Bu yazım da Sizlere “Ehli Suffe” “Ashabı Suffe” isimleriyle meşhur olan Peygamberimiz döneminde bizzat Kendilerinin doğrudan ilgileriyle faaliyetini sürdüren sosyal bir kurumdan yola çıkarak günümüze uyarlanması için neler yapıla bilineceğinden bahsedeceğim.
Ashabı Suffe Medine’de bizzat Peygamberimizin gözetiminde yapılan insan yetiştirme faaliyetidir. Bu yer Peygamberimizin Evi ve Mescidinin bitişiğinde 24 saat işlevliği olan, bireyleri faydalı insan olmaları için topluma kazandırma çalışmasıdır. Toplumda ki kimsesiz, sahipsiz, imkânsız herkesin gelip bütün günlerini bu mekânda geçirebilecekleri tek şartın aynı mekânda yapılan dini sohbetlere katılmak olan bir mekândan bahsediyorum. Bu Suffe ehlinin bazen 10 kişiden ibaret olduğu bazen de sayıları 200 lere kadar çıktığı rivayetler arasındadır. Suffede toplanan insanlara Kuran-ı Kerim okumayı, yazı yazmayı öğretirlerdi. Başta Peygamberimiz olmak üzere yakın arkadaşları bu Suffe müdavimlerine uzmanlaştıkları konularda dersler verirlerdi. Suffeye gelen hiç kimse dışlanmaz, kovulmaz küçük düşürücü hal ve tavırlarla karşılanmazdı. Doğrudan Peygamberle muhatap olurlardı..İstedikleri kadar kalır, suffeden ayrılması tamamen kendi inisiyatifinde olurdu.
Suffede toplanan insanlara durumu iyi olan Medine sakinleri tarafından yemek verilirdi. Esas kaynak kamu imkânlarıydı. Peygamberimiz bu insanların ihtiyaçlarını gidermeden Kendi çocuklarının dahi ihtiyaçlarıyla ilgilenmezdi. Anasıyla Babasıyla problem yaşayan gençler, çevresiyle uyum sağlayamayan psikolojik bunalıma giren sahipsizlik korkusuyla yaşayan insanlar burada hayat bulur, yaşama bağlanırdı. Gündüz çalışıp para kazanmak isteyenler istedikleri gibi gider kendilerine iş bulur para kazanır akşam tekrar döner suffe sohbetlerine katılır, zaruri ihtiyaçlarını buradan karşılardı. Hiçbir desteğe gerek kalmaksızın Kendi ayakları üzerinde durabilecekleri bir duruma geldiklerinde Suffeden ayrılabilirlerdi. Hatta gelen rivayetler arasında evlenip yuva kurarak ayrılanların varlığından da söz edilmektedir. Suffe ehli namazlarını Peygamberimizin arkasında mescidde kılarlar, namaz harici vakitlerde sohbetlerle Kuran ilimlerini öğrenirle,r insan için gerekli olan Kemalat ve erdemlilik vasıflarını kazanırlardı. Topluma sorun çıkarma potansiyeli olan insanları suffe aracılığıyla toplumun güzel birer bireyi olarak yetiştirilirlerdi.
Bir bedevi tarafından Peygamber mescidinin kirletilmesine dahi hoşgörüyle yaklaşan bir Dinin mensuplarının camilerimizin temizliği konusunda ki günümüz hassasiyetinin insanları camilerden uzaklaştırdığının farkında bile olamadık. İbadet yerlerimizi elbette sürekli temizleyeceğiz.. Ancak kirletiyorsun diye hiç bir insanı kovmayacağız.
Suffe ehlinden yola çıkarak şehirlerimizde ki bazı camilerimizi benzer bir özelliğe kavuşturmamız sahip olduğumuz imkânlar doğrultusunda hiç de zor olamasa gerektir.
Tabiki şehirlerimizin bazı camilerini bu özelliğe kavuşturma görevini sadece Diyanet camiasına yükleyemeyiz. Son derece ciddi bir çalışmayı gerektirecek olan bu Suffe Camileri çalışmasına Sağlık Bakanlığı, Emniyet Teşkilatı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim, Sosyal yardımlaşma Vakfı, Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi benzeri Devlet kurumlarının müşterek çalışmasıyla başarılacak bir faaliyert olacaktır. Böyle bir çalışma mevcut devlet kadrolarından beklenilmemelidir. Tamemen yeni kadrolar tahsis edilerek ilgili Bakanlıkların uhdesinde istihdam edilmek üzere ve koordineli bir yapı oluşturmak suretiyle her şehrin suffe camileri oluşturulmalıdır. Hatta ayrıca mahsusen bayanlara yönelikte oluşturmak da mümkündür. İnanıyorum ki balley çeken, bonzai çeken etrafına dehşet saçan köprü altı gençlerine kurtuluş mekânı olacaktır suffe camileri.
İstisnasız herkesin sokak serserilerinden alın da, evden atılan, okuldan atılan, arkadaş çevresine uyum sağlamayıp sıkıntı olmaya başlayan, ailesi dağılmış, duyarsız ana-babalardan kaynaklanan problemli gençler olmak üzere sığınacak bir yer arayan çaresiz insanların gelip 24 saatini geçireceği Suffe Camileri ilk bakışta çok zor gibi ama gerçekleştirilmesi imknsız değildir.
Bu suffe camilerinin giderlerini karşılamak için kaynak bulmada doğrudan devlet katkısı şarttır ancak zamanla görülecektir ki duyarlı hayırsever vatandaşlarımızın bağışlarıyla devlet kaynaklarına dahi ihtiyaç duyulmaksızın işlevlerini sürdürme imkânına kavuşacaktır. Devlet destekli Suffe Camileri Vakfı şeklinde bir tüzel kişilikle de bu projeyi hayata geçirme imkânı olacaktır. Yeter ki niyet edelim, dertlenelim. kendimizi adanmış kul yapalım.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi