İsrail ordusunun Han Yunus’un doğusunda yaşayan Filistinlilere yaptığı “bölgenin boşaltılması” çağrısı, kentte büyük bir göç dalgasına neden oldu. Görgü tanıklarına göre, İsrail ordusu, doğu bölgelerindeki Filistinlilere gönderdiği ses kaydında bölgenin “tehlikeli çatışma bölgesi” olduğunu belirterek, acil olarak boşaltılmasını istedi. Bu çağrı, bölgede yaşayan yüzlerce kişinin batıdaki El-Mevasi bölgesine doğru göç etmesine yol açtı. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee de X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, Filistinlilerin güvenlikleri için doğu bölgelerini terk etmeleri gerektiğini vurguladı.
Han Yunus’un doğusundan göç eden Filistinliler, İsrail ordusunun çağrısından sadece saatler sonra El-Mevasi’ye doğru yola çıktı. Bu göç dalgası, daha önce de benzer çağrılar sonucu evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinlilerin yaşadığı bir tecrübeydi. El-Mevasi bölgesi, İsrail ordusunun göçe zorladığı kişilerin gitmesini istediği “güvenli bölgeler” arasında yer alıyor. Ancak, Refah’ın batısında bulunan bu bölge, büyük ölçüde açık arazilere sahip ve yerleşim yeri olarak kullanılmıyor. Altyapı, kanalizasyon ağları, elektrik hatları, iletişim ağları ve internetin bulunmadığı El-Mevasi, göç edenler için oldukça zor şartlar sunuyor.
El-Mevasi’ye göç eden Filistinliler, burada oldukça zor koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor. Temel yaşam ihtiyaçlarından yoksun olan bu bölgede, su, gıda, temizlik ve sağlık hizmetlerine erişim neredeyse imkansız hale geliyor. İnsanlar, yerleşim yerlerinden uzakta, açık arazilerde barınmak zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle çocuklar, yaşlılar ve hastalar için büyük bir tehlike oluşturuyor. Bölgedeki yerinden edilmiş kişiler, temel ihtiyaçlarını karşılamak için yardım kuruluşlarına ve uluslararası topluma büyük ölçüde bağımlı durumda.
Uluslararası toplum ve yardım kuruluşları, El-Mevasi’deki Filistinlilere yardım etmek için çeşitli girişimlerde bulunuyor. Ancak, bu yardımlar genellikle yetersiz kalıyor ve bölgedeki insanların ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. İsrail’in bölgeye erişimi kısıtlaması da yardım çalışmalarını zorlaştıran bir diğer etken olarak öne çıkıyor. Yardım kuruluşları, El-Mevasi’deki insanlara su, gıda ve temel sağlık hizmetleri sağlamak için yoğun çaba sarf ediyor. Ancak, altyapı eksiklikleri ve güvenlik sorunları, bu yardımların etkisini sınırlıyor.
İsrail’in Han Yunus’taki boşaltma çağrısı, bölgedeki Filistinlilerin yaşadığı zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür zorunlu göçler, Filistin halkının günlük yaşamını derinden etkiliyor ve insanların güvenlik, sağlık ve yaşam koşullarını olumsuz yönde etkiliyor. Uluslararası toplumun ve ilgili tüm tarafların, bu krizlerin çözümü için daha etkin adımlar atması gerektiği aşikar. İsrail-Filistin çatışmasının uzun vadeli çözümü, bölgedeki insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi ve barışçıl bir çözüm yolunun bulunması için elzem görünüyor.
MİRATHABER.COM