Hamas’ın Feraseti ve Operasyonu Düşmandan Önce Başlatması

Düşmanın yazı ve açıklamalarını okuyup inceledikten sonra:

Aksa Tufanı Operasyonu aktifleştirildi ve yüzyılın anlaşmasını silip süpürerek ortadan kaldırdı.

Bir plan yaptılar…

Mısır’da darbe…

Darbeyi etkinleştirmek…

Sina bölgesini ve sakinlerini hazırlamak…

Gazze halkını göçe zorlama planları hazırlandı…

Vahşi bir kara operasyonu için planlar yaptılar…

Büyük bir hainler şebekesi ağı oluşturup desteğini sağladılar…

Çizilen plana göre her şey hazırdı;

Saat işliyor ve sıfıra gelmesi bekleniyordu…

Kahramanlar her şeyi biliyordu…

Hazırladıkları tedbir ve planları müttefiklerinden bile saklayıp dikkat ve şiddetle gizlediler…

Zayıf konumdaymış gibi davrandılar…

Savaşmak istemiyormuş; barışı tercih ediyormuş gibi hareket ettiler…

Gazze Şeridi’ni kalkındırmak için tek taleplerinin para olduğunu ima ederek yaydılar…

Diğer grupların başlattığı hareketlere katılmadılar…

Düşmanı zayıf durumda olduklarına, savaşma isteklerinin bulunmadığına inandırdılar;

düşman ordusu bundan emin oldu…

Bu sebeple düşman ordusu bütün gece çılgınca dans edip durdu.

Aksa Tufanının başlama saati belli oldu…

Mısır son saatlerde durumu hissetti…

Mısır istihbaratının başı hemen düşmanı uyardı…

Onlara Hamasta hareketlenme olduğunu söyledi…

Dikkatli olmalarını istedi…

Düşman onların sözlerine güldü

Çünkü onların bilgileri kahramanlarımızın savaşmak istemediğini teyit ediyordu…

Aksa Tufanı operasyonu vaktinde başladı…

Mücahidler yerleşim yerlerini işgal etti

Askeri üslerine saldırıp

İstihbarat merkezlerini işgal etti.

Ordu bozulup dağıldı; ölenlerin, yaralanan ve esir alınanların sayısı binlerce kişiyi buldu…

Yüzyılın anlaşması rafa kalktı;

Planları bozuldu;

On yıllık hazırlık suya düştü…

Her şey yerle yeksan oldu.

Bundan sonra Mısır devlet Başkanı Sisi’nin onlardan uzaklaştığını, Gazze’den zorla göç ettirecekleri insanlar için hazırlanmış olan ve halen de boş olarak saklanan şehre Gazzelilerin göç etmesini reddettiğini gördük…

Düşmanın çılgınlığını gördük Amerika’nın, İngiltere’nin ve tüm Avrupa’nın çılgınlığını da gördük.

Plan, çılgın ve vahşi bir kara operasyonu yaparak Gazze halkını göçe zorlamaktı;

(Şimdi kara operasyonu yapmaya çalışsalar bile) İsrail ordusu varlığını ve itibarını çökmekten korumanın peşinde…

Hamas’ın bu savaştan kazançları:

1- Normalleşmenin başarısızlığı,

2- İsrail ordusunu bozguna uğratıp dünyanın dördüncü olmaktan çıkartması,

3- Dördü tuğgeneral ve saha komutanı rütbesinde olmak üzere üç yüzden fazla asker ve subayı esir alıp elinde bulundurması,

4- Dört askeri üsten ve Gazze ile hudut olan bölge, köy ve sınır bölgelerinden mühimmatlar hafif ve orta ölçekli silahlar alıp Hamas mücahidlerine götürmeleri,

5- Yüzelli’den fazla tank ve askeri aracın yakılması ve havaya uçurulması,

6- MOSAD karargâhına baskın yaparak Gazze ve bütün Ortadoğu’daki istihbarat üyelerine ait tüm belgeler ve dizüstü bilgisayarlar ele geçirildi;

7- Gazze sınırında bulunan subayların elindeki ve malzeme depolarındaki ışıklı radar ve telsiz cihazlarının kırk kilometrelik bir uzantıya götürülmesi, büyük radarların imha edilmesi,

8- İsrail’in on beş binden fazla füze ile vurulması,

9- Askalan şehri de dahil olmak üzere Gazze çevresindeki tüm yerleşim yerlerinin boşaltılmasıyla yarım milyondan fazla Siyonistin yerinden edilmesi,

10- İki bin beş yüzden fazla İsrailli öldürüldü; (Sayı arttı; artıyor.)

11- Uluslararası istihbaratın, özellikle de yedi ülke istihbaratının, operasyondan önce Kassam Tugaylarının planlarını haber alamamaları nedeniyle itibarsızlaştırılması,

12- Filistin meselesini Arap, İslam ve Batı halkları nezdinde güçlü bir şekilde gündeme taşıyıp ön plana çıkartmak,

13- İsrail büyükelçilerinin tüm Arap ülkelerinden çekilmesi,

14- Genelde insan hakları ve özelde Filistin meselesinde Batı’nın gerçek yüzünü ortaya çıkartmak,

15- Arap ülkeleri içinde, ülke, kişi ve gruplar olmak üzere, münafıkların ortaya çıkmış olması,

16- En büyük kazanç, 07/10/2023 tarihinden itibaren İsrail’in sonunun başlangıcına geldiğinin görülmesi ve Cenab-ı Hakk’ın izniyle yok olacağının anlaşılması,

Hendek kazıldı…

Düşmanlar birleşti…

Münafıklar ortaya çıktı…

Müminler kuşatma ve korkularının en yoğun olduğu günleri yaşadılar ve korku rüzgarı, onlarla düşmanları arasında eşit hale geldi.

Her iki taraf da sabırlı… sanki taraflar arasında rüzgar muhalefeti varmış gibi…

Sabır ve iman rüzgârları, iman ehline müjdeler veriyor.!!

Yarın da suçluların kazanları devrilecek, çadırları sökülecek ve reisleri, “Ben gidiyorum, siz de gidin” diye seslenecek inş.

Sırrı sakladığı için Huzeyfe’yi tebrik ediyoruz..

Cömertliği ve cömertlikteki eşsizliği için Cabir’i tebrik ediyoruz.

Hendeğe sıkışan, kocalarının yokluğunu hissettirmeden iffetini koruyan kadınları tebrik ediyoruz.

Yaşlı Amr b. Abdud’u öldürdüğü için Hz. Ali’yi tebrik ediyoruz…

Kuşatmaya uygun olmadığı için şehrin meyvelerine taviz vermeyi reddeden Saad bin Muaz’ı tebrik ediyoruz.

Müslüman kadınları koruması altına alıp koruyup kollayan Hasan bin Sabit’i tebrik ediyoruz.

Yeni Müslüman olması ile müşrikleri ve Yahudileri atlatan Naim’i tebrik ediyoruz.

Hendek fikrini icat eden mühendis Salman’ı tebrik ediyoruz.

Hendek kazanlar ordusunu, muhafızlarını ve mevzilenen herkesi tebrik ediyoruz..

Ve yakında Salman’dan Muaz’a, komutandan en genç ve sade askerine kadar hikayeyi yeni versiyonuyla tekrarlayacağız ve Hendek’teki inatçı kayalara, münafıkların saçmalıklarına, Allah’ın kalplerini birbirine vuracağı kafirlerin suçlarına bakıp hep beraber çok güleceğiz.

(Kardeşiniz Eşref)

Tercüme eden: Ahmet Ziya İbrahimoğlu