HANGİ ATATÜRK?

Herkesin farklı bir Atatürk anlayışı var….

5816 sayılı yasanın arkasına sığınan, Atatürk’ü kendi emellerine alet etmekten geri durmuyor maalesef…

Minnacık yavrularımızı, Atatürk büstünün önünde secde ettirenler de bunu Atatürkçülük adına yapıyor…

“Atatürk olmasaydı şimdi biz olmazdık” diye saçmalayanlar da bunu Atatürkçülük adına söylüyor…

Atatürk döneminin tek partili bir sistem olduğunu bildiği halde, “Atatürk çok partili sistemin temellerini atmıştır” diyenler de…

Sadece bunlarla da bitmiyor ki…

Mesela Haydar Baş çıkmış ve “Atatürk sabahlara kadar zikir çekerdi, hatta zikir çekerken kan ter içinde kalırdı” demişti…

Her konuda bir fikri olan ve TV kanallarının baş imamı Cübbeli de fetvayı vermemiş miydi? Neydi Cübbelinin fetvası?

“Atatürk’ü eleştirmek caiz değildir”

Mesela CHP’nin kurucusu M. Kemal Atatürk’e; Türkiye Cumhuriyeti Devletini Ermeni soykırımı yapmakla suçlayan CHP’nin İstanbul il Başkanı Kaftancıoğlu, hala yayınladığı mesajlarda inatla Atatürk demiyor…

Ama CHP’den ve yöneticilerinden bırakın tepki vermeyi, tık bile yok…

Haa bu arada, okuduğumuz haberlere göre teskereye hayır oyu veren CHP’ye PKK’nın uzantısından görüşme teklifi de gelmiş… YPG terör örgütünün terörist başı teskereye “Hayır” oyu veren CHP’ye  teşekkür etti ama….

Herhalde artık, bir kahvaltı toplantısı falan yaparlar…

Tamam anladık da herkesin kendine göre yaptığı ve yorumladığı farklı olan bu sahte Atatürkçülük anlayışı, artık kabak tadı vermeye başlamadı mı?

Bence başladı ve işin tadı tuzu kaçtı. Ya da birileri, işin tadını tuzunu bilerek ve isteyerek kaçırmaya devam ediyor…

Şuna emin olun ki aklıselim ile düşünebilme yetisini kaybetmemiş ve demokratik teamüllere inanmış olan herkesin samimi bir şekilde Atatürk ve Atatürk’ü sevenler ile bir derdi olmaz. Burada ki dert, 5816’yı kendine kalkan edinip, kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda, Kemalizm’i insanlara din olarak dayatma yanlışıdır…

Bunun en son örneğini de 10 Kasım tarihinde yayınlanan yazısında Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan yaptı. Atatürk’ün mozolesi önünde yapılan saygı duruşunu tövbe suresinin 84. Ayetine dayandırdı. 

Pes ya… Vallahi pes…

Sözü edilen ayeti Kerime şudur:

“Ve onların arasından ölen hiç kimsenin namazını kılma, mezarı başında da durma! Çünkü onlar Allah ve Resulünü inkâr ettiler ve yoldan sapmış olarak öldüler.”

Tebük seferine katılmamak için havanın aşırı sıcak olduğunu ileri süren ve cihada katılacak olan Müslümanları da vazgeçirmeye çalışan münafıklar hakkında inen bu ayeti, tersten yorumlayarak yani Mefhumu muhalifiyle, Atatürk’ün Mozolasi başında saygı duruşu yapılabileceği hükmünü çıkarmak…

Böyle bir beyni kuşa taksan, vallahi de billahi de kuş ters uçar…  Bu yorum, balığın uçtuğunu, kuşun ise yüzdüğünü iddia etmek ve ispatlamaya çalışmak gibi bir durumdur.

Bence, yıllarını gazetecilik mesleğine vermiş olan Sayın Rahmi Turan beyin, dini konularda  konularda fetva verme işini TV kanallarının baş imamı Cübbeli’ye bırakması ve şu soruları araştırması ve yazması ve bizleri aydınlatması gerekir.

1-M. Kemal Atatürk’ün Samsun’a gittiği ,tarihimize mal olmuş ve sembolleşmiş Bandırma vapuruna ne oldu?

2-Her gemide olan ve Bandırma vapurunda da bulunan Seyir defteri acaba nerede?

Bu soruları samimiyetimle sorduğumu ve öğrenmek istediğimi belirtmek istiyorum.

Selam, saygı ve muhabbetlerimle….

NOT DEFTERİ:

Descartes, “Düşünüyorum, öyleyse varım” demiş…

Bendeniz de şimdi derin derin düşünüyorum. Yakın tarih sahnesinde İngilizler iki yerde bayram  yapmışlar.

1-II. Abdülhamit han tahttan indirildiği zaman.

2-Hilafet kaldırılınca.

Ne yaparsınız, kafamda dönen delice sorular…

Şaban Doğan