14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin yaklaştığı bu günlerde, siyaset arenasını toz duman eden gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
Bir taraftan ittifaklar kuruluyor, diğer taraftan kimin kime ne kadar oy kazandıracağı ya da oy kaybettireceği hesapları yapılıyor.
Bu gelişmeler içerisinde bir şey daha netlik kazandı ki 6’lı masanın gizli ortağı HDP, artık gizli değil… Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, mecliste HDP’yi ziyaret etti. 6’lı masanın kurulduğundan bu yana gizli ortağının HDP olduğunu defalarca söyledik ama birileri buna inanmak istemedi ya da işine öyle geldi.
Şunu kabul edelim ki HDP, resmi bir partidir ve Anayasa mahkemesi kapatmadığı müddetçe faaliyetlerine devam edebilir. Hoş gerçi kapatılsa da HDP, yeni isim, yeni amblemle ortaya çıkacak ve bir parti kurarak faaliyetlerine devam edecektir.
Burada ki sorun, HDP’nin terör bağlantılarının olup olmadığı ve teröre destek verip vermediği konusunda kilitlenmektedir. Buna bağlı olarak ikinci soru da İYİ parti bilmecesidir. Milliyetçilik temellerinin üzerinde kurulduğunu ve oturduğunu söyleyen 6’lı masanın ütesi İYİ parti; HDP’nin terör faaliyetlerine destek vermese bile, fikirler bazında taban tabana zıt bir durum oluşturmaktadır.
Anlaşılan o ki, masa, sofra, adına ne derseniz deyin, bu ittifakı oluşturanların tek birleştiği nokta Erdoğan düşmanlığıdır.
Kin Ve nefret… Evet bu iki çirkin duygu, millet ittifakı üyelerinin hücrelerine kadar işlemiş bir duygudur. Buradan hareketle toplum içinde nifak tohumları serpiştirmek, ülke ve ülkem insanına yapılabilecek en büyük düşmanlıktır.
Düne kadar HDP’nin 6’lı masa ortağı olmadığını söyleyenler, bugün anlamsız bir şekilde televizyon ekranlarında bu partinin teröre destek vermediğini dillendiriyorlar. Ve bunu, millet ittifakının oy alması uğruna, oylarının düşmemesi uğruna yapıyorlar. Bunu Tv ekranlarında dillendirenlerin ses tonlarına ve mimiklerine azıcık dikkat ederseniz, söylediklerine kendilerinin de inanmadığını hissedebilir, görebilirsiniz.
Bu sözlerimizden yola çıkarak bizleri niyet okumayla suçlayacak olanlara da geçmişte HDP eş başkanlarının ve milletvekillerinin söylemlerine bir göz atmalarını tavsiye ediyoruz. Aslında çokta geriye gitmeden, Nevruz Bayramı dolayısıyla 21 Mart günü Yenikapı’da yapılan organizasyonun görüntülerine bile bakmanız yeterli olacaktır.
Geçmişte kamuoyu, “PKK sizi tükürüğüyle boğar” “Abdullah Öcalan’a özgürlük” “Apo’nun heykelini, dikeceğiz” “Mustafa Kemal’in itleri” diyen eş başkanlar ve Milletvekillerine şahit oldu.
Bu millet “(Terörist) cenazelerine katılmayan milletvekilleri hakkında gerekeni yaparım” diyen Selahattin Demirtaş’ı da gördü…
Aslında burada onlarca hatta yüzlerce örnek vermek mümkün… Aslında tüm mesele, bütün bunları görmezden gelerek, makyavelist bir anlayışla sırf seçimi kazanabilmek adına HDP ile görüşüp onlara bakanlık verilebileceğini söyleyen siyasilerde… Diğer taraftan da milliyetçi çizgide olduğunu iddia eden İYİ Partinin bu koalisyon içinde olması…
HASSAS BİR ÇİZGİ
Bütün bu olanlara rağmen, önemle dikkat edilmesi gereken konu ise, HDP’nin PKK güzellemelerine bakarak, bu partiye oy verecek olan insanların terörist ilan edilmemesi ya da görülmemesi gereğidir.
6+1 masa bunu her ne kadar dillendirmese ya da dillendiremese de PKK– PYD ya da başka isimle anılan bu örgüt, bir terör örgütüdür.
Şaban Doğan