Bütün dünyanın gözü önünde Filistinlilere soykırım uygulayan İsrail’e tek bir arap ülkesi sesini çıkaramazken, 19 Yaşındaki İsrailli Kız çocuk Ülkesine başkaldırdı ve askere gitmeyi reddedince, tutuklandı hapse kondu.
İsrailli muhalif Şahar Perets, İsrail ordusuna katılmadığı için üçüncü kez hapse atıldı.
Hapis cezaları arasında reddetme ağı Mesarvot’un destekçilerine gönderilen bir e-postada, 19. doğum gününü parmaklıklar ardında geçirdiğini söyledi.
Hapishane koşullarını anlatan Perets, cezaevi gardiyanları tarafından düşünce ve deneyimlerini yazmaktan alıkonulduğunu, günde en fazla 10 dakikalığına kendisine kalem verildiğini belirterek şunları söyledi:
“Ordu yazmamı, konuşmamı, düşüncelerimi paylaşmamı istemiyor. Beni susturmaya çalışıyorlar.
Siyasi reddedicilerin susturulması, daha şiddetli bir davranış biçiminin küçük bir parçasıdır. Bunun tek amacı, Batı Şeria ve Gazze’deki Filistin insan hakları mücadelesini bastırmaktır
Ailesinin bu erdemli duruşunu tamamen desteklediğini belirten Perets,”Bazı insanlar bana hain diyor veya halkımı umursamadığımı söylüyor. Ama ailem hep yanımda” dedi.
Askere katılmama gerekçesini de şu kızsa cümle ile özetliyor Perets: “Batı Şeria ve Gazze’de yaşayan milyonlarca insanın zulmüne katılmaya istekli olmadığım için orduya katılmayı reddetmeye karar verdim.
“Çoğu insan askere alınmadan önce kendilerine orduya katılmak isteyip istemediklerini ve neden askere alınmak istediklerini sormazlar.”
Şahar Perets, bu direnişinin temelinin ilk olarak 12 yaşında İsrail-Filistin ortak yaz kampına katılması ile başladığını belirtiyor.
Perets, The New Arab’a verdiği bir röportajda ise şunları söylüyor: “Aynı şekilde yaşamadığımızı fark ettim. [Filistinlilerin] istedikleri gibi hareket etme, sokaklarında güvende hissederek yürüme veya sokağa çıkma yeteneklerine sahip değiller. Silahlı bir adamın yatağının önünde duracağından korkmadan uyumak en büyük insani haktır.
“Başlangıçta tamam diye düşündüm, bir işgal olması kötü ama belki daha iyi askerlerden biri olabilirim. Ama daha sonra böyle bir şey olmadığını fark ettim.”