Helal Ürünler Fıtrî Bir İhtiyaçtır

Helal Et, Danimarka’lıların da Beğenini Kazandı

Danimarka’da şoklanmadan hayvan kesiminin yasaklanmasıyla ortaya çıkan “helal et” pazarındaki boşluğu fırsata çeviren iki Türk girişimci, Bilal Bıyık ve Mustafa Muhçu, helal et piyasasına yaptıkları yatırımla hem İslâmî usullere uygun kesilmiş et ihtiyacını karşılamakta, hem de kesimhaneleri helal kesime yönlendirmiş bulunmaktadır. Avrupa’da birçok ülkede, hayvanların kesilmeden önce bayıltılarak şoklanması gerektiği yönünde getirilen yasaklar, Avrupalı Türklerin “helal ete” erişimini zorlaştırırken, iki Türk girişimcinin Danimarka’da kurdukları şirket ile yasağı fırsata çevirmiştir. Yaklaşık 100 kişiye istihdam sağladıklarını ve günde yaklaşık 50 ton et işlettiklerini söyleyen Bıyık, AA muhabirine “Şimdi bilinçli olarak özellikle helal et tüketmek isteyen Danimarka kurumları bize geliyorlar, onların ihtiyaçlarını

Helal Ürünler Fıtrî Bir İhtiyaçtır

Bugün Danimarka gibi birçok Avrupa ülkesinde geçmiş yıllarda şoklamadan hayvan kesimi yapılmaktaydı. Ancak hayvan koruma derneklerinin baskıları üzerine sığırların şoklanarak kesilmesi şart koşuldu. Bu durumda Avrupa’da yaşayan hassas ve şuurlu Müslümanlar, helal et konusunda hakikaten zor duruma düştü. Çünkü elektroşok sistemi ile kesilen hayvanların etlerin helal olmama riski vardır. Gerçi elektroşok ile kesilen hayvanlar, acı çekmediği iddia edilmektedir. Bu yönüyle hayvanlara eziyet verilmemesi gerektiği noktasında İslâm’ın da öngördüğü bir yaklaşımdır. Ancak elektroşok yöntemi ile kesimin caiz olabilmesi için hayvanın kesilmeden ölmemesi gerekmektedir. Yani şoklama, hayvanı sadece bayıltmalı ve ölümüne sebebiyet vermemelidir. Bir başka ifadeyle şoklama neticesinde hayvan hemen ölür ve bilahare kesilirse o hayvan dinimize göre leş olacağı için haramdır.

Elektroşok ve hayvan kesimi uygulamalarında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Buna göre elektroşok makinesinin kutupları, hayvanların ya şakaklarına, ya da alın bölgelerine uygulanmalıdır. Hayvanın ölümüne sebebiyet vermemek için, uygulanacak voltaj, asla 400 voltun üzerinde olmamalıdır. Uzmanlar, hayvanın cinsine göre farklı amperlerin uygulanmasını şart görmektedir. Mesela elektrik akımı şiddeti, koyun cinsinde 1 amper, sığır cinsinde 2,5 amperden fazla olmamalı ve elektrik akımı 3 – 6 saniye arasında olmalıdır.

İki Müslüman Türk girişimcinin elektroşoklu hayvan kesiminde bu noktalara dikkat ettikleri gibi kesimhanelere Müslüman elemanları yerleştirip hayvanların ölümüne beklemeden şoklamadan hemen sonra süratli bir şekilde hayvanları İslâmî usullere kesmeleri, takdiri şayan bir uygulama yöntemidir. Bu iki duyarlı girişimci sayesinde Danimarka piyasasında, üretimin neredeyse tamamına yakını helal olarak kesiliyor olması, helal yollardan bir iş yapmanın ne kadar bereketli olduğunun bir göstergesidir. Bu örnek, belki de daha çok teorik olarak ele aldığımız bereket ile ilgili yazı dizimizin ne kadar isabetli olduğunu göstermektedir.

Girişimci kardeşlerimiz, Danimarka’da sadece Müslümanların helal et sıkıntısını gidermemiş, aynı zamanda Avrupalı Müslümanların helal et konusunda bilinçlenmesiyle oradaki Müslüman girişimciler de mesela Almanya’da, Hollanda’da, İngiltere’de, Polonya’da ve İrlanda’da helal kesen kesimhaneler açmıştır. Diğer yandan gayri Müslim yerli insanlar da helal kesimle elde edilen etlerin kalitesini görerek, sağlıkları için bu etleri tercih etmektedir. Helal olması kaygısıyla yapılan gayretli işlerin Allah’ın lütfu ile oluşan bereketini görüyor musunuz? Danimarkalılar sağlıklı ve temiz etlere rağbet gösterince helal et piyasası kendiliğinden gelişivermiş. Allah’ın inayeti ile şuurlu Müslümanların çoğalması ve Avrupalıların rağbet göstermesiyle helal kesimin pazar payı daha da artacaktır.

Müslümanlar, Helal Rızık İçin Daha Çok Çaba Göstermelidir

Müslüman (girişimciler), zor şartlar altında da olsa asla harama tenezzül etmemelidir. İşini yaparken, helalı asla göz ardı etmemelidir. Böyle yaparsa Allah, mezkûr haberde de görüldüğü üzere böyle duyarlı kişilere bir kolaylık ihsan eder ve işlerini bereketli kılar. Zor da olsa, zahmetli de olsa helal yoldan para kazanmaya devam edilmelidir. Üstelik kişi, helal yolda kaldığı sürece rızkının bereketini bir gün mutlaka görecektir. Çünkü Peygamberimizin (sav) tespitleriyle “Kişi, temiz ve helal yiyecek yerse (üretirse), yiyecekleri (ürettikleri) dinini ve rızkını arttırır.” (Câmiü’s-Sağîr; C. 3; Nr. 2583: 1157).

Unutmayalım, kişinin dindarlığı; ürettiğinin, kazancının ve harcadığının helâlliği nispetindedir. Bu bağlamda şöyle bir anekdot ile yazımızı tamamlayalım: Bir gün bir İslâm âlimin yanına bir kimse gelir ve şöyle bir soru sorar: “Efendim! Namazı birinci safta kılmanın faziletini anlatır mısınız?” Hazret, bu soru üzerine helâl lokmaya dikkat çekerek, ona şu cevabı verir: “Kardeşim! Sen ekmeğini nereden kazanıyorsun, ona bak! Gerçi ön safta namaz kılmanın fazileti daha çoktur. Lakin kazancın helal olduktan sonra, hangi safta dilersen orada namazını kıl; bu hususta sana güçlük yoktur. Kişinin dindarlığı, gıdasının helâlliği nispetindedir.” Allah, Müslümanlara kardeşlik, barış ve huzur içinde helal işler yapmaya, bereketli helal rızıklar elde etmeye nasip etsin vesselam.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi