Bismillahirrahmanirrahim
Geceler Rahmet Süreçleridir
Gece, önümüze açılan bir rahmet sürecidir. Geceleri değerlendiremeyenler manen yükselemezler. Rabbimizin iftihar ettiği güzel kullardan olamazlar. Güzel kullardan olamayanlar, yararlı bir toplum insanı da olamazlar. Birbirimize dua edelim de gecelerini değerlendirebilen kullar dercesine yükselebilelim.
Geceler İstirahat ve Uyku Zamanıdır
a.) Güzel kardeşlerim; geceler Rabbimiz tarafından istirahat ve uyku zamanı kılınmıştır.
Bu konuda pek çok âyet var. Rabbim bize nimetlerini anarken bu konuya değinir ama biz Nebe’ sûresinin 9 ile 11. âyetlerini hatırlatalım:
“Uykunuzu ölümün benzeri kıldık. Geceyi de örtü, dinlenme vakti eyledik. Gündüzleri de çalışıp kazanacağınız vakitler olarak takdir ettik.”
Geceleri kulluk inancı ve duygusu içerisinde değerlendirebilmek, gündüzleri de kulca yaşayabilmek için muhtaç olduğumuz gece uykusu bizim için ibadettir. Madem geceler istirahat için kılındı , gecelerde istirahat etmek, geceleri arz edeceğimiz ibadetlerle değerlendirmek görevimiz olmalıdır, gündüz öğle vakitlerindeki Kaylüle uykusuyla da gece uyanıklığına kendimizi hazırlamalıyız.
Geceler Tafekkür/Düşünce Zamanıdır
b.) Geceler tefekkür zamanıdır. Özellikle geceler. Bu gerçek Furkan suresinin 62. âyetinde şöyle açıklanıyor:
“ Düşünüp öğüt alacak ve de şükredici kul olmak isteyecekler için Yaradan gece ile gündüzü ard arda getirendir. “
Demek ki gece, gece, evet gece tefekkür zamanıdır. Hayatı düşünme, ölümü düşünme, yaşadıklarımızı düşünme, çevremizdeki varlıkları, doğai afetleri tefekkür etme zamanıdır. Üzerinde düşünebildiğimiz her bir varlığı da Rabbimize kul olarak yönelebilmemiz için aracı kılmalıyız.
Geceler Ölümü ve Diriliş Yaşama Zamanlarıdır
c.) Gecelerimizin bir üçüncü özelliği var ki ondan nedense gaflet ediyoruz. Açıklamaya başlamadan önce Kur’an’da bildirilen ve çevremizde izleyebildiğimiz bir gerçeğe dikkatlerinizi çekmek istiyorum.
İlk peygamberden yaşadığımız bu ana kadar, İslam Dîni’ni inkâr edip başına buyruk hayat sürenlerin inkârlarının temel sebebi ölümle başlayacak âhiret hayatını; yeniden dirilişi ve sorgulanmayı içlerine sindirememeleridir. Oysaki insan her an ölümü ve dirimi yaşıyor. Vücudumuzda her an ölen hücreler var, her an yeni hücreler yaratılıyor. Ölüm ve diriliş her an yaşanıyor ve her gece yaşanıyor.
Uyku bir tür ölümdür aziz kardeşlerim. Ölümün benzeri olan uykuya daldığınız zaman hayat noktalanır gibidir, dünyevi imkânlar bir tarafta kalır ve size bir başka vücudunuzun olacağını ihtar eden rüyalar başlar. . . Yaradan dikkatlerimizi çekiyor ama kullar dikkatlerini odaklaştırmıyorlar gecelere ve uykulara. Bakınız Rabbimiz En’am sûresinin 60. ayetinde ne buyuruyor:
“Allah size her gece ölümü tattırıyor. O, gündüz ne yaptığınızı da o biliyor. Takdir edilen ömrü yaşayasınız diye uyandırarak sizi her sabah yeniden hayata döndürüyor. Dönüşünüz O’na olacaktır. Sonra da O, size iradelerinizi kullanarak yaptığınız her bir işinizi haber verecek (sizi işlerinize göre mükafatlandırıp cezalandıracak) tır.”
Aziz Peygamberimiz, ölmü uyku gibi niteleyen b u âyetlerden ilham almış olacak ki gece “Bismillahi emûtü ve ehya /Allah’ın adıyla ölür ve dirilirim” diyerek yatardı. Tekrar ediyorum: “Bismillahi emûtü ve ehya./Allah’ın adıyla ölür ve dirilirim.
Peygamberimiz her sabah uyandığında da şöylece hamd ve sena ederdi: “Elhamdulillahillezi ehyâna ba’de ma emâtena ve ileyhin-nüşûr/ Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah’a hamd olsun. Dirilişimiz/Dönüşümüz de Onun huzuruna olacaktır.“
Evet, Peygamberimiz uykuya böylece yatar ve uykudan böylece kalkardı.
Geceler Kur’ân’ın Okunacağı Verimli Vakitlerdir
d.) Güzel kardeşlerim; geceler Kur’an okumalarının daha bir verimli vaktidir. Biliyor musunuz Rabbimiz aziz Peygamberimize Kur’an okumaları görevini yüklemiştir.
Peygamberimiz Mekke yıllarında her gece kalkar ve kendisine indirilen Kur’an ayetlerini okur ve bu ayetler üzerinde düşünürdü. Müzemmil sûresini biliyorsunuz. Ha bilmiyorsanız bilmeniz gerekir güzel kardeşlerim. Herhangi bir Kur’an sûresinin adı geçtiğinde, Kur’an kültürüyle donanımlı olması gereken mümin hemen çağrışım yapmalıdır. Rabbimiz Peygamberimize; “Gecenin değişik vakitlerinde kalkmasını ve Kur’an’ı tane tane ve anlamı üzerine düşünerek okumasını “ emir buyurmuştur. Çünkü aynı surede bildirildiği üzere “gece okumaları daha bir kavratıcı, daha bir ruha sindirtici”dir.
Allah bu gece okumaları emrini sadece Peygamberine vermiyor. Bakınız bu emirlerin ilk muhatabı Peygamberimiz, tamam , ama her bir mümin de muhatap.
Geceler Farz Ve Nafile Namazlar İçin de Verimli Vakitlerdir
e.) Geceler, geceler farz üstü nafile namazlar için daha bir ruhaniyetlidir. Akşam var, yatsı var, sabah var. Bu namazları kılan gecelerden gaflet etmiyor demektir.
Allah bir kulunu namaza muvaffak kıldı mı ona değer veriyor demektir. Namaz çok yüce bir ibadettir. Yaradan bize değer vermese, huzuruna kabul etmez. Namaz kılmak yeryüzünde sahip olunabilecek en büyük değerdir. Ulaşılabilecek en büyük fazilettir. Onun için sık sık namaza vurgu yapmaya çalışıyorum.
Çünkü namaz kılan Allah’ın dostudur. Hamdolsun Rabbimize, bizi dostları arasına aldığı için. Peygamberimiz Veda Haclarında; ‘Ey insanlar biliniz ki namaz kılanlar Allah’ın dostlarıdır’ buyuruyor. Namazlı mısın, Allah katında değerin var demektir. Nazlısın. Namaz kılın kişi zulme uğradığında elini kaldırır da beddua eder zalimini yıkar.
Gecelerin bir özelliği de gösterişten uzak, halis ibadet edilebilme zamanları olmasıdır. Onun için Peygamberimiz ayakları şişinceye kadar gece ibadetine de kalkardı. O, kurduğu devletin yöneticisi, yargıcı, ve komutanıydı. Akşama kadar bin bir türlü meseleyle yorulan Peygamberimiz ‘Ben güzel kul, şükredici kul olmayayım mı?’ diyerek gecelerini Kur’an okumaları yanı sıra namazla da değerlendirirdi.
Biliyorsunuz gece ibadeti ve Kur’an okumaları olan Teheccüd bizim için müekket sünnet bir görev ise de Peygamberimize farz-vacip görevdi. Çünkü yücelmenin yükselmenin yoludur gece ibadeti. Gece ibadeti olmaksızın yükselen kul yoktur. Az yemek, az uyumak, az konuşmak kemalin /olgunluğun ve yüceliğin zirvelerine e tırmanmanın ana yoludur.
Bakınız Peygamberimiz ne buyuruyor: “Beş vakit namazdan sonra en faziletli namazlar gece namazlarıdır. “ Rabbim bizi gece namazlarıyla yücelen kulları zümresine ilhak buyursun.
Gecele Allah’ı Çokça Zikretme Zamanlarıdır
f.) Geceler Allah’ı çokça zikretmenin zamanlarıdır. İnsan suresinde şöyle buyrulur:
“Sabah, akşam rabbini tesbih et, geceleri bir vakit ayır ve O’na secdeler kapan ve uzun gecelerde rabbini tesbih et yüceliklerle an. “ (İnsan 26 )
Gecelerin seher vakti yani fecir vaktinden hemen önceki vakti pek bereketlidir. Güneşin doğmasına yaklaşık bir saat kala fecir vakti girer. Ondan önceki süre yani güneşin doğmasından yaklaşık bir buçuk saat öncesinden fecir vaktine kadar geçen süre seher vaktidir.
Allah Cennetlerle nimetlendireceği kullarının vasıflarını beyan ederken Zariyat sûresinin 15 ila 17. âyetlerinde “Onlar geceleri az uyku uyuyan ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyen kullardır” buyuruyor. Secde sûresinin 16. âyetinde de gece ibadeti için kalkanlara özel bir övgü yapılır güzel kardeşlerim.
Her Gece Özelliklidir
Böylesine özellikli olan geceler, bütün gecelerdir. Rabbimizin rahmeti istisnasız her gece tecelli etmektedir. Peygamberimiz bu gerçeği şöyle anlatır:
“Gecenin üçte bir vakti çıktığında Rabbimiz rahmetiyle tecelli eder ve şöyle buyurur: Yaratan benim, halik benim, malik benim, sahip benim. Yok mu bana dua edecek kulum, duasını kabul edeyim; yok mu bir isteyen duasını kabul edeyim, yok mu bağışlanmasını isteyen bağışlayayım? “
Rabbimizin bu lütfu her gece ama her gece fecir vaktine kadar devam eder.
Hulasa her gece Berat’tir.
Haramlarla karışık gıdalar; akşamlara taşınan aşırı yorgunluklar ve ihtiraslar; günler boyunca işlenen günahlar ve gerçek dışı haberleri, haram eğlenceleri, cinsellik ve şiddet dolu filmleri içeren tv kanallarına takılmalar, gecelerimizin bereketini alıp götürüyor. Engelleri, aşalım. Telafi edilmeyecek kayıpları daha da çoğaltmadan, geceleri akşam, yatsı, sabah namazları ve de cemaatleriyle, gece zikirleri ve de secdeleriyle seher vakti istiğfarları ve dualarıyla kafa ve gönül diliyle okunacak Kur’an’larla değerlendirelim. Gündüz öğle uykusu uykusu Kaylüle ile de güç kazanmaya çalışalım.”
Sözü Peygamberimizin bir hadisiyle bağlıyorum:
“Aman gece ibadetine sarılın. Sizden önceki erdemli kullar gece ibadetini benimseyerek yüceldiler. Çünkü gece ibadeti Allah’a yakınlaştırıcı günahlar bağışlatıcı ve günahlardan uzaklaştırıcı ve bedeni rahatsızlıkları da gidericidir.”
Ali Rıza Demircan