Tek kutuplu dünya an itibariyle tarihe karışmıştır. Batılı değerler yer ile yeksan olmuştur. ABD ile Siyonistlerin sahip olduğu uluslararası medya tekelinin yaydığı yalanlar, İsrail’in süregelen katliamlarının üstünü örtmeyi başaramıyor. Dünya kamuoyunda Batı’nın 200 yıllık sömürge imparatorluğunun bütün yalanları sorgulanmaya başladı.
İsrail, Filistin halkına karşı alenen yürüttüğü soykırım ve vahşetle Filistin’deki 75 yıllık işgalini ve dünyadaki varlığını tartışmaya açmış oldu. İsrail’in yarını bugününden daha iyi olmayacak.
Batılı devletlerin İsrail’in katliamları karşısında bir ateşkes çağrısında dahi bulunamayacak kadar Siyonizm’in cenderesinde oldukları anlaşılmıştır. Yalnızca İspanya, İtalya ve eski İngiliz sömürgesi İskoçya ile İrlanda insanlık onuruna yaraşır bir tavır sergileyebilmiştir.
Bütün Batı başkentlerinde milyonlarca vicdanlı insan Filistin’e destek verirken Batılı hükümetlerin çoğunun, ülkelerinin siyasi geleceklerini bir avuç Siyonist’e kaptırmış çaresiz yöneticilerin ellerinde insanlık onurundan ne denli uzaklaştıklarını gördük.
Bir avuç vatanperver Hamas mücahidi, Batılı güçlerin insan hakları maskesini düşürürken farklı dinlerden ve etkin kökenlerden milyonlarca insana Filistin davasını anlatmayı başardı. Tüketimden başka meşgalesi kalmayan insanlığın mazlumdan yana taraf almasını, haklıdan taraf olmasını sağladı. Yani dünyanın tüm halklarına tekrar vicdanı, insaniyeti hatırlatmış oldu.
Filistinlilerin sivil şehitleri muazzam bir sayıya ulaştı. Bu olağanüstü üzücü süreçte hepimiz gördük ki çaresizlik kadar onur kırıcı bir şey yokmuş.
Hamas insanlığa şunu gösterdi: İsrail ve onun arkasındaki vahşi sömürgeci Batı’nın savaş hukuku gibi bir derdi yokmuş. Düşman belledikleri Müslümanlar olduğunda çocukların, kadınların, hastaların, yaralıların, sivillerin korunması gibi bir hassasiyetleri yokmuş. Hastanelerin, okulların, camilerin, kiliselerin korunması gibi bir hassasiyetleri yokmuş.
Bu süreçte yalnızca Siyonizm’in dini bir sapkınlık olduğunu anlamakla kalmadık, aynı zamanda ABD yönetiminin, İngiltere’nin ve Almanya’nın hiçbir ahlaki değere ve manevi kurala sahip olmadıklarını da görmüş olduk.
Vaki olan orman kanunu imiş. Güçlü olan borusunu öttürecek, büyük balık küçük balığı yutacakmış. İşte Batı medeniyetinin kendi halklarına ve bütün dünya haklarına söylediği budur. İnsan hakları söyleminin içinin ne denli boş olduğu ortaya dökülmüş oldu. Bu duruma en çok Batılı ülkelerin sokakları tepki gösteriyor.
Müslüman halklar karşı karşıya kaldıkları iki tür çaresizliğe karşı tedbir alacak: İlk mesele, kendi devletlerinin kendilerini ne kadar temsil ettiğidir. İkincisi ise her bir Müslüman ülkenin bugünkünden daha güçlü hâle gelme zorunluğudur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir Müslüman ülke lideri olarak ortaya koyduğu direncin bir benzerini ne yazık ki Filistinlilerle kan bağı olan ülke liderleri gösteremedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in yaptıklarını soykırım, vahşet ve katliam olarak addederken Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman “İsrail operasyonları” şeklinde konuşmakla yetindi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu ürkeklikten cesaret alıp Arap ülkelerinin liderlerini alenen tehdit etti. “Koltuklarınızı kaybetmek istemiyorsanız sesinizi çıkarmayın” şeklinde açık bir demeçte bulundu. Bu onur kırıcı meydan okumaya bir cümleyle dahi cevap veren tek bir Arap lideri çıkmadı.
Büyük yıkımlar büyük bir barışı getirir mi? Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu süreçte önemli bir ifadede bulundu: Ya büyük bir savaş ya da büyük bir barış olacak. İsrail’in cinnet hâlini insanlık onuru daha fazla taşıyamaz. Yalancının ömrü kısadır.
Savaşın bitimi iki devletli çözümü masaya güçlü bir şekilde getirebilir. İsrail, 2,5 milyon insanı toplu hâlde öldüremeyeceğine göre hayal ettiği başarıya da ulaşamayacak. Hamas, güçlü bir şekilde direnişini sürdürüyor. Kendi topraklarını savunurken savaş kurallarına da uyduğu için ahlaki üstünlük ve dünya kamuoyu desteği Filistin’in arkasında toplanmış durumda.
Filistin’in yönetiminde kukla Mahmud Abbas rejimi olmayacak. Kendisinin Batı Şeria’daki insanların hukukunu korumak için hiçbir çabası yok. İlk seçimde Batı Şeria’da yönetim Hamas’ın eline geçecektir.
Türkiye’nin bağımsız bir şekilde kalkınması ve gelişmesi Arap baharını tetiklemişti. Bugün bütün dünyanın gözleri önünde mazlumdan yana ve zalime karşı bir tavır alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikinci kez Arap sokağını bağımsızlık arayışı konusunda etkileyebilir.
ABD, Rusya, Türkiye, Çin ve Avrupa Birliği’ne üye ülkeler iki devletli çözümden yana tutum takınıyor. İki devletli çözüm hiç bu kadar dünya gündemine oturmamıştı.
Batı’da beyaz Hristiyanlar papalık ve engizisyonla mücadele ederek modern Batı medeniyetini kurdular. Devletlerinin din ile bağının kopuk olması, Siyonizm’in Batı’nın çoğu devletini bir Yahudi apartheid rejimine dönüştürmesine sebep oldu.
Bugünden sonra beyaz Hristiyanların önünde yeni bir savaş daha var: Siyonizm’in kölesi olmaktan kurtulmak.
Hamas bir fiske vurdu. Dünya sisteminin fotoğrafının ne kadar karanlık ve fulü yönleri varsa ortaya çıktı.
Bugünkü dünya dünkü dünyaya benzemeyecek. Sadece tek kutuplu dünya sona ermiş olmayacak, aynı zamanda yeni bir çağın doğuşuna tanıklık edilecek.
Sapkın Siyonistler ve Evanjelistler Mesih bekleyedursun bir avuç Hamaslı direnişçi kâinattaki köklü değişimin fitilini ateşlemiş oldu. Her bir Filistinli şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum. Dünya durdukça onların şanı yaşayacaktır.
YENİŞAFAK / İhsan Aktaş
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
View Comments