Gündem

HER DÖNEMDE ADAM OLMAK İÇİN İSLAMİ ÇİZGİDE OLMAK GEREK

Yazarımız Nurettin Turgay hocamız  Mirat haberimizde “Her Dönemin Adamı Olma! Her Dönemde Adam Ol!” şeklinde  başlığı başlı başına bir makale olan bir yazı kaleme aldı.

Biz de çağrıştırdığımız bazı bilgilerimizi sunalım.

Öyle her dönemde adam olmak kolay iş değildir. Hele hele batılların egemen olduğu laik bir eğitim , hukuk ve ekonomi düzeninde. Çünkü böyle bir zeminde hem hakikat bilgisine sahip olmak zordur, hem  de hakikat üzerinde durulmasını sağlayacak irade gücüne.

Rabbim Allah’tır De

Bunun içindir ki  yapılması gerekeni bire/teke indirerek açıklamak  gerekirse hayatı Allah ile temellendirip Sırat-ı  Müstekim’de bulunmak ve ona   çağırıcı olmak gerek.

Peygamberimiz, sarılıp yapışacağım ve üzerinde yaşayacağım bir bilgiyi bana öğretirmisin ricasında bulunan sahâbiye şöyle buyurmuştur:

  • Rabbim Allahtır deyip hayatını temellendirerek amaçlandır ve Sırat-ı Müstekim üzere yaşa. (Tirmizi Zühd 61)

Peygamberimizin bu sözlerinde kullandığı “Sümme İstekım”  ifadesini “dosdoğru ol” şeklinde değil “İslam’a göre dosdoğru olmak” şeklinde anlaşılmalıdır.

İslam’a Göre Dosdoğru  Ol

Çünkü İslamî vahyin buyruklarına teslim olunmazsa insan kafasına göre dosdoğru olur. Bu kabul de onu Hak’tan saptırır. Rabbimiz şöyle buyurur:

De ki: Size, yaptıkları işler bakımından en çok ziyana uğrayanları bildirelim mi?
 Bunlar;  güzel/dosdoğru işler yaptıklarını sandıkları halde, dünya hayatında çabaları boşa giden kimselerdir.” (Kehf 18/102-3)

Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de  Rabbimizin Peygamberimize ve onun şahsında her bir mümine yönelik olarak kullandığı “Festakım/dosdoğru ol” ifadesi “sana emredildiği gibi” kaydıyla ve “azgınlaşmayın/başınıza buyruk  olup Rabbinizin buyrukların dışına çıkmayın,” ilavesiyle şöylece zikredilmektedir:

“ O hâlde, ey Peygamber! Rabb’inin yolunda hedefe doğru adım adım ilerlerken, sağa sola sapmadan, yalpalamadan yoluna devam et ve sana emredildiği gibi dosdoğru ol! Sadece sen değil, günahlarından tövbe edip senin yanında yer alan diğer Müslümanlar da böyle olsunlar! Ve sakın ilâhî yasaları ihlal ederek yahut hak ve adalet sınırlarını aşarak azgınlık etmeyin! Unutmayın ki Allah, yaptığınız her şeyi görmektedir.” (Hûd 11/112)

Girmekle Yükümlü Olduğumuz Sırat-ı Müstekim, Tek Yoldur

“Rabbim Allahtır deyip hayatını temellendirerek amaçlandır ve Sırat-ı Müstekim üzere yaşa,” emriyle girmemiz isrenen  Sırat-ı Müstekim, Kurân’da  Fatiha sûresinde Rabbimizin bize kendisinden istemimizi öğrettiği, bizim de Peygamberimizin uygulamasıyla namazlarımızın her rekatında istediğimiz yoldur; hayat düzenidir.

Hayat düzeni olan bu yol  Kur’ân’a göre, “ Göklerde ve yerde bulunan bütün varlıklarını yaratıcısı ve sahibi olan Allah’ın yoludur…” (Şûra 42/53)

Fatiha suresindeki bir diğer açıklamaya göre bu yol  Allah’ın kendilerini nimetlendirdiği kişilerin; peygamberlerinin yoludur.

Sırat-ı Müstekim’e Kur’ân İle Çağırmak

Peygamberimiz, üzerinde bulunduğu bu yola insanlığı  Kur’an vahyi ile çağırmıştır. (Yasin 36/4; Şûra 42/52)

Sırat-ı Müstekim üzerinde yaşayanlar meleklerin ilhamları ve  teyidi altında korkusuz ve elemsiz olarak kendilerine vadedilen cennet sevinci ve özlemi içinde yaşarlar:

{ “Bizim önünde boyun eğeceğimiz biricik efendimiz, yöneticimiz ve Rabb’imiz Allah’tır!” diyen ve sonra da, bu söyleme uygun dosdoğru bir hayat yaşayan kimselere gelince, onların üzerine öbek öbek rahmet melekleri inecek ve kendilerine şu ilâhî müjdeyi verecektir: “Korkmayın, üzülmeyin; size Allah tarafından söz verilen cennet müjdesiyle sevinin!”

“Biz hem bu dünya hayatında, hem de âhirette sizin dost ve yardımcılarınızız. Eğer dünya imtihanını başarıyla tamamlarsanız, cennete gireceksiniz ve orada canınızın çektiği her şeye, arzuladığınız her nimete sahip olacaksınız.” }  (Fussılet 41/ 30-31)

Sırat-ı Müstakım’de  Yaşayanların Çoğalması da Gerek

Bu yol tek başına ve hele hele laik/seküler bir düzende gereğince  yaşanamaz. Bu yolun gerektirdiği İslamî eğitim, hukuk ekonomi, genel bilgi ve sanatların oluşması, korunması ve geliştirilmesi gerekir ki yaşanabilsin. Bu sebeple ona çağırmak gerekir.

Peygamberlik de böylesi bir çağırma görevidir. Bunun için Peygamberimizi izlemekle ve çağrı görevini üstlenmekle de yükümlüyüz. (Nahl 16/125)

Hulâsa HER DÖNEMDE ADAM OLMAK herkesin değil fıtrat/yaratılış düzenini İSLAMİ ÇİZGİDE koruyabileceklerin başarabileceği iştir. Rabbimiz de böyle buyurmuyor mu?:

“Allah’ın âyetleri size okunup dururken, üstelik O’nun Elçisi Muhammed de nesilden nesile aktarılan örnek hayatıyla aranızda olduğu hâlde, nasıl olur da kâfirlere özenip inkâra saplanırsınız? 

Her kim Rabbim Allah’tır deyip  Allah’a  bağlanarak O’nun yasalarına, bir bütün olarak sımsıkı sarılırsa, işte o, dosdoğru yol olan Sırat-ı Müstakîme erdirilmiş olur.” ( Al-iİmran 3/101)

Ali Rıza Demircan

Recent Posts

  • Makale

COP 29, G20’DERKEN..

Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…

4 saat ago
  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

11 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

12 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

16 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

16 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

18 saat ago