Hayatın sırrı; Allah’a güvendir diyor, yazıyor, konuşuyor, telkin etmeye çalışıyoruz. Elbette bu beyan yüzde yüz doğrudur. Amma bu alanda müzmin bir ârızanın olduğu da bir vaki’adır. Açıkça itiraf etmemiz gereken bir gerçek vardır de vardır ki, İslam’ı tebliğ etmeye çalışanlarımızın yetersiz oluşları da gözden kaçmamaktadır. İşte bu ârızanın da müslümanları derinden yaralamakta ve mutlaka telafi edilmesi gerektiğini sürekli olarak hatırlatmaktadır.
Tabii müslüman sorumluların akil baliğ olamama sıkıntıları da hissedilmektedir. Bu ise onlarda ferdiyetçi illetidir. Bundan arınıp temyize çıkmaları şarttır. Bu ancak halis niyet, güçlü azim ve çelikleşmiş cesaretle gerçekleşir. Bunun gerçekleşmesi de ancak ve sâdece Kur’an ışığı ile Allah’a güvenmekle mümkündür. Bu güven ümmetin “âbıhayatıdır.”
Aksi takdirde ilâhî beyanın bağlayıcı ve zorunlu olduğunu kabul etmekte zorlananları Rabbimiz uyarır “Hakkı, bildiğiniz halde gizleyerek batıl ile karıştırmayın” Bu bulanık suda avlanmaya benzer”. Böylesi “bulanık suda balık avlamaya” kalkışıp İslam gibi net ve halis bir sistemi aslından saptırdıklarını kestiremiyorlar. Bu sistemi cehalet ile tefrika ile ve malayaniler ile bulandırmak tehlikelidir. Bu tehlike önlenmesi oldukça zordur. Batıla sürüklenip gittiklerini görmek istemiyorlar. Ya da dönüp Allah’a güvenemiyorlar. Ve yahut inat ederek gittikleri deleceğin acılarından ve azaplarından korkmuyor ve aldırmıyorlar.
Birkaç yüz yıldır devam edegelen İslam’ın marifetini, adaletini, medeniyetini, birliğini ve yönetimdeki etkinliğini gölgeleyen zihniyet kahredicidir. Bu zihniyet müslümanları Kur’an beyanlarından koparmıştır. Kur’an beyanlarından kopan müslümanlar, yüz yıllarca adaletle yönettikleri, Batı zihniyetinin etkisi altına girmiştir. Bu giriş ile de maddî ve manevî bütün değerlerini Batının vahşi ve kanlı ellerine kaptırdılar. Evet, bunlar çok “acı hakikatlerdir…”
Burada Araf suresinden bir ayet mealine bakıyoruz. O muttakiler ki Kitaba sımsıkı sarılırlar ve namazı kılarlar; elbette biz, ihsan şuuru ile çalışanların ecrini zayi etmeyiz. (Araf:7/170) Bunun peşinden gelen önceki ayet meali geliyor. Ondan biz de ders almalıyız;
Nihayet arkalarından bozuk bir nesil bunların yerine geçti. Kitaba vâris oldular: şu alçak dünya malını rüşvet olarak irtikâp ettiler de: “Biz bağışlanacağız.” dediler. Karşı taraftan da kendilerine öyle bir mal gelse, onu da alırlar. Acaba Allah’a karşı, haktan başka bir şey söylemeyeceklerine dair kendilerinden, o kitabın hükmü üzere, kuvvetli söz alınmadı mı? Ve o kitabın içindekini ders edinip okumadılar mı? Hâlbuki âhiret yurdu, Allah’dan ittika edenler için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanıp toparlanmayacak mısınız? (Araf:7/169)
Aslında bu ayet Yahudiler hakkındadır. Fakat müslümanlardan bu duruma düşenler uyarılmaktadırlar. Böylesi müthiş uyarıları ciddiye alıp bizim, Rabbimize inanıp güvenip Kitabının hükümlerini, beşerî zaaflardan arınarak yeniden ele almamız gereklidir. Tabiatiyle iman, ilim ve ihlas alanında seferberlik ilan etmeliyiz. Müminler arası kardeşliği canlandırmaya başlamalıyız. Müminlerin birbirlerinin dostu olduğu ilkesinden hareket edip Rabbimizin her derde deva müjdesine nail olmaya çalışmalıyız; Doğrusu insanların İbrahim’e en yakını Ona tabii olanlar ve bu Peygamber ve müminlerdir. Allah da mü’minlerin velîsidir. (Ali İmran:3/68) Müminlerden başkasını “sırdaş edinmemek” için dostu düşmanı tanıyacağız. Müminler olarak kenetleneceğiz. Gerçekten Allah, kendi yolunda kurşunla kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak savaşanları sever. (Saf:61/4) Allah vadinden caymaz.
Buraya kadar zikredilen beyanlar, Rabbimiz Allah Teâlâ’nın emirleridir. Resulü Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in tebliğleridir. Kur’an’ın beyanlarıdır. Ümmeti Muhammedin dayandığı temel değerlerdir. Yeryüzünde tek âdil sistemdir. Asırlarca insanlık buna, şahit olmuştur. Bu sisteme karşı koyanlar bir bir tükenip giderken her kes yeteri ölçüde dersini almalıdır. Müslümanlar uyanıp İslam birliği için yola revan olmalıdır. Çünkü; Bizim uğrumuzda gayret gösterip mücahede edenlere elbette hidayet verir başarı yollarımızı açarız. Gerçekten Allah ihsan şuuruyla cihad edenlerle beraberdir. (Ankebut:29/69)
Ey Resûlüm de ki, Rabbim size ne değer verir duânız olmazsa!? (Furkan:35/77)
EVET, ASIL HAYAT, ALLAH’A GÜVEN ile başlar. Esselamu aleykum İlhan ORAL
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…