Hindistan’dan Türkiye’yi ve Toplumumuzun Misyonunu Düşünmek

Institute of Objective Studies’in rahmetli Prof.Dr.İsmail Raci Faruki’nin hayatı ve ilim dünyasına yönelik yaptığı çalışmalarını gündeme getiren bir toplantıya katıldım. Öncelikle bu toplantı, ilim adamımızın sosyolojik açıdan ele aldığı bilgi felsefesi, dini bilgi ve sosyal hayat ile ilgili meselelerle yüzleşerek şuur oluşumuna önemli bir katkı sağladığını söylemeliyim.

Dünyanın para, silah, ülkeleri yönetme gibi çabalarının yoğunlaştığı bir zaman diliminde, insanın kendini düşünmesi ve sorumluluğunu bir müslüman olarak gözden geçirmesi, dünyanın ekonomik ve politik amaçları açısından bazıları için önemsiz görülebilir. Fakat, günümüzün yoğun maddeci, menfaatçi ve kişinin kendini amaç edindiği bir dünyaya yönelik sıkıntılarına önemli reçeteler sunması bakımından son derece gerekli konular üzerinde duruldu.

İkinci bir husus, günümüz ilim dünyasında bazı ilim adamlarının popülerliğini yükselten, felsefi bir hava estiren ve bir sürü laf kalabalığından öteye, herhangi bir problemi ciddi bir şekilde ele almayan sözüm ona ilmi toplantılardan da oldukça farklıydı. İlmi bir çalışma, sadece sözde kalmayan, “ilim ile amil” olma özelliğini taşıyan bir manaya sahiptir. Dolayısıyla böyle bir havayı teneffüs etmeme sebep olduğu için Enstitü’nün kurucu başkanı Dr.Manzoor Alam’a özellikle teşekkür etmek istiyorum. Kendisi, ilerleyen yaşına rağmen ekibiyle bu tür toplantıları bıkmadan ve usanmadan organize ediyor ve yeni bir bakış açısının ortaya konulmasına imkan sağlıyor.

Bir diğer konu, Objektif Çalışmalar Enstitüsü 32 yıldır ilmi çalışma ve araştırmalar yapan bir kuruluş. Üstelik, Hinduların hüküm sürdüğü bir toplumda Müslüman olmanın sorumluluklarını önemli ölçüde yerine getirmiş. Onlarca büyük konferans programı tertibetmiş ve çok sayıda kitap ortaya çıkarmış. Bu kitaplar, İslami açıdan hayatın problemlerine cevap niteliğini taşımakta. Ayrıca, Üniversiteler ile işbirliği yaparak çeşitli ilmi ve akademik çalışmaları yürütebiliyor.

Ayrıca, Hindistan’da yaşayan Müslüman toplumun yanı sıra, Hindistan toplumunun da meselelerine sahip çıkmaya çalışan bir perspektife sahipler. Üstelik, kendilerine ikinci sınıf yapan bir yönetim ile diyalog kurmak suretiyle, kendi varlıklarının şuuruna ererek böyle bir tavrı sürdürüyorlar. Çünkü, Hindistan’ı İngilizlerin sömürgeci yönetiminden kurtarılmasında Hintli Müslümanlar da önemli bir direniş ve mücadele sürdürmüşler.

Biz ise ülkemizde, farklı siyasi görüş ve düşünüş içinde olanlar ile sağlıklı bir diyalog kuramamanın sıkıntılarını yaşıyor ve bizim gibi düşünmeyenler ile yabancı gibiymiş gibi bir çatışma içine giriyoruz. Aslında bana göre bunun sebebi, ilmi ve insani bir metod ve öze sahip olamayışımız. Üstelik siyaseti, batı’nın parçalanmış ve sınıflı bir yapı kazanmış kültürünün ortaya çıkardığı “partici (parçalayıcı) mantık” ile yaparak, bu çatışma alanını daha da genişletiyoruz.

İlim, bilgiye dayalı bir dünya kurmaktadır. Bu dünya, geçmişin tecrübelerini içine alabilecek ve ondan sonuçlar çıkarabilecek birçok imkana sahiptir. Halbuki ülkemizde ilim, batı’nın bize empoze ettiği teknik ve ekonomik çerçeve içinde kalarak, insani ve medeni bir toplumu hazırlama noktasında işlerlik kazanamamıştır. Çünkü, “kendimizi bilmek” gibi önemli ilmi ve ahlaki bir kültürden uzaklaşmış durumdayız.

Siyaset ve ekonomi, hayatımızı belirleyen iki temel faktör. Ama, her ikisi de yabancı kaynaklı ve bizim ruhumuza cevap verecek ve onu yükseltecek değerlere sahip değil. Kalkınma ve ilerleme kavramı, en cazip hedefler. Ama, neyin kalkınması? Paranın, malın ve lüksün mü? Yoksa bilginin, ahlakın ve insanın kalkınması mı? Bu yüzden, bu iki yabancı ilmin hastalıklı yapısı bizim de ruhumuzu sarıyor ve bizi, aşağıların aşağısına doğru çekiyor.

Devlet büyükleri.. Ne olur, kendi ilim ve kültürümüze doğru bir dönüşü başlatın… Artık, “kendimiz olalım!” Başkaları olmaktan kurtulalım.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

7 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

7 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

11 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

12 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

13 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

13 saat ago