgili Peygamberimiz de bizim yaklaştığımız gibi basite indirgemiyor.
Ali Rıza Demircan
Devam edecek