Halep şehri, 2016 Aralık’ında Rusya ve İran ve Rusya destekli Esed rejimi tarafından ele geçirildi.
Halep şehri, 2016 yılının Aralık ayında Rusya ve İran desteklediği Esed rejiminin eline geçti.
Halep’in düşüşü Suriye’de 2011 yılında başlayan savaşta en önemli dönüm noktalarından biri olarak akıllarda yer aldı.
Muhaliflerin etkinliği, 2016 senesinde Halep’in düşmesi ve sahadaki ittifak dengelerinin değişimiyle zayıflamaya başlayacak ve ibre Esed rejimi lehine dönecekti.
HALEP’İN DÜŞÜŞ SÜRECİ
Şehrin Esed rejimi tarafından kuşatılması 2016 yılında başlayan bir süreçle gerçekleşti.
Yılın başında rejim güçleri, uzun zamandır kuşatma altında olan Nubul ve Zehra yerleşimlerinin kuşatmasını kırdı.
Kuşatmanın kırılmasıyla, muhaliflerin Halep-Türkiye arasındaki ikmal yolu kesildi. Devam eden süreçte bölgede etkinliğini artıran, Rusya ve İran destek verdiği Esed güçleri, yaz aylarında beklenen saldırıya başlayacaktı.
Bu esnada Halep şehrinin muhalifleri kontrolünde olan yerleri yıllardır aralıksız biçimde varil bombalarıyla vuruluyordu. Zamanla Halep, açlık ve hastalıklarla boğuşan bir hayalet şehir haline dönüştürüldü.
Her gün pek çok sivil, Rusya ve Esed rejimi bombardımanlarında katlediliyordu.
KUŞATMA NE ZAMAN BAŞLADI?
2016 yılı Haziran ayının sonlarında, Esed rejimi Halep’in kuzey kesimine yönelik saldırısını başlattı. Halep kuzeyindeki Şeyh Maksud mahallesini kontrol eden YPG güçlerinin de desteği sonucu, muhalif kontrolündeki Halep’i diğer bölgelere bağlayan Kastello Yolu ele geçirildi.
Bunun sonrasında Halep, Temmuz ayından sonra bütünüyle kuşatılmış oldu. Rusya ve rejimin süren bombardımanları ve kuşatma, şehirde açlık ve hastalığı artırdı. Halep yoğun bir şekilde yasaklı silahlarla, özellikle fosfor bombalarıyla vuruldu.
Temmuz ayının ortasında muhalifler, şehrin güneyindeki Ramuse bölgesindeki kuşatmayı kırsalar da, gerek Rusya’nın yoğun saldırıları, gerekse muhalifler arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle rejim şehri tekrar kuşatmayı başardı.
Bunun ardından muhaliflerin kuşatmayı kırma girişimleri başarısızlığa uğradı.
ŞEHRİN DÜŞMESİ
2016 yılının sonbaharında Rusya ve İran’ın yoğun desteğiyle Esed rejimi, Halep’i ele geçirmek amacıyla son saldırısını başlattı.
Saldırıda İran destekli Şii milisler de büyük rol oynadı.
Bazı muhalif grupların saflarında yaşanan çözülmeler ve yaklaşık 3 yıldır korunan cephe hatlarının ani çöküşü, muhaliflerin kontrolündeki mahallelerin teker teker düşmesine neden oldu.
Ayrıca kuşatılan şehre yönelik ağır bombardımanla, şehirde yaşamını sürdüren 300 bin kişi ölümle karşı karşıya kaldı.
Her gün onlarca kişi yaşamını kaybederken, sokaklar cesetlerle ve enkazlarla doluyordu.
Şehirdeki on binlerce sivil, nihayetinde küçük bir alana sıkıştırıldı.
13 Aralık tarihinde, Türkiye Rusya ve İran arasında bir ateşkes ve tahliye anlaşması gerçekleşti.
Fakat yine de Rusya, İran ve Esed ittifakı şehirde sivilleri vurmayı sürdürdü. Şii milisler de şehirden ayrılan konvoylara saldırılar gerçekleştirdi.
Tahliyeler aralıklarla sürdü ve son sivil kafileleri ile muhalif savaşçılar, 21-22 Aralık tarihlerinde tümüyle Halep’ten ayrıldı.
Sonrasında Halep, Rusya ve İran destekli rejimin eline geçti.
Şehirde 4 yıldır süregelen bombardımanların ardından on binlerce sivil ölmüş, şehir bir harabe haline dönüşmüştü.
Halep’in düşmesi Suriye’de savaşın seyrini değiştirirken, Suriyeli muhaliflerin hafızalarında, akıllara kazınan derin bir trajedi olarak yer bulacaktı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…