islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5077
EURO
36,4331
ALTIN
2.962,75
BIST
9.144,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

HİPERSONİK BİR BELA

HİPERSONİK BİR BELA
13 Ekim 2024 12:45
A+
A-

HİPERSONİK BİR BELA

Alışıldık, geleneksel Hava Savunma Sistemlerinin yerini artık Hipersonik Seyir Füzeleri aldı. Günümüzde, üstün savunma teknolojisiyle çalışan ülkeler bu konuda kıyasıya bir yarış içindeler. Başta Çin olmak üzere; Rusya, Birleşik Devletler, Japonya, İsrail ve son olarak ta Kuzey Kore bu alana yoğun mesai harcıyor.

Hipersonik seyir füze sistemleri sesten 5 kat daha hızlı olmalarıyla bilinen en üstün hava silahları olarak şuan ülke gündemlerinde. Hipersonik demek 5 March yada daha yüksek hızlar için kullanılan bir terim.

Hipersonik sınıf  ise hem kitle imha hem de taktik amaçlı kullanılan füzeler demek.

Bu tip füzelerin en büyük avantajı roket motoruna ihtiyaç duymamalarıdır. Havadaki oksijeni yakan itenekleri sayesinde sayısız atraksiyon yapsalar da; atmosfer dışında ilerlemeleri güçtür. En büyük kabiliyetleri ise manevralarıdır. Sürekli itenek sağlayan motorları ile istedikleri kadar manevra yapma avantajına sahiptirler. Hız kaybına uğramazlar.

Bu durum elbette düşman sistemini yanıltmada büyük avantaj demektir.

Hava ile temas eden motorluların neredeyse hepsi aynı prensiple çalışırlar. Gaz soğukken sıkıştırmak için harcanan enerjileri, sıcakken sıkıştırmak için gereken enerjiden daha düşüktür. Bu nedenle soğukken sıkıştırdıkları gazı yakıp enerji elde edebilirler. Aynı mantıkla çevremize baktığımızda araba motorlarından, termik çevrim santrallere kadar bütün motorların bu basit prensiple çalıştığını görürüz.

Savaş uçaklarında ve bazı yolcu uçaklarında ise sıkıştırma işini kompresörler üstlenmişlerdir. Fakat kompresörün işlemesi içinde türbine ihtiyaç var. Yakıt olarak hidrokarbon yerine hidrojenin kullanılması bir alternatiftir. Fakat Hidrojen oldukça basit bir geometriye sahip olduğundan reaksiyon süresi kısadır. İşte bu nedenle Hidrojen yakıtla çalışan hava araçları alışılanın da üstünde yüksek hızlara çıkabilirler.

Bu genel bilgilerin ışığında insanlığın yeni belası belâsı bu ölüm oyuncaklarının çalışma mekanizmalarını özetlersek, tüm karmaşıklıklarına rağmen Hipersonik füzeleri, balistik füzelerden üstün kılan öğe; hem itenek sisteminin olması, hem de manevra kabiliyetinin üstünlüğüyle düşmanı şaşırtmak olduğunu tekrarlayalım.

Bu o kadar ciddi bir avantajdır ki; hız olarak balistik füzelerden daha az hızlı bir yapı olmasına rağmen, manevralarının tartışılmazlığı ile rotasının öngörülemez oluşu sayesinde kolay kolay tutulamazlar ve imha edilemezler. Saniyede hızlarını  katlayabildikleri gibi seri manevralara da hazırlıklıdırlar.  Düşman radarın da görünseler de; kontrol edebilme olasılıkları çok zayıftır. İlk seferde ıskalanırlarsa, 1000 km mesafeyi 4 dakika da alabilecek bir füzeye karşı ikinci bir şans gelmeyebilir. Öylesine sıra dışı bir son teknoloji ürünleridirler.   

Çin tarafından yapılan son denemelerde bu füzenin hedefi birkaç km ıskaladığı yazılıp çizildi. Fakat yapılan açıklamalar yine de büyük ilerlemeler kaydedildiği yönünde. Uluslararası platformlarda geçen bilgilere göre ise, Pekin’in Hipersonik Füze denemesinde bu denli ileri olmasını Birleşik Devletler istihbaratı ”Sürpriz” olarak değerlendirmiş. Oysa dönüşen dünyanın terazisi gösteriyor ki;  olağan dışı bir durum yok. Çin’in bu seviyeye gelmesinin ayak sesleri çeyrek asır öncesinden belliydi.

Bu konuda Rusya’da da önemli çalışmaların sürdüğünü biliyoruz. Hatta; Uzakdoğu ayağına geçersek Japonya Savuma Bakanlığı’nın da Hipersonik’in geliştirilmesi için 57 milyon $’lık bir bütçe ayırdığı konuşuluyor. Öyle ki; tasarlanacak füzenin 2023/2025 yılları arasında test edilmesi dahi takvime eklenmiş. Aynı şekilde yeni yükselen değer Kuzey Kore’de bu konuda çabalıyor. Bence Kuzey Kore gerçeği bu çağın ortalarına doğru kendini kabul ettirecek. Kuzey Kore’nin asla yabana atılmaması gereken bir ülke olduğunu üstüne basa basa söylemek isterim. Geçmişte orada bulundum. Bizzat içlerinde yaşadım ve şahit oldum ki; liderini, memleketini ve değerlerini koruyan üstelik de sonuna kadar sahip çıkan bir toplum. Sosyal medyada yazılıp çizilen karalamalara kesinlikle itibar edilmemesini öneririm. Bilgiye son derece aç saygılılar ayrıca geleneksel bir toplum yapısına sahipler. Dünya gündemini sürekli meşgul eden bu füze sınıfı yeni yeni gelişimlere gebeyken devletimizin satın aldığı S-400’lerin yabana atılmaması gerektiğini düşünüyorum. S-400 savunma sisteminin bu füzelere karşı olan etkisi henüz tüm çabalara rağmen eritilemedi. Bu gerçek bir realite.

Dış güçler alçak senaryolarıyla yine sosyal medyada iş başında olsalar da; ellerinde kalan son barut bu olduğunun da farkındalar. Bunlar son çırpınışları. Bizler dereyi geçinceye kadar dişimizi sıkmalı, devletimize güven telkin etmeliyiz. Proxy anlayışın internet üzerinden yapıp yapabileceği ancak bu suni gündemlerinin arkasındaki çırpınışlardır. Yalanlara itibar etmeden kenetlenelim.

Çünkü, bu göreve bugün sahip çıkan toplumlar ancak yarınlarından emin olabilirler.

ATİLLA AKBAŞ

MİRATYOUTUBE

MİRATHABER

ETİKETLER: FÜZE, HİPERSONİK, Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.