Cinsellik dolu yorumlardan seks taleplerine kadar Hindistan’ın geniş kayıt dışı sektöründe çalışan kadınlar, işlerini kaybetme korkusuyla cinsel tacizi bildirmiyorlar. İnsan hakları ve işçi hakları savunucuları #MeToo hareketinin başlamasından üç yıl sonra Hindistan’da pek bir şey değişmediğini bildiriyorlar. Sokak satıcılarından fabrika işçilerine ve hizmetçilere kadar Hintli kadınların %95’i kayıt dışı sektörde çalışıyor ve çoğu düzenli olarak sömürülüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bir raporda, işverenlere taciz şikâyetlerini çözmek için komiteler kurma emrini veren bir yasaya rağmen, yaşam koşullarının değişmediğini belirtiyorlar.
Cinsel tacize uğrayan kadınların başvuracak kimsesi yok. Başına gelenlerden kendi ailelerinin bile kadını suçladığını ve onu dövmeye başladığını söylüyorlar. İşverene söylemeye cesaret ederlerse kovulabiliyorlar. Tacizi polise bildirmek en kötü seçenek. Hindistan polisi birçok kez şikayeti reddetmekle, mağduru şikayeti geri çekmesi için yıldırmakla, sanıkların lehine delilleri sabote etmekle ve hatta tacize katılmakla suçlanıyor. Dönecek kimse olmadığından, çoğu kadın her şeyi içlerine attıklarını söylüyor. Kadın hakları aktivistlerine göre #MeToo kampanyası, Hindistan’ın önde gelen gazetecileri, film yıldızları ve yöneticiler tarafından cinsel istismar şikayetlerine yol açtı, ancak kadın hakları aktivistlerine göre seks suçlarının yaygın olduğu uzak, kırsal alanlarda çok az etkisi oldu. Hindistan’ın kadınları patronlar, meslektaşlar ve müşteriler tarafından cinsel tacizden koruyan ilerici yasaları olmasına rağmen, bu yasaları uygulamak için temel adımları atmakta başarısız olduğunu söylüyorlar. Bununla birlikte, 2012 yılında bir otobüste bir öğrencinin toplu tecavüzünün küresel bir öfkeye yol açmasının ardından Hindistan’da cinsel suçların bildirilmesi arttı.