islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
33,9762
EURO
37,6709
ALTIN
2.725,36
BIST
9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
25°C
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Hafif Yağmurlu
27°C
Pazartesi Çok Bulutlu
28°C
Salı Çok Bulutlu
29°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
28°C

HASSASİYET    

HASSASİYET    
5 Temmuz 2024 10:38
A+
A-

Genel kural olarak kabul edilir: Sivri sinekle mücadelede sonuç alınsın istiyorsanız bataklık kurutulmalıdır. Aksi halde alınan tedbirlerin sonuçsuz kalacağı muhakkaktır. Olumsuzluklar geçici çözümlerle giderilemez. Bu durum; tozu, kiri halının altına süpürmekten öte bir davranış değildir. Böyle bir girişi niçin mi yaptım?

Aslında uzun zamandır yazmak istemiştim ancak diğer yazılarımın içine azar azar yerleştirdiğim için bu durumu müstakil bir yazıda ele almaktan vazgeçmiştim. Şimdi de yine tamamına değil belki bir kısmına değineceğim. ‘’Lafın tamamı deliye söylenir.’’ diyerek anlamak isteyenin meramımızı tam olarak anlayacağına inanarak başlamak istiyorum. Son dönemlerde artan gayri insani, gayri ahlaki tutum ve davranışların kaynağının neler olabileceği hakkında kafa yoranların üstünde ittifak ettiğine inandığım şey, sosyal medyanın kontrolsüzlüğüdür. Herkesin her şeyi dilediğince paylaştığı ve kimsenin bunu kontrol etmediği bir mecraya dönüşmüş vaziyette. Sosyal medyayı toplumların kucağına bir bomba gibi bırakanların kendi çocuklarını belli bir yaşa gelinceye kadar bundan uzak tuttuklarına dair bilgiler sanırım hepinizin önüne gelmiştir. Karşılaşmamışsanız bile işte şimdi duymuş, okumuş oldunuz. Onlar çocuklarını bundan korurken bizleri bu bataklığın içine çekmek için özel içerik üreticileri besliyorlar ve onların toplumları zehirlemelerini konforlu yaşam alanlarından keyifle izliyorlar.

’Kardeşim, kontrol senin elinde istediğin mecrada istediğin gibi dolaşırsın.’’ Sözlerinin altında ‘’ Bırak da istediğimiz yere istediğimiz kadar girip çıkalım sosyal medyada; zaten tek eğlencemiz bu.’’ düşüncesinin yattığı kanaatindeyim. Bir de şunu delil olarak da sunanlar olacaktır: ‘’ Bak, mazlum kardeşlerimizle ilgili haber ve videolara da bu mecralar sayesinde ulaşabiliyoruz.’’ Benim insani ve ahlaki olan içeriklerle, bilimsel çalışmalarla, insana faydalı olanla bir problemim yok. Benim edep dışı içeriklerin bu kadar kontrolsüz bir şekilde yayılmasına itirazım var.                                                                                                                  

‘’Ehl-i irfân arasında aradım kıldım taleb                                                                          

Her hüner makbûl imiş illâ edeb illâ edeb’’                                                                             

Acı bir durum ama geçmişte herkesin çok iyi anladığı, söyleyeni belli olmayan bu güzel beyti, günümüz Türkçesiyle şöyle ifade edebiliriz: İrfan sahipleri (hayatın manevi ve felsefi yönlerine hâkim kişiler) arasında en makbul (kabul gören, geçerli) hünerin hangisi olduğunu arayıp sordum. Her hünerin makbul olduğunu öğrendim; ama edep hepsinden de üstünmüş. Edep dairesinde yapılınca her hüner makbul imiş.                                                                 

Edepten yoksun içeriklerin gözümüzün içine sokularak yayılması toplumsal yozlaşmanın hızla artmasına, sonrasında da yozlaşmanın normalleşmesine sebep olduğunu gözlemleyen pek çok insan olduğuna inanıyorum. En yakın arkadaşının programdan elenmesi için adını yazan kişinin yarışma formatına sığınması, ‘para için arkadaşımı bile satarım’ düşüncesinin dışavurumudur. Bunu hangi ahlaki değerle izah edebilirsiniz?  Peki , söyler misisniz; kızlı erkekli bir ortamda kız veya erkek arkadaşını nasıl aldattığını ballandıra ballandıra anlatanların olduğu programların çok izlenmesi zamanla bunların normalleşmesini ve yozlaşmayı beraberinde getirmez mi? Bunlar kontrol edilemez mi? RTÜK mü, bırakın Allah aşkına…

Daha çok örnek hatta program ya da hesap ismi vererek örnek vermek mümkün ancak onların reklamını yapmak istemiyorum. Bu arada bunların isimlerini gençlerden duyuyorum ya da bunlar istemesek de farklı şekillerde karşımıza çıkıyor. Ya programdan bir kesiti biri paylaşıyor ya da reklam amaçlı, sponsorlu paylaşımlar sonucu önümüze geliyor. Bir nevi bunlara maruz kalıyoruz.

Peki ne yapılabilir?  İnternet sağlayıcılara şöyle bir uygulama getirtilebilir: Şu an aile koruma paketi olarak internet kullanıcılarına belli bir ücretle satılan paket, standart hale getirilmeli. Yani internet hizmeti satın alınırken bu aile koruma paketi içinde olmalı. Sonra kim, hangi ahlaksız uygulamayı kullanacaksa onun bedelini o ödemeli. Şu an biz, standart bir paket alıyoruz sonra da aile koruma paketi için ekstra bir ödeme yapıyoruz. Yani çocuğunu kötülüklerden, ahlaksız uygulamalardan koruma isteyen ebeveynler; cezalandırılmaktadır. Pek çok aile de zaten bu paketten habersizdir ve evlerinin her odasına giren cellatların farkında değildir.

Arif AY, bir şiirinde televizyon için ‘’ışıklı giyotin’’ ibaresini kullanmıştı. Şimdiki durum için hangi hassas şair, hangi çarpıcı ifadeyi kullanmış; ya da kullanmış mı henüz bilmiyorum ama çok merak ediyorum.

Biraz daha kontrol ve hassasiyet lütfen! Geleceğimiz yozlaşmasın.

EYYUP YÜKSEL  

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

         

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar
  1. Galip koç dedi ki:

    Maalesef bizi yönetenler bizden olmasalardı bu kadar pisliği bu millete reva görmezlerdi ya da yapılanlara sessiz kalmazlardı. Bu gün bırakın sosyal medyayı, kanalları okullarda bile bazı öğretmenler göbeği bilmem neresi açık kıyafetlerle okula gelebiliyorsa ve bunlara müsamaha gösteriliyorsa sözün bittiği yerdeyiz demektir.

    1. Eyyup Yüksel dedi ki:

      Galip KOÇ kardeşim çok haklı bir noktaya değindiniz. Önce eğitimin düzelmesi gerekir. Ancak hangi alana da dokunsak elimizde kalıyor.